Paylaş
Her sene ekim ayından başlayarak mayıs ayına kadar devam eden süre içerisinde en sık karşılaştığımız hastalık genel olarak soğuk algınlığı şeklinde tanımlanan hastalıklardır. Bunlar 2 guruba ayrılırlar. Nezle ve gripten genelde kimsekaçamaz. Tabii korunma yollarını bilirsek yakalanma riskimizi azaltmış oluruz.
Peki, kış aylarında nezle ve gripten nasıl korunmalıyız?
Nezle, Rhinovirus tarafından ortaya çıkar ve gribe nazaran daha hafif seyreder. Genelde 2-3 günde geçer. Grip ise İnfluenza A ve B ile bunların çeşitli alt gurupları ile oluşan ve bulaşma olasılığı oldukça yüksek bir hastalıktır. Genelde 7-10 gün içinde geçebilir. Bazı yayınlar hastalık semptomlarının devam ettiği süre içinde bulaşıcı olduğunu iddia etmektedirler.
Kış aylarında kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdiğimizden hava sirkülasyonu dolayısı ile ve temas yüzeylerinin fazla kullanımı ile hastalığın bulaşması kolaylaşmakta ve ağır vakalara yol açabilmektedir. Peki bu hastalıktan uzak durmak için neler yapmamız gerekiyor?
Ellerimiz daima birtakım hareket ve temas halinde olduğundan ( WC'ler, kapı kolları, masalar, paralar. v.b.) devamlı temiz durumda olmalı ve bu yüzden sabunlu su ile yıkanmalıdır.
Yemek öncesi, sonrası, yukarıdaki temaslar oluştuğunda parmaklarımızı fırça gibi kullanıp 30-40 saniye iyice ovalamalı ve bol su ile durulanmalıdır.
Sabun ve su olmayan bir durumda % 70'lik etil alkol iye eller oğuşturulmalıdır. ( % 70 kolonya ama etil alkolden yapılan) Dezenfektan etkisi yapan bu uygulamalar mikrop ve virüsleri ortamdan uzaklaştırır.
Grip olanı biri ile karşılaştığımızda, hapşırma veya öksürme ile havaya karışan virüsların 1-2 saat ortamda etkisi olacaktır. Bu kişi ile aranızda en az 4-5 metre olmalı ve bu işlemleri yaparken kendisinin ağzını kapaması önerilir. Kesinlikle el sıkışmamalı ve öpüşmemelidir. Çocukların bu oda ile temasını yasaklamalıyız.
Kapı kolları, tuvaletler, masa, kumandalar, sodyum hipokoloridli su ile iyice temizlenmelidir. Anti bakteriyel sabunların virüslere bir etkisi yoktur.
Başta B6-B12, C Vitaminleri, Folik asit, Selenyum, Çinko, Demir gibi desteklerin alınması vücut direncini artıracaktır. Bunlar fasulye mercimek, fındık, kümes hayvanları ile balık ve sığır etinde mevcuttur. İlaveten havuç, ıspanak, ceviz, badem, avokado, yaban mersini takviyeleri oldukça destek olacaktır.
Bunların yanında vücudumuzun en büyük bağışıklık organı olan barsaklarımızın dostu olarak bilinen kefir, lahana turşusu, şalgam, boza, gibi probiyotikler oldukça etkili olacaktır.
Tabii mevsimsel grip aşılarını unutmamalı,özellikle sigara içen, astım ve KOAH'lı hastalarla diyabetliler bu korunmayı mevsim başında yaptırmalılar.
Paylaş