Paylaş
Hemen her kadının hayalidir anne olmak, bebeğini emzirmek ve onu mutlu bir birey olarak büyütmek. Ancak ülkemizdeki her 5 kadından 1’inin hayatı, şiddetli migren ağrılarıyla örülmüş aşılması güç duvarlar içine hapsolmaktadır. Bu durum onların ağrısız bir gebelik ve emzirme hayalini de örselemektedir.
Migren hastalığının kadınlarda daha sık görülmesinin nedeni, kadınlık hormonuna bağlanmaktadır. Diğer yandan migrenin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Fakat kadınların bu hastalığın görülme sıklığında erkeklerden daha şanssız olduğu ortadadır.
Hamilelik sürecinden önce görülen migren ağrı atakları hamilelikte artabilmekte ya da azalabilmektedir. Kullanılan ilaçların, anne karnındaki bebek için taşıdığı riskler de bilinmektedir. Dolayısıyla gebelik sürecinde kullanımında sakınca olan migren ilaçlarından uzak durmak, ağrılı ve stresli bir hamilelik anlamına gelmektedir ki, bu durum bile anne ve bebeğin sağlığını tehlikeye sokabilmektedir.
Diğer yandan doğum sonrasındaki ilk haftada migren ağrı krizleri, migreni olan kadınların yarısında ortaya çıkmaktadır. Emziren annelerde migren ağrı atakları, emzirmeyenlere göre daha az görülmektedir.
Bu yazıma, “Bebeğinizi Ağrılar İçinde Büyütmeyin” başlığını atmamın nedeni, migrenin kronik ve dirençli bir hastalık olmasının artık tarihe karıştığını, kalıcı bir tedavi yönteminin ülkemizde de son yıllarda başarıyla uygulandığına dikkat çekmek.
Migren cerrahisi ya da migren ameliyatı ile anne adayları ağrısız bir gebelik ve emzirme dönemi geçirebilmektedir. Migren ameliyatı, migren ağrılarına kalıcı olarak son vermektedir. Bu cerrahi tedavi için uygun hastaların yüzde 90’ı, kronik ve ilaçlara bağımlı migren hastalığından tamamen kurtulmaktadır. Ameliyattan yarar gören bazı hastalarda da migren ağrı atakları yüzde 80’e varan oranda kalıcı olarak azaltılmakta, dayanılmaz ağrılar normal baş ağrısı düzeyine çekilmektedir.
Uygulanan tedavi, migren ataklarını tetikleyen baş bölgesindeki duyusal sinir dokularının serbestleştirilmesi, rahatlatılması ve üzerindeki baskının kaldırılmasından ibarettir. Alın, burun, şakak ve ense bölgelerinde yer alan tetikleyici sinirler endoskopik yöntemle, en az hasar ve en hızlı iyileşme süreciyle tedavi edilmektedir. Kafatası kemiği ile saçlı deri arasında işlem yapılmakta ve beyine asla müdahale edilmektedir.
İlaç tedavisinin fayda etmediği ve özellikle ilaçlara dirençli kronik migren hastası anne adayları bu yöntem sayesinde artık korkmadan gebelik planları yapabiliyorlar. Bunun için en uygun ameliyat takvimi ise gebelik başlamadan öncedir. Gebelik başlangıcından 3 ay önce endoskopik migren ameliyatı en uygun tedavi takvimidir. Gebelikten sonra emzirme sürecinde de emzirmeye kısa bir ara verilerek ameliyat tedavisiyle migrene son vermek mümkündür.
Ameliyattan sonra hastalarımızın iyileşme süreci 4 ila 8 gündür. Migren ağrılarının tamamen ortadan kalkması ise ameliyat sonrasındaki 30 günlük zaman diliminde gerçekleşmektedir.
Gebelik döneminde migren ağrısı çeken birçok anne adayının ilaçlardan fayda görmediği ve intihar düşüncesinin dahi oluştuğu bir gerçektir. Ancak tıptaki yeni bilimsel gelişmeler, plastik cerrahi uzmanları tarafından tesadüf eseri bulunan endoskopik migren ameliyatı tedavisiyle kadınların ve erkeklerin bu kronik rahatsızlıktan ömür boyu kurtulmaları mümkündür.
Gelecek hafta yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…
Paylaş