Paylaş
“Yapılan bir araştırmanın sonucunda ev hanımlarının yarısından fazlasının (%53.3) yiyecekleri doğru beslenme ilkelerine uygun olarak pişirmedikleri saptanmıştır” diyen Diyetisyen Tuğçe Ergen, artık yemeklerin sadece lezzet sınavından geçmediğinin, obezite ile ilişkili kronik hastalıkların maalesef ki hızla arttığı günümüzde lezzetli olduğu kadar sağlıklı yemeklerin sofralarda yer alması gerektiğinin altını çizdi ve önerilerini bizlerle paylaştı.
Öncelikli hedefiniz yemeklerinizi lezzetlendirmek için aşırı miktarda yağ ve tuz eklemeyi sınırlamak olmalıdır. Bunlar yerine salça ve baharatlardan, domates, soğan gibi lezzet arttırıcı çeşitli sebzelerden destek alabilirsiniz. Pişirdiğiniz yemeğin eskiye göre daha lezzetli olduğunu görecek ve oldukça şaşıracaksınız. O zaman mutfağınızda önce bu fit tüyoyu uygulayarak sağlık dolu bir başlangıç yapın.
Su oranları oldukça yüksek olan sebzeleri mümkün olduğunca kısa sürede, susuz veya çok az su ile pişirmelisiniz. Sebzeleri haşlayarak suyunu dökmek en büyük kayıptır. Pişme suyunun dökülmesi sonucu vitamin ve mineral kayıpları olacaktır. Sebzelerin faydalarından daha iyi yaralanmak istiyorsanız pişirme süresini kısa tutarak renklerinin canlı kalmalarına, parlak ve hafif diri olmalarına dikkat etmelisiniz. Böylece hem sebzelerin vitamin ve mineral değerlerini koruyarak daha çok antioksidan alır hem de glisemik indeksi düşürerek uzun süre tok kalırsınız.
Yağı yakıldıktan sonra yemeğe ilave edenlerdenseniz üzgünüm ki yemeğiniz sağlığa zararlı duruma gelmekte ve kanserojen bileşenler açığa çıkmaktadır. Sağlıklı bir mutfak istiyorsanız yemek hazırlarken yağ yakma işlemine son vermelisiniz. Zeytinyağı, kanola, mısır özü, ay çiçek, fındık yağı gibi sağlıklı yağları tercih ederek pişirme aşamasının sonlarına doğru ilave etmelisiniz.
İçerisindeki omega-3’ten faydalanmak istiyorsanız balığı asla kızartmamalısınız. Balıklar yüksek oranda ısıl işlem ile pişirildiğinde omega-3 içeriği büyük oranda kayba uğrar. Omega-3’ten faydalanabileceğiniz en doğru yöntem fırında ve buharda pişirme yöntemidir, unutmayın!
Yoksa siz de yemek öncesinde salatayı hazırlayanlardan mısınız? Eğer böyle bir alışkanlığınız var ise lütfen sonlandırın. Salata malzemelerinizi yemeği pişirmeden hemen önce doğrayın. Aksi taktirde sebzeleri önceden kesip bıraktığınızda vitamin ve minerallerine ‘’hoşçakal’’ demek zorunda kalabilirsiniz.
Barbeküde pişireceğiniz etlerinizi yağsız seçin. Barbekü yaparken etinizi ateşe çok yakın tutarak pişirmeyin ve kanserojen madde oluşumuna destek vermeyin. Mangalda pişirilen etle ateşin arasında 15 cm mesafe olmalıdır.
Makarnanızı nasıl alırsınız? Al dente, orta, çok pişmiş? Siz de makarnanızı al-dente yani az pişmiş sevenlerdenseniz iyi haber! Bu şekilde pişirdiğinizde makarnanın glisemik indeksini düşürerek daha uzun süre tok kalmayı fark etmeden seçiyorsunuz demektir. Makarnanızı az pişirin ve suda eriyen vitamin-mineral kaybına maruz bırakmamak için makarna suyunu çektirerek hazırlamaya özen gösterin.
[fotogaleri=879]
Paylaş