Paylaş
Diz eklemindeki aşınmanın %90’ında belirli bir sebep yoktur. Bunlar genetik özelliklere bağlı sorunlar olabilir. Geriye kalan %10’luk bölümde ise geçirilmiş travma, kırık veya kemiklerdeki deformasyonlar gibi altta yatan sebepler bulunabilir. Altta yatan sebep olsun veya olmasın, hepsinde temel sorun kıkırdağın ilerleyici bir süreç içerisinde geriye dönüşümsüz kaybıdır.
Hastaların yaş ortalaması 60-65 civarındadır ve büyük çoğunluğunu kilo sorunu olan kadınlar oluşturmaktadırlar. Hastalığın başlamasıyla son döneme girmesi uzun zaman almaktadır ve bazen 8-10 seneyi bulabilir. Hastaların temel şikayeti ve doktora gitme sebebi ağrıdır. Ağrıların başlaması ve giderek artması, hastalığın ilerlemesine paralel bir seyir izlemektedir. İlk başlarda uzun süren yürüme gibi aktivitelere bağlı ağrılar oluşurken, hastalığın ilerlemesiyle daha kısa süreli aktivitelerde hatta istirahat halinde bile ağrılar oluşmaya başlar. Bu da hastalığın son evresine girdiğinin göstergelerindendir.
Diz eklem kıkırdağı hasarında öncelikle cerrahi dışı tedaviler denenmelidir. Bunlar arasında kilo verilmesi dize binen yükün azaltılması açısından çok önemlidir. Ayrıca kasları güçlendirmek için üzerine yük vermeden yapılacak olan diz hareketleri de kıkırdağı korumak açısından önemlidir. Glucosamine gibi destek tedavilerinin kesin etkisi kanıtlanmasa da, faydalı olduğu düşünülerek kullanımı son derece yaygındır. Ayrıca eklem içerisine yapılan hyaluronik asit de faydalı olabilir.
Koruyucu yöntemlerin yetersiz kalırsa ve ağrı artarak hastanın 100-200 metre bile ağrısız yürümesini engelleyerek, gece uykudan uyandıracak derecede artması durumunda kesin tedavi yöntemi diz protezi olmaktadır. Diz protezi sonrasında hasta memnuniyeti %80-90’a ulaşmaktadır. Ameliyat komplikasyonu olarak enfeksiyon, emboli gibi sorunlar bulunsa da, bunlar %2-3 civarındadır. Hastalar ameliyat sonrasında ortalama 3 gün hastanede kalmaktadırlar. Ameliyattan hemen sonra üzerine basarak yürüyebilmektedirler. Kasların güçlenmesi ve eklem hareketinin hızlı kazanılması için genellikle ameliyat sonrasında fizik tedavi önerilmektedir. Ameliyattan sonra yaklaşık 1 ay destekle ve üzerine basarak yürüyen hastalar, kas gücünün ve dengenin kazanılmasıyla destek ihtiyacı olmadan yürüyebilmektedirler.
Paylaş