Paylaş
Bu yazımızın konusu, doğum yapan annelerin yaşadığı estetik sorunlar ve bunların çözümü için en doğru estetik uygulamalar…
Doğum kutsal bir olgudur. Bu kutsallık yaşamın devamlılığının sağlanmasında gizlidir ve bunu sağlayanlar kadınlardır. Bu yaratıcı özellik dahi tek başına kadını üstün bir varlık olarak tanımlamaya yeter.
İnsanoğluna dair güzellik kavramı da yine kadın bedeninde ve ruhunda anlamına bulmaktadır. Doğurganlığın ve yaşamın simgesi kadın, annelik sonrasında da güzelliği bedeninde taşıyabilmeli, kadınlık imajı zedelenmemelidir. Ancak hamilelik ve gebelik sonrasında annenin estetik hatlarını bozacak kaçınılmaz deformasyonlar söz konusudur. Bu sorunları, çocuk sahibi olmanın bir bedeli olarak düşünmek yanlış olmaz.
En sık karşılaşılan estetik şekil bozuklukları kilo ve emzirmeyle ortaya çıkar. Normal yolla gebe kalmak anne adayı için genellikle 10 ile 30 kilo arasında kilo almak demek. Eşinde ya da kendisinde var olan bir eksiklik nedeniyle, normal yolla değil de tüp bebek yöntemiyle gebe kalan anne adayları için bu süreç daha fazla kilo almak ve vücudun daha fazla bozulması demektir. Çünkü tüp bebek uygulamalarında hormon tedavisi devreye girmektedir. Verilen hormonlar, normal gebelik süreci yaşayan anne adaylarından daha fazla kilo aldırıyor. Tüp bebekte ikiz ya da üçüz bebek olma ihtimali yine çok yüksek. Bu durum karın ve memelerdeki sarkmayı çok daha belirgin bir şekilde arttırıyor. Basenlerde aşırı yağ birikimi ortaya çıkabiliyor.
Normal yollarla doğum yapan kadınlarda ise yine esneyen karın ile alınan kilolar birleşince karın bölgesinde gevşeme ve sarkmalar, bel ve basende kalıcı kilo artışı, süt verme döneminde göğüste büyüme ve buna bağlı sarkma ortaya çıkar. Kilo alan bölgelerde esneyen deride çatlaklar oluşur. Emzirme süreci sonrasında boşalan göğüslerdeki sarkıklık ve düzleşme iyice belirgin bir hal alır. Sarkık göğüsler hijiyen ve sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Mantar, aşırı terleme ve pişiklere yol açar. Öte yandan ilerleyen yaşlarda göbekte ve karında fıtık riski oluşturur.
Bütün bu estetik sorunlar, doğum sonrasında annelerin psikolojilerinde negatif etkiler yaratmaktadır. Öz güven sorununu beraberinde getirir. Kadınlık algısında bir erozyon ve eksiklik olarak annelerin hayatına yansıyan deformasyonlar, genellikle özel hayatın kalitesini düşürür. Çünkü alınan kilolar, sarkan bölgeler kalıcıdır.
Hamilelik ve sonrasında gelişen estetik sorunlar, karın germe, göğüs toparlama ve dikleştirme, lazer lipoliz ile vücut şekillendirme yöntemleriyle ortadan kaldırılmaktadır.
Doğum sonrası sarkan hatta iç çamaşırının üzerini örtecek kadar sarkan karın dokusu için en ideal ve etkili tedavi yöntemi karın germe ameliyatıdır. Karındaki gevşeme ve sarkmanın boyutlarına göre büyük ya da küçük karın germe operasyonu yapılır. 2-3 ayda tam iyileşmenin sağlandığı karın germe ameliyatı sonrasında hastalarımız 10. günden itibaren iş hayatına dönebilmektedir. Karnın tam oturması için 1-1.5 ay korse kullanılır. Karın germede genellikle iz kalır mı endişesi vardır. Ameliyat izi mutlaka var, ancak 1 yılda izler ten rengine dönerek rahatsız etmeyecek bir görünüme kavuşur. İyileşmenin ardından hastalarımız fazla ve inatçı yağlardan arınmış, düz, gergin ve sıkı bir cilde sahip karın dokusuna kavuşmaktadırlar. Hamileliğin yarattığı deformasyondan iz kalmamaktadır.
Emzirme ve sonrasında göğüslerin içi boşalarak meme ucu, göğsün alt sınır çizgisinin oldukça altına iner. Bu durumu göğüs sarkması olarak tanımlarız. Ve hemen her anne bu sorunu yaşamaktadır. Annelik sonrası göğüs toparlama ve dikleştirme, meme başı toparlama ameliyatları tecrübeli bir plastik ve estetik cerrahın uygun teknikle yapması durumunda son derece kalıcı ve etkileyici sonuçlar elde edilmektedir. İzler iç çamaşırı içine gelecek şekilde gizlenir. Anne 2-3 ay gibi iyileşme dönemi sonunda gebelik öncesindeki dik, diri ve doğal görünümlü göğüslere sahip olmanın mutluluğunu hakkıyla yaşayabilmektedir.
Hamilelikle birlikte alınan fazla kilolar, erimeye dirençli büyük yağ hücrelerinden oluşmaktadır. Bunlar bel ve basen bölgesinde fazlasıyla birikir. Doğum sonrasında spor ile bu yağ hücrelerinden kurtulmak neredeyse imkânsızdır. Verilse bile spor bırakıldığında tekrar aynı bölgelerde fazla kilolar oluşmaktadır.
Lazer teknolojisinin tıptaki etkili ve popüler yöntemi olan lazer lipoliz yöntemi basen ve beldeki yağları bir daha oluşmamak üzere yok eden bir prensiple çalışır. Dikiş gerektirmeyen mini kesilerden süper ince kanüllerle girilerek yağ yakma işlemi gerçekleştirilir. Yağ hücrelerinin zarları patlatılarak serbest bırakılır. Serbest bırakılan yağ miktarı fazla ise vücudun atamayacağı kısım dışarı çekilir. Yağ hücreleri yok edildiği için bu bölgeden bir daha kilo alımı gerçekleşmez. Bel ve basenin estetik ahengi ve kıvrımları lazer lipoliz vücut şekillendirme yöntemiyle 1-2 ayda kendini tam olarak gösterir. Günübirlik bir estetik işlem olan lazer lipolizin yapıldığı gün ya da ertesi gün, hastalarımız iş ve günlük yaşamına dönebilmektedir.
Meme gevşeme ve sarkmaları meme dikleştirme operasyonuyla tedavi edilmektedir. Buna mastopeksi diyoruz. Bu operasyonda sarkmayla birlikte meme başındaki aşırı genişleme de annenin gençlikteki haline çekilir. Operasyon öncesinde sigaranın bırakılması daha çabuk ve sorunsuz iyileşme sağlar. Operasyondan sonraki 2-3 ayda memenin şekli ve pozisyonu oturmaya devam eder. Hasta, meme başı ve dokusu yukarı çekilmiş, fazla gevşek cildi alınan sıkı ve ideal görüntüde sağlıklı, estetik göğüslere kavuşur.
Paylaş