Paylaş
Anayasa Mahkemesi üyeleri oy çokluğu ile ortak hayatın yeniden kurulamadığı hallerde evlilik birliğini 3 yıl gibi uzun bir süre boyunca sona erdiremeyen ilgililere, katlanamayacakları bir külfet yüklendiğine vurgu yaparak ve bu sebeple özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı ile aile kurumunu koruma amacı arasında makul bir denge kurulmadığı gerekçesiyle kuralın ölçülülük ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmış sayılmasının şartlarını belirlemek de kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olup özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı ile aile kurumunu koruma amacı arasında makul bir denge sağlamayan kuralın orantılılık alt ilkesi yönünden ölçülülük ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılması gerekçesiyle Anayasa'ya aykırı bulunan hükmün iptali yoluna gidilmiştir. Ortak hayatın yeniden kurulamadığı hâllerde boşanma kararı verilmesine ilişkin şartların belirlenmesi kanun koyucunun takdirinde ise de orantılılık alt ilkesi gereğince kuralın boşanma kararı verilebilmesini önemli oranda güçleştirmemesi ve ortak hayata yeniden dönmek istemeyen ilgilileri makul olmayan süreler boyunca evlilik birliğini devam ettirmeye zorlamaması gerekir. Başka bir ifadeyle orantılılık alt ilkesi yönünden yapılacak incelemede ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için kuralda öngörülen sürecin ilgililere katlanamayacakları bir külfet yükleyip yüklemediği ele alınmalıdır.
9 ay sonra yürürlüğü girecek iptal kararına kadar yürürlükte olacak kural gereğince boşanma kararının verilebilmesi için daha önce açılmış ve reddedilmiş bir boşanma davasından sonra 3 yıl geçmiş olması boşanma sebebidir.
Karara göre ise boşanma kararı verilebilmesi için öngörülen süreç değerlendirildiğinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı hallerde tarafların, makul olmayan bir süre boyunca boşanma kararı elde etmelerine imkan tanınmadığı anlaşılmıştır.
Paylaş