Kadınlarda duygusuzluk alarm veriyor

Yazımızın başlığını bilimsel bir çalışmanın sonuçlarını ve Türkiye’deki tabloyu dikkate alarak yazdık. Yakın zamanda İngiltere Liverpool Üniversitesi’nde antidepresan ilaç kullanımının yan etkileri üzerine yapılan ve Psychiatry Research’te yayımlanan bilimsel çalışma, ciddi psikolojik yan etkilerin çok yaygın olarak görüldüğünü ortaya koydu. 

Antidepresan verilen 1.829 hastanın takibini yapan araştırmacılar, 5 yıl antidepresan ilaç kullanan hastalarda intihar düşüncesinin geliştiğini, yüzde 62’sinde seksüel güçlükler, yüzde 60’ında ise duygusuzluk hissi yaşandığını ortaya koydu.

Peki bunun bizimle ne ilgisi var? Aslında çok ilgisi var. Çünkü 2014 yılında ülkemizde 8 milyon 179 bin kişi antidepresan ilaç kullandı. Kadınların antidepresan kullanımı erkeklere göre 2 kat fazla gerçekleşti.

Konuyu biraz daha toparlayalım.

Antidepresanın en çok kullanıldığı hastalıklardan biri de nörolojik rahatsızlık olan migrendir. Her 10 migrenliden biri kronik dirençli migren hastasıdır. Migren ağrı ve ataklarına karşı sıklıkla antidepresan ilaç kullanılır. Ve kadınlarda migrenin görülme sıklığı erkeklerden 3 kat daha fazladır.

Bilimsel çalışmanın sonuçlarında antidepresan ilaçların, yan etkileri nedeniyle aşırı reçete edilmesinin ciddi endişeleri beraberinde getirdiğini ortaya koymaktadır.

Migren insanlık tarihi kadar eski, ilaç kullanımı ise son yüz yılın tedavi yöntemidir. İlaç kullanımı maalesef migren ataklarını, ağrı şiddetini tamamen sonlandırmamakta, ağrıyı yönetmeyi, hayatı daha az ağrıyla yaşanılır kılmayı sağlamaktadır.

KADINLARDA 3 KAT DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR

Ancak kronik bir hastalık olan migrende ilaçların sürekli kullanılmasına hastalık bir süre sonra direnç göstermeye başlar. Her 10 migrenli hastadan 1’i kronik dirençli migren hastasıdır. İlaçlar etki gücünü kaybeder. Hatta sık ilaç kullanımı migrenin şiddetlenmesine bile neden olabilir. Kadınlarda 3 kat daha fazla migren görüldüğünü dikkate aldığımızda, bilimsel çalışmanın ortaya koyduğu psikolojik yan etkilerden olan duygusuzluk hissi de maalesef kadınları daha çok etkilemektedir.

Duygusallık kadınlarla özdeşleşen bir kavramdır. Antidepresan kullandığı için duyguların törpülenmesi migrenin yanı sıra depresif bir sorun da yaratmaktadır. Seksüel güçlükler, intihar düşüncesi de olayın dramatik diğer boyutlarıdır.

Migren, yaşam standartını ciddi şekilde düşüren bir hastalıktır. Kullanılan ilaçların tedaviyle birlikte yarattığı olumsuzluklar hayat kalitesini daha da aşağı çekmektedir.

AVRUPALI HASTALAR KALICI TEDAVİ İÇİN GELİYOR

Antidepresan (hatta epilepsi ilaçları) başta olmak üzere kullanılan birçok farklı ilaçların yan etkilerini ortadan kaldırmak ve migreni kronik bir hastalık olmaktan kurtarmak için alın germe estetiği sırasında bulunan bir tedavi yöntemi son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde hızla yayılıyor. Endoskopik migren ameliyatı, ilaçların yanıt vermediği ağrı ve atakları olan migren hastaları üzerinde bilimsel çalışmalar kapsamında başarıyla uygulandı. Ardından Amerika, Avrupa ve Türkiye’de plastik cerrahi uzmanları tarafından gerçekleştirilmeye başlandı.

Ülkemizde bu tedavi yöntemiyle birçok migren hastasının kalıcı şifa bulması, Avrupa’daki hastaların da tedavi için ülkemize olan ilgisini ve talebini arttırmaya devam ediyor. Ağrı bölgelerinin sayısına göre ameliyatı 1 ila 4 saat arasında tamamlanıyor. Kafatası ile saçlı deri arasındaki migrenin başlangıç noktası olan sinir dokuları endoskopik yöntemle serbestleştiriliyor. Bu müdahale uygun hastaların yüzde 90’ında kalıcı sonuçlar veriyor.

ANTİDEPRESAN KULLANIMI 1 AYDA SON BULUYOR

İnanılmaz şiddette ağrılarla yaşayan hastaların birkaç saatlik ameliyatla 1 ayda ağrılarından kurtulması 21. Yüzyıl tıbbında çok önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Antidepresan ağırlıklı ilaçlardan kurtulan hasta, duygusuzluk hissi, intihar düşüncesi gibi ciddi psikolojik yan etkileri de hayatından silebiliyor.

Gelecek hafta yeni yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sevgiyle, sağlıkla kalın…