Paylaş
Milattan önceki yıllarda bile implant tedavisi yapılıyordu. Eksik dişlerin yerine taş, tel ve benzeri malzemeler koyularak tedavilerin yapıldığı araştırmalarda tespit edilmiştir. Modern anlamdaki implant tedavisi 1960'lı yıllarda başlamıştır ancak Türkiye'de 2000'li yıllardan itiraben yaygınlaşmıştır.
Tek ya da birden fazla diş eksikliğinde implant tedavisi, klasik köprü tedavilerinin yerini almıştır. Çünkü köprü tedavisinde diş eksikLiğinin olduğu bölgelerin önünde ve arkasındaki dişler kesilmektedir. İmplant tedavisinde ise eksik dişin olduğu bölgeye direk tedavi yapıldığı için komşu dişler zarar görmez.
Ayrıca yaşlı hastalarda ya da diş eksikliğinin çok fazla olduğu ve takıp çıkarmalı protez diye bilinen hareketli protezlerin yerine de impant yapılır. Üst çene ve alt çenede tam dişsizlik vakalarında 6-8 adet implant yerleştirilerek sabit köprü protezine benzer protezler yapılabilir. Bu sayede hareketli protezlerin yerinden oynaması, yumuşak dokuya vurması ve aşırı hacimli olmasının önüne geçilmiş olur.
Tabiİ burada diş hekiminin implant yapılmadan önce her vakayı dikkatlice incelemesi ve gerekli radyolojik değerlendirmeleri yapması da gerekir. Çünkü implant tedavisi sağlam çene kemiğine yapılır ve kemik yetersizliği varsa kemik nakli ve kemik tozu ile bu durum da düzeltilerek implant yapmaya hazır hale getirilir.
[webtv=12]
Diş implantı yapılması için hasta kriterlerinin implant tedavisi için uygun olması gerekmektedir. Hasta, implantı uygulayacak diş hekimi tarafından çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir. Bu amaçla genel vücut sağlığının cerrahi müdahale için uygunluğu dışında esas olarak klinik açıdan da hasta detaylı değerlendirilmelidir. Ne tarz bir protez yapılacağı, bu protezin hangi bölgeleri ve bunun için kaç adet implantın konulacağı tespit edilmelidir. Kaç adet implantın hangi bölgelere ve hangi pozisyonda yerleştirileceğine panoramik denilen tüm alt ve üst çeneyi gösteren film yanında, mevcut kemik yapısını üç boyutlu olarak gösteren volumetrik bilgisayarlı tomografiler de yardımcı olmaktadır. Yeterli analiz yapıldıktan sonra lokal anestezi altında yani tıpkı diş çekimi ya da kanal tedavisinde uygulanan anestezi ile işlem gerçekleştirilmektedir. Bazı durumlarda genel anestezi ve sedasyon yöntemleri de kullanılmaktadır.
İmplant, yöntemine göre 4 şekilde uygulanabilir:
Eğer kemik kalınlığı uygun ise lokal anesteziden sonra sadece implant yapılacak alan kadar dişeti kaldırılır. İmplant için frez denilen aletler ile yuva açılır, implant yerleştirilek iyileşme kapağı takılır.
Dikişli cerrahi işlem ise klasik bir yöntemdir ve rutinde en çok uygulanan cerrahi müdahaledir. Lokal anesteziden sonra bistüri ile dişeti kesilir. Dişeti açılarak implant yerleştirilir ve dikiş atılır. Burada eğer iyileşme başlığı denilen üst kapak takılırsa, tek aşamalı cerrahi; takılmazsa 2 aşamalı cerrahi müdahale adını alır.
Tek aşamalı cerrahi işlemde implant üstüne dişetinin protez yapımından önce şekillenmesini sağlayan kapak önceden takılmış olacağı için hastaya ortalama 2 aylık iyileşme döneminden sonra tekrar cerrahi müdahale yapılmaz.
İki aşamalı cerrahi işlemde ise iyileşme sürecinden sonra implantın üstüne protez ölçü işleminden önce iyileşme başlığı takılmalıdır. Bu da hasta için yeniden bir cerrahi müdahale anlamına gelmektedir.
Tüm bu cerrahi işlemlerde implant yerleştirilirken kemik bozuklukları giderilir, kemik tozu gibi ileri cerrahi işlemler varsa gerçekleştirilir ve özellikle dikişli cerrahi işlemlerde kanama kontrolü sağlanır. Kanama kontrolü sağlanmadığı takdirde post-operatif dönem denilen işlem sonrası süreçte hasta kanama şikayetleri yaşayabilir. Dikişli işlemlerde ortalama 1 hafta sonra dikiş alınır ve iyileşme süresi beklenir.
İmplant tedavisi cerrahi bir tedavi olduğu için birçok hastada endişe yaratabilmektedir. İşlem öncesinde yapılacak anesteziden tutun, işlem sonrası sürece kadar çeşitli sorular akla gelmektedir. Ancak sanıldığının aksine implant tedavisi zorlu bir işlem değildir. Hastalar diş hekimleri tarafından dikkatlice değerlendirilir ve planlama yapılarak implant tedavisine başlanır.
İmplant uygulaması lokal anestezi altında yani iğne ile uyuşturularak yapılır.
İşlem sonrası dönemde hastalara enfeksiyon olmaması için antibiyotik, ağız gargarası verilir. Çünkü gömük bir diş çekiminde bile çene kemiğinde enfeksiyon olmaması için benzer yaklaşım gösterilir.
Ödem oluşmaması için buz uygulaması ile kas içine uygulanacak ilaçlar önerilir. Bunlara dikkat eden" hastada ağrı oluşma riski çok azalır. Bu ilaçlar alınmaz ise ağrı oluşacaktır çünkü vücut, yapılan cerrahi müdahaleleri "travma" olarak algılamakta ve reaksiyon vermektedir. Sosyal hayatını etkilememesi için doktor tarafından verilen talimatlara mutlaka uyulmalıdır.
İşlem sonrası 24 saat boyunca implant bölgesinden kanama gözlenebilir. Hastalar asla tükürmemelidir. Yara bölgesinin iyileşmesi ve kanamanın olmaması açısından bu önemlidir. Organize olmuş bir pıhtı ağız çalkalaması yapılırsa bozulacak ve tekrar kanama olacaktır. Ağız gargarasına da işlemden 24 saat sonra başlamakta fayda vardır.
Paylaş