Paylaş
Otizmli çocuklarda dil ve konuşma terapisi salt dil ve konuşmanın ötesine geçer. İletişim kurmak için motivasyon oluşturma, jest ve mimikler, göz teması, sohbet başlatma ve sürdürme, sıra alma gibi becerileri içerir. Yani, otizmli bir çocuğun dil gelişiminde “arkadaşına nasılsın demesi”, “gününün nasıl geçtiği sorulduğunda cevap vermesi”, “okulda yediği güzel bir yemeği annesiyle paylaşması”, “arkadaşına yazın tatile nereye gideceğini anlatması” gibi iletişimsel beceriler hedefler arasındadır.
Dil, konuşma ve sosyal iletişim terapisinin hedefleri birbirinden ayrılır. Dil terapisinin hedefi çocuğun anlama ve ifade etme becerisinin gelişmesidir. Yani dil terapisiyle çocuk daha uzun cümleler kurar, sözcük dağarcığı gelişir ve ekleri doğru şekilde kullanmaya başlar. Konuşma terapisiyle çocuğun üretemediği sesler hedef alınır. Örneğin çocuk “k” sesini söyleyemiyorsa, terapide bu ses çalışılır. Çocuğun konuşmasında devam eden fonolojik işlemler de konuşma terapisinin hedefleri arasındadır. Örneğin çocuğun hece atarak “bilgisayar” yerine “bilsa” demesi ya da benzeşim yaparak “top” yerine “pop” demesi gibi…
[fotogaleri=966]
Otizmli çocuklarda dil ve konuşma terapisinde kullanılan teknikler farklılık gösterir. Terapist, çocuğun ihtiyacına göre bu yöntemlerden birini ya da birkaçını bir arada uygulayabilir. İşte o teknikler ve ailelere iletişime yönelik ipuçları…
Otizmli çocuklarda konuşma terapisinde kullanılan yöntemlerden biridir. Konuşma seslerinin her birinin üretiminde dil, diş ve dudaklar farklı pozisyonlarda kullanılır. Örneğin “f” sesi üst dişin alt dudaklara değmesiyle üretilirken “t” sesi dilin üst diş ardına değmesiyle üretilir. Sesleri yanlış üreten çocuklar çoğu zaman dillerini nereye koyacaklarını, dudaklarını hangi şekle getireceklerini ya da çene açılarını nasıl ayarlamaları gerektiğini bilmezler. Prompt uygulayıcısı dokunsal uyaran desteğiyle (elle konuşma organlarına dokunarak), çocuğun üretemediği ses için gerekli olan dil, diş, dudak ve çene pozisyonuna erişmesini sağlar. Prompt tekniğini diğer yöntemlerden üstün kılan temel unsur ise yalnızca ses ve hece üretiminde değil, sözcük ve cümle üretiminde de bu yöntemden yararlanılabilmesidir. Ayrıca, her bir ses üretimi için birden fazla yöntem bulunmaktadır. Böylece, çocuk bir yöntemle sesi üretemediğinde terapist diğer yönteme başvurabilmektedir. Bu tekniği yalnızca Amerikan Prompt Enstitüsü tarafından eğitim alan uzman konuşma terapistleri uygulayabilir.
Yapılan araştırmalara göre çocuklar dili en iyi bildikleri ve doğal ortamda ebeveynlerinden öğrenirler. Hanen programı bu felsefeyi temel almaktadır ve programın amacı, çocuğun hayatındaki önemli kişilere gerekli bilgi ve beceriyi kazandırarak, çocuğun dil, okuma ve sosyal becerilerinin bu kişiler aracılığıyla en iyi şekilde gelişmesini sağlamaktır. Bu teknikte konuşma terapisti klinikte birebir seans yapmak yerine, ebeveynleri etkili dil eğitmenleri olarak eğiterek, günlük hayattaki fırsatları çocuğun dil gelişimi için kullanmalarını sağlar. Ebeveynlerin eğitimi seminer, workshop ve DVD aracılığıyla olur. Ayrıca terapist ebeveynin evine giderek ev programları oluşturur ve anne- babanın çocukla etkileşimini izleyerek, geri dönüşte bulunur. Bu programın avantajı, tüm dil girdisi fırsatları değerlendirilerek, çocuğun sürekli bir şeyler duyması ve öğrenmesinin sağlanıyor olmasıdır.
