Paylaş
Vajinismus, cinsel ilişkide kadındaki istemsiz kasılmalara bağlı olarak cinsel ilişkinin çoğu zaman gerçekleşememesi, bazen de oldukça zor, acılı bir şekilde gerçekleşmesi ile kendisini gösteren bir cinsel problemdir.
[webtv=31384]
Cinsel ilişkinin tam olarak gerçekleşememesinden başka vajina içerisine fitil, tampon, parmak sokamama, jinekolojik muayene olamama gibi diğer belirtileri de barındırır. 2006 yılında yapılan bir çalışmaya göre ülkemizde her 10 kadından birisi bu sorun ile karşı karşıya. İlişki sırasındaki yoğun endişelere bağlı gelişen kasılmalar genelde vajinal bölgede ve tüm genital alanda olmakla birlikte karın, kalça, bacak, ayak, sırt, hatta çene kaslarına kadar yaygın şekilde izlenebiliyor.
Vajinismus hastalığını yalnızca penisin vajina içerisine girememesi sorunu olarak görmek yanlış. Olayın evlilik haricinde psikolojik ve toplumsal boyutları da var.
DEPRESYON: Vajinismus sorununu yaşayan çiftler, en yakın akrabalarına bile anlatamadıkları bu çok özel durumları karşısında tam bir çaresizlik ve karamsarlık içindedirler. Sorunun hallolmamasından ötürü omuzlarındaki yük her geçen gün artar. Hem kadın hem de erkek eşte zamanla gizli bir depresyon hali sıkça izlenir.
ÇARESİZLİK VE GERGİNLİK: Sorunu yaşayanlar iş yerinde bile konsantrasyonlarını tam olarak sağlayamaz hale gelirler, sürekli düşünmek ve çaresizlik duygusu enerjilerini alıp tüketir. İş yerlerindeki gerginlikleri, depresyonları ve konsantrasyon kayıpları iş arkadaşları tarafından da fark edilebilmektedir. Bazı vajinismus hastaları için eve gitmemek, iş hayatına yönelmek veya kariyer yapmak bir kaçış olabilir. Çünkü eşleri ile aynı yatak odasını paylaşmak bile bir ıstırap haline gelmiştir.
BAŞARISIZ OLMA KAYGISI: Cinsellikten kaçmak, cinselliği yok saymak, sorunların üstünü kapatmak ve ertelemek sık görülen davranışlar arasındadır. Çözüm arayışlarını ertelemedeki en büyük nedenleri tedavilerde de ‘acı duyma’ ve ‘başarısız olma kaygıları’dır. “Ya başarısız olursam, ya yapamazsam, ya beceremezsem” şeklindeki olumsuz düşünceler gereksiz yere tedavilerini erteleme sebebidir.
CİNSELLİKTEN UZAKLAŞMA: Bazı çiftler uzun yıllar boyunca cinsel birleşme olmadan ve vajinal yolla ilişkiyi hiç denemeden eşleriyle yüzeysel yolla tatmin olma yöntemlerini seçerler. Hiçbir şekilde ilişkiyi denemeyenlerde zamanla cinsel uyarı azlığına bağlı olarak vajinal kuruluk, orgazm olamama, cinsel isteksizlik gibi ilave sorunlar da belirir. Bu şekilde cinsellikten tamamen uzaklaşma görülebilmektedir.
ÜZÜNTÜ: Vajinismus problemi yaşayan kadınlar eşlerine cevap veremediklerinden bazen kendilerini, bazen de aşırı hoşgörülü davrandıkları için eşlerini suçlamaktadırlar. Eşlerinin ilgisizliği, kendilerine karşı aşırı duyarsızlığı, aşırı hoşgörülü davranmaları bile kendileri için rahatsız edici olabilir. Ev ortamındaki öfke patlamaları şeklindeki tartışmalar, zamanla ciddi bir evlilik problemi haline gelebilir. Hatta erkek eşe karşı gelişen bir paranoya içinde “Acaba beni sevmiyor mu, acaba hayatında başka birileri mi var, acaba beni istemiyor mu?” gibi düşüncelere sıkça rastlanılmaktadır. Üzüntülerini hep içlerinde ve derinlerde yaşarlar. Zamanla küçük bir kar tanesi adeta bir çığa dönüşmektedir.
KRONİK STRES: Kronik stres altında kendisini yemeye verip sürekli kilo alanları da, üzüntüden kilo verenleri de mevcuttur. Tam bir cinselliği yaşayamamaktan ötürü eşlerine boşanma teklif edenler dahi vardır.
Tedavilerinde eşleri de kendilerine destek verirse ne ala. Ancak eşlerinden destek göremezlerse sorun daha da büyüyecektir. Eşlerinin “Bu sorun tamamen senin beyninde bitiyor, başkası sana nasıl yardımcı olabilir ki” gibi negatif mesajları kendilerini daha da güçsüzleştirmektedir.
Doğru tedavi merkezlerinde sorunlarını profesyonel destek alarak çözenler şanslı gruptandır. Tedavi sonrası hayata yeniden doğmuş gibi sarılırlar. Birden üzerlerindeki kara bulutlar dağılmış, evlilikte yepyeni bir sayfa açılmıştır.
Vajinismus sorunu günümüzde doğru tedavi yöntemleri ile birkaç günde çözümlenebilen bir cinsel işlev sorunudur. Sorunun çözümünü ertelemek en büyük hatadır. Nitekim tedavi sonrası hastaların kurdukları cümleler hep benzerdir: “Bu problemi kendi başımıza aşamayacağımız zaten baştan belliydi, keşki tedaviye çok daha önce başlasaydık, keşki bu kadar beklemeseydik, çözümü bu kadar kolay mı olacaktı…”
Paylaş