Paylaş
Aşil tendonu oldukça dirençli olmasına rağmen bazı ani yüklenmeler sırasında kopabilir. Bu kopmaların büyük bir bölümü spor aktiviteleri sırasında 30 yaş üzeri bireylerde olmaktadır. Özellikle amatör sporla uğraşanlarda daha sık aşil tendon yırtığı görülmektedir. Bunda en önemli etken de, spor öncesinde gerekli ısınma ve germe hareketleri yapmadan spor aktivitesine başlanılmasıdır. Halı sahada yapılan futbol aktivitesi bunun tipik bir örneğidir. Genellikle haftada bir defa antrenmansız yapılması aşil tendon yırtığına zemin hazırlayan faktörlerdendir.
Tendon yırtığı çoğunlukla karşılaşmanın başlangıcında oluşur ve direkt travma yoktur. Koşma sırasında ani bir patlama sesi hissedilir ve bazen yanındakiler bile duyabilir. Aşil tendonu kopan ısrarla arkadan tekme geldiğini veya taş atıldığını söylese de, aslında böyle bir şey yoktur. Hissettiği çarpma duygusu kopma sırasında aşil tendonun çevreye verdiği balistik duygudur.
Kopma sonrasında ağrı olur fakat çok şiddetli değildir. Baldırda ani boşalma olduğu için yürüme oldukça zor olur fakat bazı hastalar hastaneye yürüyerek gelebilirler. Bu nedenle yürüyebilmek aşil tendonunun kopmadığı anlamına gelmeyebilir.
İlk müdahale buz uygulaması, bandaj sarılması ve yüksekte tutma şeklinde olmalıdır. Hastanın rahatı için hareketsiz bırakmak amacıyla geçici atel uygulaması yapılır. Aşil tendon kopmasının standart tedavisi cerrahi yöntemlerle tendonun dikilmesidir. Bazı nadir durumlarda alçı ile tedavi yapılabilse de, tercih edilen bir yöntem değildir.
Ameliyat sonrasında cerrahın tercihine bağlı olarak alçı veya bot kullanımı gerekebilir. Her ne kadar erken dönemde üzerine yük verdirenler varsa da, iyileşme döneminde tendonun hassas olduğu ve çok fazla yük taşıdığı düşünülürse, cerrahi sonrasında bir müddet hareketsiz bırakma ve üzerine yük verdirmeme güvenlik açısından her zaman daha avantajlıdır. Tendonun iyileştiğinden emin olduktan sonra fizik tedavinin başlanması, hareketsizlik sırasında kaybedilen kas gücünün kazanılması açısından çok önemlidir.
Paylaş