Paylaş
İş Yargısının, ayrım yasağını düzenleyen hükmüne dair bugüne dek geliştirdiği içtihadını etkileyecek bu karar ile Anayasa Mahkemesi, işyerinde çalışan bazı kadın çalışanlara kreş yardımı yapılmasına rağmen bazılarına bu imkanın sağlanmaması nedeniyle, aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarında, ayrımcılık yasağına aykırılık iddialarına ilişkin olarak dar bir yorumlamayla; dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din, mezhep, ve sayılan diğer somut haller söz konusu olmadığı takdirde, “sözleşme serbestisi” ve “işverenin takdir hakkı” doğrultusunda eşitlik ilkesine aykırı davranılmadığı yönünde değerlendirme yapılmaktaydı.
Anayasa Mahkemesi, 2016/5824 Başvuru numaralı kararında ise, aynı işyerinde çalışan bazı kadınlara kreş imkanı sağlanırken bazılarına bu imkanın tanınmaması nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini iddia eden başvurucunun talebini haklı bulmuş, Anayasa’nın 10. Maddesi kapsamında düzenlenen ayrımcılık yasağı ile birlikte değerlendirildiğinde, nesnel ve haklı bir neden olmaksızın aynı veya benzer durumda bulunan kişilere farklı muamelede bulunulamayacağını belirtmiştir.
Başvurucu, kreş yardımı yapılmaması nedeniyle kendisine ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla, İş Mahkemesi nezdinde ayrımcılık tazminatı talepli dava açmıştır. Uzun süren yargılama sonucunda talebin reddine karar verilmiş, Yargıtay tarafından karar onanmıştır. Bunun üzerine başvurucu, Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
Anayasa mahkemesine göre; 4857 sayılı İş Kanununun mülga 88 inci maddesine dayanılarak çıkarılan Yönetmelik 150 den fazla kadın işçi çalıştığı işyerlerinde işverenlerin kreş açma yükümlülüğü düzenlenmiştir. Bu düzenleme Anayasanın 20 inci maddesinde düzenlenen aile hayatına saygı hakkı kapsamında kalmaktadır. Bu durum Anayasanın 10 uncu maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlali kapsamında inceleme yapılması için yeterlidir. Anayasada düzenlenen ayrımcılık yasağı sadece kamu otoriteleri için değil özel şirketleri de bağlayan temel güvence getirmektedir. Somut uyuşmazlıkta işveren bazı kadın işçileri kreş imkânından yararlandırmaktadır. Ancak kreşten yararlanan işçileri hangi temele dayandırdığı ve hangi ölçütlere göre seçtiğini açıklamamış ve izah etmemiştir.
Anayasa Mahkemesi, başvurucuya işyerinde yapılan muamele ve ilgili yargı kuruluşları tarafından ayrımcılık tazminatı talebinin kabul edilmemesinin, aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal ettiğine hükmetmiş, ihlalin giderilmesi için kararın yerel mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir.
Kararda ayrıca,
Bir işyerinde işveren, işçileri arasında ayrım yapıyor ve eşit davranmıyor ise işçiler iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir, buna bağlı olarak tazminatlarını almaya hak kazanabilirler. Bu noktada işçi, hem kıdem tazminatını hem de eşit davranma borcunun ihlaline dair verilecek tazminatı almaya hak kazanacaktır.
Eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geçerli olup, iş hukuku bakımından işverene işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklemektedir. Bu bakımdan işverenin yönetim hakkı sınırlandırılmış durumdadır. Başka bir ifadeyle işverenin ayrım yapma yasağı işyerinde çalışan işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmasını yasaklamaktadır.
Paylaş