Paylaş
Bir “erteleme ve kaçınma” sorunu olan vajinismus için tedavi öncesinde çiftlerin iyi bir araştırma yapmalarını önermekteyiz. Pek çok çift vajinismus sorunu ile karşılaştıklarında, utandıklarından dolayı en yakınlarına dahi söylemekten çekinmektedirler. Bu nedenle yakın çevreden bilgi almak çoğu zaman imkansızdır. Merkez araştırması yaparken internet, sosyal ve dijital medya yardımcı olabilir ancak yine de araştırırken çiftlere dikkatli olmalarını öneririz.
Hastaların pek çoğu bize “cinsel ilişkiye girememe” sorunu ile başvuruyorlar. Biyo-psiko-sosyal yaklaşıma göre; tüm cinsel problemler kişinin kendisine, eşine veya çift ilişkisine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle “bütüncül bir bakış açısı” önemlidir. Tıpta “Psikoseksüel anamnez” olarak bilinen, danışan çift veya hastadan ayrıntılı öykü alma seansı sonrasında yapılan basit muayeneler ile kesin ve net bir şekilde tanı konulabilmektedir.
Kadınlarda görülen cinsel ilişki sırasında kasılma, ilişkiye girememe veya oldukça zor, acı duyarak girme gibi şikayetler vajinismus belirtileridir. Ancak kesin tanı için öncelikle bir jinekolojik değerlendirme şarttır. Bu nedenle bu tür sorunları yaşayan kadınların ilk adresi jinekolog muayeneleri olmalıdır. Tabi ki muayeneyi yapan jinekoloğun da cinsel sorunlar üzerine tecrübeli olması büyük önem taşıyor. Erkeklerle ilgili cinsel sorunlarda uzmanlık alanı androloji olan bir ürolog tarafından yapılan ürolojik muayene, hastanın daha net sonuçlara ulaşmasını sağlar.
Hayır asla değil. Sonuçta vajinismus hastalarının temel korkuları yalnızca cinsel ilişkiye girememe değildir. Bu hastalar genital bölgeleri ile ilgili her türlü girişimi reddederler. Jinekolojik muayene olamama, genital bölge içine parmak fitil, tampon gibi yabancı cisimleri kabul edememe bunlardan bazılarıdır.
Vajinismus hastaları ile ilk görüşmede yapılan “jinekolojik değerlendirme” 1 dakikadan kısa sürer ve herhangi bir alet kullanılmaz. Vajinismus için yapılan ilk muayene, yalnızca basit ve görsel bir izlemden ibarettir. Bu acısız değerlendirmede hem kasılmaların düzeyine, hem de buna eşlik eden anatomik bir sorunun olup olmadığına bakılır. Bazen psikolojik şikayetlere, doğuştan gelen veya sonradan kazanılan fiziksel problemler de eşlik edebilmektedir. Vajinismusta jinekolojik değerlendirme ve ayrıntılı öyküleme sonrası kesin tanı konur. Uygulayacağımız tedavi yönteminin seçimi için de bu ilk değerlendirme önemlidir.
Tüm dünyada en sık uygulanan tedavi yöntemleri arasında bilişsel, davranışsal ve cinsel terapiler ilk sırada yer alıyor. Kadının kendi vücudunu keşfetmesi, doğru bilgilendirme, cinsellik ile ilgili olumsuz davranışların giderilmesi ve vajinal kaslarını tam olarak yönetebilmeyi öğrenmesi gibi süreçler önemli tedavi aşamalardır. Ayrıca tedavilerde uygulanan cerrahi yöntemler, hipnoterapi, akupunkturoterapi, EMDR, biofeed back terapiler, eşe ait cinsel sorunlarının tedavileri, hatta evlilik tedavileri de mevcut.
Aslında tek bir yöntem yoktur. Tedavilerde uygulanan pek çok metot var ve bu metotları tamamen çifte ya da kişiye özel bir şekilde hazırlıyoruz. Vajinismus tedavisinde en ideal yöntemler, kişinin düzeyine ve sorunun kökenine göre tasarlananlardır. Ayrıca bazı çiftler için bazen tek bir yöntem yeterli gelirken, bazı çiftler için birkaç yöntemin bir arada uygulanması gerekebilir.
Tedavinin başarısındaki en büyük belirleyici, terapistin cinsel sorunlar üzerine bilgi ve tecrübesidir. Ayrıca çiftlerin sorunlarını çözmede gösterdikleri kararlılık ve güven duyusu da önemli bir başarı anahtarlarıdır.
Günümüzde doğru tedavi tekniği ile çok kısa sürede kalıcı sonuca ulaşmak mümkün. Eğer bu konuda uzman bir ekibe ulaştıysanız, her gün üst üste alınan yoğunlaştırılmış bir tedavi programı ile ortalama olarak 3-5 gün arasında sonuca ulaşılabilirsiniz. Bu nedenle vajinismus sorunu yaşayan çiftlere tedavilerini ertelememelerini önermekteyiz.
Paylaş