Paylaş
Çocuğa nasıl davranıldığı, bakım, güven, sevgi gibi temel ihtiyaçlarının nasıl karşılandığı ve giderek nasıl iletişim kurulduğu çocuğun kişilik oluşumunda ve kendisini algılayışında temel taşlar olurlar. Her çocuğun ileri yaşlarında kendisi hakkında verdiği bazı kararlar belirmeye başlar. Kabaca ’Ben değerliyim’, ‘sevilmeye layığım’ ya da ‘kusurluyum’, ‘hiç bir şeyi tam yapamam beceriksizim’ gibi...Ebeveyn tutumları, bebeklik yaşlarından başlayarak bu kararın verilmesinde çocuk için en sağlam veridir.
Eğer anne ya da babadan biri narsistik kişilik özelliklerine sahipse çocuğundan beklentisi, hiç de yaşına ya da sınırlarına, öğrenme hızına, kişilik özelliklerine uygun değildir hep yapabileceğinden fazlası beklenir. Doğal olarak beklenti karşılanmadığında eleştiri kapıdadır. Çocuğa yetemediği, başarısız olduğu, ailesini gururlandırmadığı, başarısız olduğunda takdir göremeyeceği, sevilmeyeceği, kabul görmeyeceği mesajları sözel ya da davranışlarla dolaylı olarak verilir.
Oysa çocuk henüz sınırlarını keşfetmeye çabalamaktadır denemeye ve yanılmaya ihtiyacı vardır. Ancak ebeveyn narsistse önemli olan onun ihtiyaçlarıdır. Yani çocuk onun her dediğini yaparak başarılı olmalıdır , söz dinlemelidir, en doğrusunu kendisi bildiğinden denemeye hiç luzum yoktur. Yani neredeyse çocuk olmaya izin yoktur.
Bu koşullarda büyüyen çocuk , sürekli diken üstünde, kaygılı, kendinden emin olmayan bir türlü gevşeyemeyen, oyun bile oynayamayan biri haline dönüşebilir, akranlarıyla uyumu bozulabilir. Bu kadar yoğun kaygı içindeyken potansiyelini gerçekleştiremez, öğrenemez, öğrendiğini aktaramaz . Sürekli hata yaparım endişesiyle denemekten kaçınır.
Böyle bir ebeveynle yaşayan çocuklar varolmak için kendi mizaçlarına uygun bazı başetme yöntemleri geliştirirler.
Daha dışa dönük ve bağımsız ruhlu olanlar, herşeye rağmen denerler , sınırlarını zorlarlar, yine kaygılıdırlar ancak bu varolma savaşından daha az yaralı olarak çıkabilirler. Ancak onlar da ilerde çok eleştirel, güvensizliklerini büyüklenerek gizleyen, hiç bir şeyi beğenmeyen kişilere dönüşebilirler,
Daha itaatkar olanlar ise her denileni yaparak kendileri olmaktan çıkıp pasif bir öfke geliştirebilirler, bağımlı, kuşkucu, kimseye güvenemeyen, yakın ilişkiler kuramayan erişkinler haline dönüşebilirler. Öğrendikleri şey onaysızlık olduğu için hiçbir zaman kendilerini onaylayamazlar. kendilerine sürekli benzer durumlar yaşatarak gerçekten beceriksiz yetersiz ve kusurlu olduklarına yürekten inanırlar yani kehanetlerini kanıtlarlar.
Sözün özeti narsist bir ebeveyniniz varsa her ne şekilde baş etmeye çalıştıysanız da kendinize olan güveniniz pamuk ipliğine bağlıdır. Bir çok şey başarmış olsanız da hep bir şeyler eksik duygusu yaşarsınız.
Eğer burada yazılanlar size anlamlı geldiyse çocukluğunuzdan birşeyler hatırlattıysa bezgin ve kötü hissettiyseniz siz de kendinize narsist ebeveyninizin gözleriyle bakıyor olabilirsiniz.
Henüz küçük bir çocukken bu inancınızı değiştirmeye gücünüz yoktu. Kötü giden başarılamayan herşeyden kendinizi sorumlu tuttunuz, gerçekten bu, bir çocuğun taşıyamayacağı kadar büyük bir yük, ancak artık erişkin yaşlarınızda bunun üstesinden gelmek için adımlar atabilirsiniz, en azından kendinize dair verdiğiniz olumsuz kararların ebeveyninizin kişilik problemlerinden kaynaklandığını görebilirsiniz olumsuz inançlarınızın karşı kanıtlarını toplayıp, şimdiye kadar yapabildiklerinizin bir listesini çıkarıp küçük ya da büyük başarılarınızın karşılığında kendinize gereken onayı vererek işe başlayabilirsiniz.
Paylaş