Paylaş
Anne veya babanın, velayeti kendine bırakılmayan veya velayeti her iki tarafa bırakılsa da çocuk ile belirli zamanlarda ve belirli koşullarda yapacağı görüşmeye kişisel ilişki veya şahsi ilişki denilmektedir.
Yargıtay yakın tarihli bir kararı ile henüz beş yaşında olan müşterek çocuğun terör örgütü sempatizanlığını çağrıştırır şekildeki fotoğraflarının uygunsuz ifadelerle sosyal medyaya anne ve yakınları tarafından yüklenildiği, müşterek çocuğun baba yanına gelmesinden sonra aldırılan sosyal inceleme raporunda korkmuş olduğu, sürekli ağladığı, kapının arkasına saklandığı gibi somut durum tespitlerine dayanarak, müşterek çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararı doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirtmiş olup bu karar bir kez daha çocuğun üstün yararının önemine vurgu yapmaktadır.
Velayet ve müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi kamu düzenine ilişkin olup velayette anne ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur.
Bahsi geçen karar şahsi ilişkinin kaldırılmasına atıf yapmaktaysa da benzer bir olayda velayetin değiştirilmesi davasının da gündeme geleceğini belirtmek gerekir.
Çocuğun velayeti kendisinde olmayan eş ya da kişi nezdinde, velayet hakkını elinde bulunduran eş ya da kişiye karşı, çocuğun üstün yararını gözetmemesi halinde velayetin değiştirilmesi talebinde bulunulabilir, değişen olguların zorunlu kılması halinde, çocuğun menfaatine aykırı durumların geliştiği gerekçesine dayanarak, velayetin değiştirilmesi talep edilebilir.
Bahsi geçen karar somut bir olguya dayanmakta olup her olayın kendi içinde somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekir.
Paylaş