Paylaş
Birçok migren hastasının ifade ettiği, “Bu hastalık benimle mezara kadar gidecek” cümlesindeki umutsuzluğu ortadan kaldıran endoskopik migren ameliyatı, her baş ağrısı tipinde değil sadece migren ve gerilim tipi baş ağrısı tanısı konmuş hastaların ağrılarına son verir.
Migren ameliyatına uygun adayların öncelikle primer baş ağrısı grubunda olmaları gerekir. Nedir primer baş ağrısı? Başın çeşitli noktalarında direkt kendiliğinden başlayan, herhangi başka bir rahatsızlığın neden olmadığı ağrı türüdür. Primer baş ağrısı toplam baş ağrısının yüzde 90’ını oluşturur ve migren en sık rastlanan primer baş ağrısı tipidir. Gerilim tipi baş ağrıları da primer baş ağrısıdır, dolayısıyla tıpkı migren gibi baş bölgesinde direkt başlar ve tetikleyicisi çoğunlukla strestir.
Migren tedavisi için muayenede hastalarımızda aradığımız ilk şart, bir nörolog tarafından migren tanısının konulmuş olmasıdır. Uyguladıkları migren tedavilerinin hiçbirinden yarar görememiş migren hastaları için hastanın ve hastalığının bütün verilerini değerlendirilerek ameliyat kararı verilir. Migren tedavisi, migren ameliyatı dışında ilgili hekimin kontrolünde bütün tedavi protokollerini uygulayan ve bundan sonuç alamayan hastalar için uygulanan bir cerrahi tedavi seçeneğidir. Örneğin, Amerika’da yapılan bilimsel çalışmalar ve tecrübelerimiz, ayda 15 gün migren ağrısı çeken ve tedavilerden sonuç alamayan hastalarımızın endoskopik migren ameliyatı ile bu ağrı ataklarından kurtulma olasılığı son derece yüksek olduğunu göstermektedir. Diğer yandan migren atakları 20’li yaşlar ile 50’li yaşlar arasında sıkça yaşanmakta, ameliyatlar da bu yaş aralığında tercih edilmektedir. Ancak daha alt yaş gruplarında migren hayatı çekilmez kılıyorsa nörologlarla iş birliği kapsamında hastalarımızı ameliyat edebilmekteyiz. Migren ameliyatı ile gerçekleştirdiğimiz migren tedavisinden yarar görecek hasta adaylarını genel olarak şu kategorilerde ele almaktayız:
Migrenin, auralı ve aurasız migren olarak iki gruba ayrılır. Aurasız migren, daha yaygın görülmektedir. Atak başlamadan herhangi bir belirti vermez. Aurasız migren hastaları endoskopik migren ameliyatı ile kalıcı olarak tedavi edilebilmektedir.
Migren cerrahi tedavisi ile şifa bulan auralı migren hastaları, ağrı atakları başlamadan 20 dakika ile 1 saat öncesinde birtakım belirtiler yaşarlar. Görme bozukluğu, ışık patlaması, bacakta karıncalanma gibi belirtiler sonrası şiddetli migren atakları başlamaktadır. Endoskopik ameliyattan sonra ağrılar kalıcı olarak tedavi edilirken, aura genellikle kaybolmaz ancak hafifler.
Migren rahatsızlığıyla ilgili bütün tedavi yöntemlerini denemelerine rağmen sonuç alamayan hastalar, bir süre sonra kullanılan ilaçlara direnç gösteren migren hastaları veya ayda 3-4 kez ağır atak geçiren kronik dirençli migren hastaları için migren ameliyatı mutlaka kalıcı tedavi seçeneği olarak düşünülmelidir. Ameliyat olan migren hastalarının yüzde 62’sinin ağrılardan tamamen kurtulduğunun altına çizmekte yarar görmekteyiz.
Gerilim tipi migren hastalığı, primer baş ağrısı grubuna girmekte, migren gibi kendiliğinden başlamaktadır. Dolayısıyla endoskopik migren ameliyatından yarar görmektedirler. Toplumun yüzde 30-40’ında gerilim tipi baş ağrısının olduğu düşünülmektedir. Gerilim ya da stres tipi baş ağrısı, hastanın hayatını, günlük faaliyetlerini engelleyecek boyutlara gelmişse, uygulanacak birkaç basit testten sonra endoskopik migren ameliyatı ile kalıcı olarak tedavi edilebilmektedir.
Birçok hastalığın, aynı zamanda migren hastalığının da geçici tedavisinde kullanılan botoks enjeksiyonu yaptıran ve bundan yarar gören hastalar endoskopik migren ameliyatından da yarar görmektedir. Çünkü migren ameliyatı, botoksun sağladığı geçici etkiyi kalıcı hale getiren bir cerrahi tedavi yöntemidir.
Migren ameliyatının nasıl yapıldığını ve neden plastik cerrahi uzmanı tarafından gerçekleştirildiğini tekrar hatırlamakta yarar var. Endoskopik, yani kapalı teknikle minimal kesi izinden migrenin başlangıç bölgesine yapılan cerrahi müdahalede ameliyatında, tetikleyici duyusal sinir dokusu üzerindeki fiziksel baskı kaldırılıp sinir yapısı rahatlatılmaktadır. Böylece ataklar, ameliyattan sonraki 1 aylık süreçte kalıcı olarak sonlandırılmaktadır.
Ameliyatın başarı oranı, bilimsel veriler ve yaptığımız ameliyatları dikkate aldığımızda yüzde 90’dır. Ameliyattan yarar gören hastaların yüzde 62’si migren ağrılarından ömür boyu kurtulmakta, diğer hastaların ağrı atakları yüzde 80’e varan oranlarda azaltılmaktadır.
Bir plastik cerrahi uzmanı olarak migrenin cerrahi tedavisini köşeme taşımamın nedeni, bu ameliyatın Amerika’da plastik ve estetik cerrahi uzmanı tarafından bulunup geliştirilmesi; Amerika ve Avrupa’da başarıyla uygulanması; yakın zamanda da ülkemizde bu konuda attığımız önemli adımlardır.
Gelecek haftaki yazımızın konusu, “Hastalarımızı endoskopik migren ameliyatına nasıl hazırlıyoruz?”
Sevgiyle, sağlıkla kalın…
Paylaş