More than Words Programı, otizmli çocukların ebeveynlerine yönelik hazırlanmıştır. Program çocuğun iletişim becerilerini geliştirecek rutinler oluşturma, otizmin davranış ve davranış kontrolünü nasıl etkilediğini öğrenme, çocuğun anlamasını geliştirmek için yazılı resim ve sözcüklerden yararlanma, dil öğrenimine katkı sağlayacak oyun oynama becerilerini öğrenme ve çocuğun yaşıtlarına olumlu şekilde davranmasına yardımcı olma amaçlarını içerir. Programda kullanılan beş ayrı teknik bulunur.
İLK TEKNİK: Ebeveynin, çocuğun iletişim kurması için gerekli olan motivasyonu oluşturmasıdır. Bunu ebeveyn çocuğun sevdiği bir objeyi ulaşamayacağı bir yere koyarak ya da en basit şekliyle çocuk sözel çıktı üretmeden bir şey istemeye çalıştığında onu anlamamış gibi yaparak sağlayabilir.
İKİNCİ TEKNİK: :Ebeveynin çocuğun ilgisine yönelmesidir. Örneğin, çocuk bebekle oynuyorsa, ebeveyn de bebeğe yönelir. Bu durumda dil öğretiminin temellerinden biri olan ortak ilgi ve çocuğun sözcük edinimindeki artış için koşullar sağlanmış olur.
ÜÇÜNCÜ TEKNİK: “Ce ee” gibi oyunlar aracılığıyla ebeveynin çocukla bağlantı kurmasıdır. Bu tarz yapılandırılmış oyunlar, tekrarlayan rutinlerden oluşur ve iletişimsel etkililiği sağlar. Oyunun hedefi belirli başlangıç ve bitişleri olan, sıra alma fırsatı veren ve olabildiğince etkileşim sağlayan bir rutin oluşturmaktır. Çocuk bu tür oyunlar aracılığıyla dil gelişimi öncesi iletişimin rolünü öğrenir, iletişim başlatır ve iletişime tepki verir.
DÖRDÜNCÜ TEKNİK: Bu teknikte ebeveyn yemek yeme, giyinme, diş fırçalama gibi günlük rutinleri anlamayı kolaylaştıracak araçlar edinir. Bu rutinlerin, ortak ilgi sağlama ve tekrarlayıcı özellikleri avantaj sağlar.
BEŞİNCİ TEKNİK: Ebeveynin çocuğun anlamasını kolaylaştırmak için görsel ipuçlarından yararlanmasıdır. Etkinlik değiştirme, söyleneni ve ne yapılacağını anlamada görsel ipucu faydalı olur. Ebeveyn günlük program ve resim tahtası oluşturur. Örneğin, kahvaltı, spor, giyinme ve ders gibi günlük rutinlerin resimlerinin bulunduğu bir tahtadan yararlanılır. Bu resim tahtasında kahvaltıda yenilen yiyeceklerin de resimleri olabilir ve anne çocuğa kahvaltıda ne yemek istediğini sorarken bu tahtadan yararlanabilir ya da çocuğa “ dişini fırçala” derken jestlerden yararlanarak “diş fırçalama” hareketi yapabilir.
Erken dönem dil ediniminde etkili bir tekniktir. Çocuk ve yetişkin doğal ortamda gerçekleşen etkinlik esnasında etkileşime girerler. Bu etkileşim bireye özeldir ve spontane gelişir. Terapist çocuğun dil çıktılarına ve davranışlarına karşılık verir. Amaç çıktıları düzeltmek, genişletmek ve farklı şekilde ifade etmektir. Böylece çocuk doğal ortamda dili nasıl daha komplike kullanabileceğini öğrenir. Bu yöntemde, çocuğun öğrendiklerini günlük yaşama aktararak genellemesi hızlı olmaktadır. Günlük aktivitelerde, oyun oynama ve kitap okuma esnasında kullanılabilir. Bu teknik terapist tarafından model olunarak ebeveynlere öğretilir. Tekniğin hedefleri çocuğun daha uzun ve kompleks cümleler kurması, ekleri doğru şekilde kullanması ve sözcük dağarcığının gelişmesidir.
Örneğin çocuk annesine “bisküvi” dediğinde, anne çocuğa “Bisküvi ver” ya da “Anne bisküvi ver” diyerek daha uzun ve kompleks bir cümle kurabilir ve çocuktan tekrar etmesini ister. Ya da çocuk “Ben şeker iste ııh” dediğinde anne “Ben şeker istemiyorum” diyerek doğru eki kullanır ve çocuktan tekrar etmesini ister.
Uzman Ses ve Konuşma Terapisti
Sümeyra Öztürk
Paylaş