Terapi İstanbul
Terapi İstanbul
Terapi İstanbul

Ergenlikte madde bağımlılığı

Çocuk ve ergenlerde madde bağımlılığının gelişmesinde hangi risk faktörlerinin rolü var?

Haberin Devamı

Bireyin kendi taşıdığı riskler:

• Genetik yatkınlık
• Çeşitli yapısal mizaç özellikleri ve ergenliğin kendisi de riski beraberinde getiriyor.
• Tedavi edilmeyen, geç ya da yetersiz tedavi edilen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), diğer yıkıcı davranış bozukluklarıyla, duygulanım ve kaygı bozuklukları . Örneğin madde kullanımına yönelen gençlerin yüzde 50’sinde yaşam boyu DEHB bulunmuş.
• Dürtüsellik ve heyecan arama davranışı.
• Akran etkisi.
• Çocukluk çağı, cinsel istismar ve diğer travmatik yaşam olayları.    

Aile ile ilişkili riskler:

• Aile içi çözülemeyen çatışmalar
• Kronik çatışmalar sonucunda sürekli olarak olumsuz duyguların ifade edilmesi, anne-baba ve çocuk arasında sıcak, besleyici, destekleyici, açık ve etkili iletişimin yetersizliği, kuralların net olmaması gibi ailesel etkenler
• Çoğunlukla olumsuz duyguların ifade edildiği, sözel pozitif geri bildirimlerin eksik olduğu, bireylerin duygu ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde ifade etme özgürlüğünün bulunmadığı ailelerde yetişen çocukların, daha az kendine güvenli oldukları ve madde kullanımı karşısında da aynı güvensiz davranışları sonucu “Hayır” diyemedikleri gibi bir gerçek de var.
• Dışarda kalma, evsiz olma madde kullanımı ve bozuklukları için en önemli risk faktörleri arasındadır. Sokakta yaşayan çocuk ve ergenlerde madde kullanımı ve bozuklukları sıklıktadır.
• Aile içi ilişkilerde sıcaklık, sevgi, ilgi, korunma, kollanma ihtiyacının bir erişkin tarafından giderilmesi hissi ve okula devamlılık (ait olma hissi), öğretmen ve idarecilerle iyi ilişkiler, öğrenciden pozitif beklentilerin bulunması madde kullanımı açısından koruyucu.

Haberin Devamı

ÇOCUĞUMUN MADDE KULLANDIĞINI NASIL ANLAYABİLİRİM?   

Madde kullanmaya başladıktan ortalama iki yıl sonra fark edilir. Erken yaşta madde kullanımı bağımlılık riskini arttırır. Erken tanı, sorunun büyümesine engel olur.

“Davranış değişikliği” dikkat edilmesi gereken en önemli belirtidir. Diğerlerini sıralarsak: 

• Ani duygu durum dalgalanmaları
• Sersemlik hali
• Gerginlik, sinirlilik, kavgacılık
• Bir şey saklıyor gibi gizemli, garip davranışlar
• Fazla para harcama, olması gerekenden fazla para bulundurma, para çalma
• Riskli arkadaşlar
• Okul devamsızlığı, ders başarısında düşme
• Normalden fazla ya da az yemek yeme
• Gözlerde kızarıklık ya da göz damlası kullanma
• Normalde ilgili olduğu aktivitelere karşı ilgisinin kaybolması
• Fazla oranda dikkat dağınıklığı, unutkanlık
• Kıyafetlerinde değişik kokular
• Pipet bulundurma
• Sürekli koku giderici, deodorant kullanımı
• Madde kullanımı özendirici kıyafet giyinme, poster ya da takılar bulundurma

Haberin Devamı

ŞÜPHELENDİĞİMDE NASIL DAVRANMALIYIM?

Çocuğunun madde kullandığından şüphelenen ya da kullandığını öğrenen aile büyük bir hayal kırıklığıyla birlikte duygusal bir yıkım yaşar. Hayal kırıklığı yaşamayı erteleme çabası, çevre baskısı gibi sebeplerle sorunu görmezden gelir. Bu, öfke, suçluluk hissi, panik hali ve kaygıyla hareket edip var olan sorunun daha da büyümesine sebep olur.

Aile, kısa sürede madde kullanımı ve bağımlılıkla ilgili bilgilenmeli, çocuğuyla açık bir şekilde endişeleri ve yapılması gerekenler hakkında konuşmalıdır.

Arkadaşları ondan kaçabilir, ancak aile sonuna kadar üyesiyle beraber olmak durumundadır.

Genelde bağımlı üyesinin yanında kalmayı ve ona uyum sağlamayı tercih eder. Desteğini, olanaklarını, enerjisini doğru kullanamayan aile, süreçte istemeden bağımlılığı besleyip büyütebilir.

Haberin Devamı

Bağımlılık bir aile hastalığıdır. Madde kullanan ya da bağımlısı bir çocuğa sahip olan aile zorlu bir sürece hazırlıklı olmalı. Bu süreçte doğru yolda ilerlemek ve mutlu sona ulaşmak için desteklerini arttırarak enerjilerini, olanaklarını kullanırken mutlaka uzmandan ve tedavi merkezlerinden yardım almalıdır.

Çocuğumuzu tanımak, sahip olduğu risk faktörlerini belirlemek ve madde kullanımı başlamadan, ilerlemeden koruyucu mekanizmaları devreye sokup önlem almak çok önemlidir. 

Dr. Sebla Gökçe
Psk. Emir Erünsal