Paylaş
“İmdat!” diye bağırasım geliyor… Sesim çıkmıyor.
Boğazım düğüm düğüm oluyor… Konuşamıyorum.
Uğraşıyorum… Çabalıyorum… Deniyorum…
Her seferinde en başa dönüyorum.
Etrafımdakiler bana yabancı… İlk kez görüyorum.
Tanıdık birkaç yüz arıyorum… Bulamıyorum.
Gözüme batanlar var… Görmezden gelmeye çabalıyorum.
Duymak istemediklerim var… Susturamıyorum.
Dilimin ucuna gelenler var… Yutkunuyorum.
Aklımdan geçenler var… Unutmaya çalışıyorum.
Unutmak istediklerim var… Hatırlıyorum.
"Hayat hep böyle miydi?" diye kendi kendime soruyorum… Cevaplayamıyorum.
Alıp çantamı gidesim var… Kalıyorum.
Cevabını vermekten kaçındığım sorular var. Soramıyorum.
Kimi sorularsa aklımda… Cevaplarından kaçıyorum.
Kendimle yüzleşmem gerek biliyorum… Korkuyorum.
Elimdekilerle yetinmem gerek biliyorum… Yetin(e)miyorum.
Yerimde olmak isteyenler var biliyorum… İlgilenmiyorum.
Ben elimden gelenin bile fazlasını yaparken, benden beklenenler artıyor, durduramıyorum.
Peki “Hayat bu mudur?” diyorum.
Bilmiyorum.
Ya siz?
Paylaş