Paylaş
Kadınların basenlerinin geniş olması nedeniyle diz sağlığının bozulma riski erkeklere göre 10 kat daha fazla olduğunu biliyor muydunuz? Doğurgan vücut yapılarından dolayı kadınların geniş basen yapıları ve bu bölgeden sürekli kilo alımı dizlere binen ağırlık vektörlerinin açısını değiştirmektedir. Bu da kadının diz eklemini, bağlarını, kıkırdakları yaralanma ve yıpranmalar açısından erkeklere göre 10 kat daha riskli hale getiriyor.
Diz sağlığı üzerinde vücut ağırlığı ve alınan bölgesel kiloların önemli bir etkisi vardır. Kadın vücudunun ilk yağlanan bölgesi basenlerdir. Basen, karın ve bel bölgesi de kilo alımı için çok müsait vücut bölgeleridir. Bu kısımlardaki yağ hücreleri büyük, eritilmeye karşı dirençlidir. Vücudun iç organlarına yakın olması nedeniyle kalp-damar, şeker hastalığı gibi rahatsızlıklara zemin hazırlar. Basen ve kalça bölgesindeki yağlanmalar ise dizlere binen yükü arttırarak vücudun bu bölgesini olumsuz etkiler.
Kadın anatomisinin doğurganlık özelliği nedeniyle leğen kemiklerinin, dolayısıyla basen bölgesinin geniş olmasının dizlerin içe doğru dönük bir şekli beraberinde getirir. Bu oluşum, diz bağlarına ve kıkırdaklara baskı yapar, zorlar. Basen bölgesinin sürekli yağlanması ve genişlemesi bu baskıyı daha da artırarak sakatlanmalara karşı dizin direncini kırar. Aslında kiloya neden olan yağ hücreleri vücudumuz için çok önemlidir. Birçok vitamini bünyesinde bulundurur. Vücut ısısını dengeler. İskeletimizi dış darbelerden korur. Ama yağ dokusunun vücut kitlesine ideal bir oranı vardır. Vücut ağırlığının yüzde 30'unu geçmemelidir. Aksi takdirde birtakım sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Yağlanmalar genellikle bölgesel olarak ortaya çıkar. Bel, basen, karın bölgesi en çok fazla yağ depolarını tutan bölgelerdir. Fazla yağlar sağlık kadar vücut estetiği için risk faktörüdür.
Peki, kadınların baseni neden daha geniştir ve bu bölgeden kilo alırlar? Bu soruyu şöyle yanıtlayabiliriz: Erkeklerde basen yoktur ama kadınlarda vardır. Bu durum tamamen cinsiyete bağlı hormonlarla ilgilidir. Ayrıca kadın bedeni doğuma adapte olmuştur, o yüzden leğen kemikleri daha geniştir. Basen ve popo bölgesindeki genişleme, ergenlik döneminden itibaren östrojen hormonu salgılanmasıyla birlikte hızlanır. Ailesel yatkınlık da basenin geniş olmasında önemli bir rol oynar. Yanlış diyetler ve sık kilo alıp verme yağ deposunu büyütür. Dolayısıyla dizlere binen yükü ve sakatlanma riskini arttırır.
Dizlerin yaralanma ihtimalini arttıran geniş basenlerdeki fazla kilolardan kalıcı olarak kurtulmak mümkündür. Bu yağlanmalar spor ve diyete karşı dirençlidir. Kaybolup tekrar ortaya çıkar.
Yağların bir daha oluşmamak üzere kalıcı olarak yok edilmesi için son yıllarda bütün dünyada kullanılan lazer lipoliz yöntemi son derece güvenli, hızlı ve konforlu, popüler bir yöntemdir. Aslında bu bir vücut şekillendirme yöntemidir. Vücudun her bölgesinde oluşan fazla yağlardan risksiz bir şekilde bireyin kurtulmasını sağlıyor. Tek seansta sonuç elde ediliyor. Güçlü lazer ışınlarıyla yağ hücrelerinin zarları patlatılarak yağ dokusunun akışkan, serbest kalması sağlanıyor. Vücut tarafından emilen yağ dokusu aynı bölgede bir daha oluşmamak üzere yok oluyor. Süper ince kanüllerle yaptığımız operasyonda tek seferde 3-4 litre yağı yok edebiliyoruz. Ayrıca gevşeyen cilt, lazer ışınlarının doğal kallojen üretimi sayesinde ikinci bir operasyona gerek kalmadan sıkılaşarak kendini toparlıyor. Kılcal damarların, sinirlerin zarar görmediği, kanamanın olmadığı, dikişin gerekmediği bu yöntemde hasta ikinci gün işine dönebiliyor ve tam sonucu 2 ayda görüyor. Estetik bir görünüme sahip basen, fazla yağlardan arındığı için mevcut sakatlanma riski de doğal sınırlarına çekiliyor.
Paylaş