Paylaş
Boşanma davasında davanın açılması, maddi manevi tazminat talebi, nafaka talebi, varsa çocuğun velayeti ve mal paylaşımı gibi hususlara önceki yazılarımızda değinmiştik. Bu yazımızda boşanma davasının açılmasının yanı sıra istenen sonuç olan boşanma ve diğer taleplerin aile mahkemesi nezdinde kabul görmesi için gerekli ispat kavramına, diğer bir deyişle boşanma davasında delil durumuna değineceğiz.
Açılacak yahut açılmış olan boşanma davasında, davanın mahiyeti gereği fotoğraf, video, fatura, yazışma, cep telefonu mesajları, aranan numaraları gösterir gsm operatörleri kayıtları, kredi kartı ekstreleri, otel giriş çıkış kayıtları ve kamera görüntüleri, mektup, fax gibi ispata yarar dokümanlar delil olarak kullanılabilir.
Özellikle çekişmeli boşanma davalarında boşanma sebebini kanıtlamada önemli argümanlardan biri tanık beyanıdır. Tanığın boşanma sebebinin varlığı olarak iddia edilen hususlara görgü şahitliğinin mahiyeti icabı doğrudan vakıf olması gerekmektedir. Yalan beyanlarda bulunma ve tanıklık Türk Ceza Kanunu bakımından suç teşkil etmektedir.
Bilirkişi incelemesi de boşanma davalarında delil olarak gösterilebilir. Bilirkişi incelemesinin boşanma davalarında delil olarak gösterilmesi az rastlanılan bir durum olsa da sunulan yahut mahkemece müzekkere yazılarak celbi talep edilen bazı delillere karşı tarafın itiraz etmesi nedeniyle teknik incelemeyi gerektiren hususlarda bilirkişinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bilirkişi somut olayda teknik bilgi gerektiren ve mahkeme hakiminin vakıf olmadığı hukuk dışı alanlarda yetkinliğe sahip olan ve uzmanlığı nedeniyle o konuda görüşüne ve değerlendirmesine başvuran kimseyi ifade etmektedir.
Boşanma davalarında sıkça karşılaşılan diğer bir delil ise kolluk araştırmasıdır. Uygulamada mahkemeler tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını polis yahut jandarma vasıtasıyla araştırır. Yapılan araştırmaya sosyo-ekonomik durum araştırması da denmektedir. Tarafların müşterek ikametgahları, iş yerleri ve çevresinde kolluk kuvvetleri vasıtasıyla araştırma yapılıp tespit edilen hususlar tutanağa bağlanır ve mahkemesine gönderilir.
Derdest yahut neticelenmiş dava dosyaları da boşanma davalarında delil olarak kullanılabilmektedir. Örneğin kocasından dayak yiyen bir kadının şikayeti nedeniyle açılmış olan ceza soruşturma dosyası boşanma davasında delil olarak kullanılabilir. Burada delil olarak gösterilen dava dosyasının akıbeti ile ilgili olarak öngörülü bir biçimde delil olarak gösterilip gösterilmeyeceği kararlaştırılmalıdır. Diğer bir deyişle sadece delil göstermek maksadıyla bir dava veya soruşturma dosyasını aile mahkemesine bildirmek dayandığınız delilin hukuken zararınıza değerlendirilmesine sebep olabilir.
Belirtmekte fayda vardır ki, aile mahkemesine sunulan ve boşanma davası bakımından gösterilen delillere karşı davanın diğer tarafının ikrarı da önem arz etmektedir. Ancak davanın diğer tarafının delilleri ve dayanak gösterildiği olay ve olguları kabul etmesi sıkça karşılaşılan bir durum değildir.
Boşanma davasında ve sair davalarda delil olarak gösterilen, gerek mahkemeye teslim edilen gerekse celbi talep edilen evrak, belge ve bilgilerin hukuka aykırı nitelikte olmamasına özen gösterilmelidir. Zira hukuka aykırı unsurları barındıran deliller dava sürecinde mahkeme hakimi tarafından değerlendirilmeye alınmayabileceği gibi, suç unsuru teşkil etmesi durumunda cezai yaptırımla dahi karşı karşıya kalmanıza sebep olabilir.
Faydası olması ümidiyle...
Paylaş