Paylaş
Kondilomlar, genital bölgede çıkıntı yapan ve cinsel temasla tenden tene geçebilen bir hastalıktır. Bu hastalık oldukça yaygındır. Etken olarak virüsler gösterilmektedir.
Virüs, halk arasında siğil denen hastalığı da yapan human papilloma yani HPV virüsüdür.
Bu virüs canlı dokuda yaşar. Eşyalarla veya kullanılan malzemelerle veya tuvalet malzemeleriyle bulaşması neredeyse imkansızdır. Bu virüs tabii ortamda yaşayamaz. Ancak canlı doku varsa yaşamını bir canlı dokudan diğerine geçerek sürdürebilir. Yani cinsel temas hemen hemen tek bulaşma ve yayılma yoludur.
Virüsün 70'ten fazla tipi mevcuttur. Bir kısmı rahim ağzı kanserinden sorumludur. Kondilom yapanlar genellikle 7-9-11 tipleridir.
Hem erkeklerde hem de kadınlarda görünümü aynıdır. Erkeklerde penis başının gövdeyle birleştiği kıvrım ve penis gövdesi ile üretra ağzı en sık lezyonların görüldüğü yerlerdir.
Kadınlarda ise iç dudaklar, vagen girişi, klitoris çevresi ve hem kadınlarda hem de erkeklerde anal bölge en çok kondilomların görüldüğü yerlerdir.
Burada önemli bir konu göz ardı edilmemelidir. Oral seks günümüzde hem erkekler hem de kadınlar tarafından son derece isteyerek ve zevkle uygulanmaktadır. Fakat HPV enfeksiyonları maalesef nazofarenks denen boğaz, gırtlak, larenks denen soluk borusu, hatta akciğere de yerleşebilmektedir.
Ses kısıklığı, boğazda gıcık hissi ,öksürük gibi çok da tipik olmayan bulgular veririler. Anlaşılmaları erken dönemlerde neredeyse imkansızdır.
Lareks, nazofarenks ve hatta akciğer kanserlerinde etken olarak kabul edilmektedirler. Yine anal bölgeden eğer anal ilişki oluyorsa hem gay erkeklerde hem de kadınlarda bağırsaklara geçebilirler. Buranın da tedavisi son derece zor olup rektum ve anal bölgede kanserlerle bağlantılı olabilirler.
Vaginaya geçerek bütün vaginayı ve rahim ağzını tutabilirler. Kadınlarda en sık rastlanan 9-11 tiplerinin kanserleşme ihtimali düşüktür fakat hiçbir zaman sıfır değildir.
Bu hastalık ne kadar erken tedavi edilirse, başarı oranı o kadar yüksek ve nüks oranı o kadar düşüktür.
Biz nasıl ve hangi yolla tedavi edersek edelim bu hastalıktan tümüyle kurtulmak mümkün değildir. Uzun yıllar belirti vermeyebilir ve birden alevlenerek yeniden ortaya çıkabilir.
Genellikle vücut direncinin düştüğü stres, ateşli hastalıklar, aşırı yorgunluk gibi haller fırsatçı bir vürüs olan HPV'nin tekrar ortaya çıkmasına zemin hazırlar.
Tedavi; vücut direncini artırmak ve lezyonları tahrip etmeye yöneliktir. Bu iş için kimyasal solüsyonlar, koter, lazer ve krioterapy denen donma yöntemi kullanılabilir.
Benim en başarılı bulduğum yöntem önce TCA, sonra ise koter yöntemidir.
Tüm okurlarıma saygılar sunuyorum.
Paylaş