Paylaş
İlaca bağımlı bir şekilde yaşamlarını sürdürmek zorunda kalan migren hastaları için Amerika’da plastik ve estetik cerrahlar tarafından keşfedilip geliştirilen kalıcı migren tedavisi ile ilgili ikinci yazımızın konusu; kafa arkası, şakak ve nasal (burun) bölge migreninin ameliyatla tamamen nasıl ortadan kaldırıldığı…
Migren, ömür boyu süren, özürlülük yaratan kronik bir hastalıktır. En sık rastlanan bu baş ağrısı türünün ülkemizde her 100 kişiden 6’sını etkilediği tahmin ediliyor. Yapılan araştırmalarda ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesi yüzde 24 ile migrenin en fazla görüldüğü bölge iken, Ege Bölgesi yüzde 11 ile en az migren hastasının yaşadığı bölge. Ayrıca büyük şehirlerde kırsal bölgelere göre daha fazla migren hastası var. İstanbul nüfusunun yüzde 10’u ise migren hastası, dolayısıyla en çok migren vakasına İstanbul ev sahipliği yapıyor.
Bir önceki yazımızda göz kapağından açılan kesiden hem alın migreninin yüzde 90’ı bulan bir başarı oranıyla tedavi edildiğini hem de sarkık göz kapağının estetik ve genç bir görünüme kavuşturulduğunu ele almıştık. Alın migreni, ağrının tetiklendiği dört ana bölgeden sadece biri. Diğer migren bölgeleri ise; kafa arkası ya da ense migreni, şakak migreni ve nasal (burun) bölgesi migreni. Bunları aktif migren bölgeleri olarak da tanımlıyoruz. Tıpkı alın migreni gibi bu bölgeleri etkileyen migren ağrıları migren ameliyatı ya da kalıcı migren cerrahi tedavisi ile artık tamamen sonlandırılabiliyor, hastalarımız migrensiz bir yaşam sürebiliyorlar.
Auralı ya da aurasız kronik migren hastalarının ense, burun ve şakak migreninin kalıcı tedavisi yapılan cerrahi operasyonu tek tek masaya yatırırsak karşımıza çıkan tabloyu şöyle özetleyebiliriz.
Kafa arkası migreni genellikle öğleden sonra başlamaktadır. Migren atağı başladığında başın arka kısmında belli bir noktanın hassaslaştığı görülür. Başlangıç noktası çoklukla kafa ya da boyun arkasıdır. Kafa arkasını tutan bu ağrı için hastalar çoğunlukla masaj yaptırmayı tercih eder. Ancak unutulmamalıdır ki, baş hareketi ve fiziksel aktivite migren ağrısını şiddetlendiren bir faktördür.
Kafa arkasında migreni tetikleyen büyük oksipital duyusal sinirde baskı noktaları migreni tetiklemektedir. Ensede açılan 3 sanitmetrelik kesiden gönderdiğimiz endoskopik kameralar yardımıyla bu baskı noktalara serbestleştirilerek rahatlatılır. Endoskopik migren ameliyatı kapalı bir ameliyattır, iyileşme döneminin kısa ve konforlu geçmesini sağlar. Ense kökü migren ameliyatı olan hastalarımız aynı gün evlerine diren takılı halde taburcu olurlar. Direni 4 gün içinde çıkarıyoruz.
Şakak migreni olan hastalarda atakların şakaklarda başlar ve yine bu bölgeyi tutar. Bu hastalarımız diş gıcırdatması gibi sorunlar da yaşayabilmektedir. Bu bölgedeki atakları tetikleyen duyusal sinir dokusu şakaktaki çiğneme kasımız arasından geçen zygomaticotemporal siniridir. Çiğneme kasının fazla kullanıldığı durumlarda bu sinir üzerinde bir enflamasyon ve baskı oluşur ve ağrı tetiklenir.
Şakak migreninin kalıcı tedavisi için endoskopik teknik ile ameliyat seçeneği tercih edilir. Şakaklardaki saçlı deriden açılan 1 santimlik kesiden endoskopik mini kameralarla girilerek sinir dokusundaki baskı kas ve damarlara müdahale edilerek ortadan kaldırılır.
Burun migreni çoklukla hava şartları ve basınçtaki değişim ile tetiklenmektedir. Ağrı bölgesi göz arkası ve sinüslerdir. Bazı burun migreni vakalarında nefes darlığı yaşanabilmektedir. Burun migreni olan hastalarına genellikle yanlışlıkla sinüzitten kaynaklı ağrı tanısı konulur.
Burun migreninde atakların başladığı nokta burun kıkırdağıdır. Hava yolundaki burun kıkırdağı arasında baş bölgesindeki trigeminal sinirinin bir dalının sıkışması ile duyusal sinir dokusundaki duyarlılık artar, ağrı atakları tetiklenir. Ameliyat burnun ortasındaki kıkırdağa, konkaya ya da hava yolundaki belirli alanlara yöneliktir. Konka operasyonu ya da açık burun ameliyatı ile tedavi yoluna gidiyoruz.
Migrenin ana bölgelerine yönelik yaptığımız migren ameliyatı her bir bölge için ortalama 1-2 saatte tamamlanmaktadır. Ameliyat bölgesinin iyileşme süreci her bölge için hemen hemen aynıdır. Operasyonda herhangi bir implant kullanılmaz. Hastalarımız 4 ila 8 gün içinde iyileşmektedir. Ameliyatın yan etkileri geçicidir ve günlük yaşamı etkilemez. Migren ameliyatı bir beyin ameliyatı değildir. Saçlı deri ile kafatası kemiği arasındaki sinirlere müdahale edilerek gerçekleştirilir. Ameliyattan sonra migren ağrıları 1 ay içinde kalıcı olarak sona erer. Dolayısıyla hastalarımız, organlar üzerinde ciddi yan etkileri olabilen migren ilaçlarına elveda diyebilmektedir.
Ameliyatın başarı oranı yüzde 90’ın üzerindedir. Bu başarı yüzdesi bilimsel çalışmalarla elde edilmiş olup, yaptığımız ameliyat sonuçlarında elde edilmektedir. Bu başarı oranının yüzde 62’lik hasta grubunda migren ağrıları tamamen geçmiştir. Kalan gruptaki hastaların ağrı şiddeti ve süresi, atak sıklığında yüzde 50’nin üzerinde ciddi bir azalma olmakta, bazı vakalarda migren ağrıları baş ağrısı düzeyine indirilmektedir. Ameliyat sonuçlarının kalıcı olduğu, 5-10 yıllık bilimsel hasta takipleriyle ortaya konulmuştur.
Gelecek haftaki yazımızda hangi migren hastalarının ameliyattan kalıcı olarak fayda göreceğini açıklayacağız.
Sevgiyle, sağlıkla kalın…
Paylaş