Paylaş
Hemen hepimiz çocukken burnumuzu düşme, çarpma ya da kazayla kanatmışızdır. Aslında burnumuza aldığımız, önemsemediğimiz bu darbeler ve oluşan kanamalar çok da masum değil. İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan burun eğriliği (deviasyon) için genellikle sonun başlangıcıdır.
Buruna alınan darbelerle burun kemiği ve kıkırdakta ortaya çıkan gizli kırılmalar, 18 yaşından sonra yüzümüzün tam merkezinde nefes alma ve estetik görüntü rolünü tam olarak oynamayan, bazen dışardan da görülen, gelişmesini eğri tamamlamış bir burun şekline neden oluyor.
Burun eğriliğinin genetik yatkınlık ve burun eti (konka) ile birlikte en sık görülen nedeni çocuk ya da ergenlik döneminde maruz kalınan darbelerdir. Özellikle 2 yaşından 5 yaşına kadar olan dönemde çocuklar kontrolsüz bir şekilde hareket edip, çevresine çok dikkat etmeyebiliyorlar. Bu dönemde düşme ve çarpma sıklıkla yaşanıyor. İlkokuldaki koşuşturmalar ve oyunlar buruna yönelik darbelere zemin hazırlıyor. Çocuk biraz daha büyüyor ve 12-13 yaşına geliyor. Ergenlik dönemine giren çocukların rekabete dönük spor yapmaları sırasında burun yine darbelerin hedefi olabiliyor.
Peki aileler, çocukların kanamalı burun yaralanmalarının ilerde yol açacağı sorunların farkında mı? Hayır, sadece burnu kanadı ve geçti yaklaşımıyla aileler hareket ediyor. Ancak bu yaralanmalar, burun kıkırdağında gizli kırılmalara yol açıyor. Bu kırılmalar, röntgen filminde dahi ortaya çıkmaz. Sadece burun kemiğinde oluşan kırılmalar röntgen filminde görülür ve kırık kemiğin doğru kaynaması için müdahale edilir. Filmde görülmeyen kıkırdak kırıkları ise eğri kaynar ve yol açtığı bu eğrilik burnun gelişimini tamamladığı 18 yaşına kadar devam eder. Diğer bir ifadeyle kemik eğri gelişen kıkırdağı takip eder, burnun rotası yani büyüme yönü değişir. Eğriliğin temel kaynağı burun ucundaki deformasyondur. Sonuç: Burnun geri kalan görüntüsünü tamamen değiştiren burun ucunda eğrilik ve burun sırtında kemer oluşumu 18 yaşından itibaren kalıcı olur.
Burnunda eğrilik olan kişi yaş ilerledikçe yeterince nefes almada sıkıntı yaşamaya başlıyor. Çünkü burun içindeki hava kanallarındaki minimal darlıklar nefes almayı güçleştiriyor. Vücuda yeterince oksijen alınamazsa bu kez yorgunluk, baş ağrıları, uyku apnesi, depresyon, sinirlilik hali ortaya çıkıyor. Yaşanan bütün bu olumsuzlukların yanında eğri burnun estetik olarak yüzle uyumsuz olması ve çirkin bir yüz ifadesine yol açması, kişinin kendini daha da mutsuz hissetmesine ve güven problemi yaşamasına neden oluyor.
Bütün bu sorunlardan kurtulmak için burun eğriliği ve burun estetiği işlemleri tek bir cerrahi operasyonda, burun estetiği operasyonunda birleştiriliyor. Burun estetiği ameliyatıyla kıkırdak ve kemikte oluşan eğrilik düzeltilerek hava kanalları açılırken, burnun dış çatısı da düzeltiliyor. Sonuç olarak, ciğerlere yeterli miktarda hava düzeltilen burun kanallarından giderken, estetik ve doğal görünüme sahip bir burun şekli yüz ifadesine pozitif bir katkı sağlıyor.
Paylaş