Paylaş
Güzel bir tanım olduğunu düşünüyorum hala ama cümlem, bugün itibariyle geçerliliğini olumlu anlamda kaybetmiş gözüküyor. Çünkü geçen sene ‘geleceğin öngörülemeyen şartları’ diyerek en fazla, gelecekte birçok mesleğin robotlar tarafından yapılacağını kastettiğimiz durum pandemi sürpriziyle bambaşka bir yöne evrildi ve aslında bir anlamda belirsizlik ortadan kalktı. Öngörülemeyen şart meğerse hepimizi (aileler, okullar, devletler, markalar, bilim dünyası vb.) belirsizlik ortamında bırakacak bir virüsmüş. Bu haberle içinizde ‘oh ne iyi’ şeklinde bir rahatlama oluşmadığını tahmin etsem de, en azından öngörülemeyen şartlar başlığındaki bir belirsizlik azaldığı için yine de teselli bulabileceğimizi hatırlatmak isterim.
İşin esprisi bir yana, özellikle çocuk yetiştirme ve aile süreçlerimiz bakımından belirsizliğin belirli tek şey olduğu pandemi koşullarında danışan ailelere hep verdiğim kritik bir tavsiyeyi buradan da aktarmak isterim.
Çocuk gelişiminde tutarlı ortam ve güven duygusu ilişkisi
Evet cevabını bilmediğimiz sorular çok. Bebeğimi kreşe başlatsam mı? Bu sene başlamazsa ne olur? Seneye başlayabilecek mi? Okullar açılacak mı? Hangi sınıflar için kaç gün? Açılırsa devam edebilecek mi? Özel öğretmen mi tutsak? Sitedeki çocukları mı sınıf yapsak? Ülke değiştireceğiz, bu eğitim/sağlık açısından doğru mu? Acaba Türkiye’ye mi dönsek? Online eğitim işe yarıyor mu? Çocuğumun online eğitimine en iyi nasıl destek olurum? Evden çalışırken hem psikolojik sağlığımı hem çocuğumla ilişkimi nasıl korurum? gibi...
Bu soruların bazılarının net cevapları var aslında. Özellikle çocuğunuzun yaşı, gelişimsel özellikleri, ailenizin koşulları ve sizin beklentileriniz gibi diğer çerçeveleri bildiğimiz zaman. Ama burada konuşabileceğimiz daha önemli nokta, koşullar ne olursa olsun kararlarınızı alırken hem sağlıklı çocuk gelişiminin hem de her yaşta insan için temel nörolojik yapımızın destekleyici unsuru güven duygusunun rolünü hatırlamak! Temel bir insani ihtiyaç olarak güven duygusu, çocuklarda diğer her duygunun ve gelişimsel adımın üzerine inşa edildiği taban olarak düşünülebilir ve güven duygusunun çocukluktaki önkoşulu tutarlı bakım ortamıdır. Evet dış dünya, okulların durumu, sağlık kaygıları, çalışma tempomuz, çocuğumuzun gelişimi, dijital eğitimdeki/içeriklerdeki seçenekler ve bunların etkileri gibi belirsizlikler oldukça büyük ve bitmeyecek ama hala çocuğunuza ve kendinize tutarlılık ortamının getireceği güven duygusunu sağlamak için elinizde fazlaca araç var.
Örneğin, kayıtlı olduğunuz okul sisteminin sorgulayıcısı değil, destekleyicisi olabilirsiniz. Buna okul aile birliği diyoruz ve her zaman, her koşulda gelişimsel olumlu etki yaratıyor.
Okula kayıt olmak istemiyor, süreci evden yürütmek istiyorsanız, başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmeyip evdeki ve eldeki kişileri (anne, baba, bakıcı, geniş aile, kardeş, komşu) en doğru şekilde konumlamaya çalışabilirsiniz. Eldekiler yerine yeni koşullar yaratmaya çalışmak tutarsızlık çıkaracaktır.
Çocuğunuzun disiplini ya da bakımıyla ilgili konularda eşler arası uyumu bu dönemde öncelikli tutabilirsiniz. Bu, eşinizin aslında katılmadığınız kuralına bu koşullarda tutarlılığı bozmamak adına katılıyormuş gibi yapmak anlamına bile gelebilir.
Bazen kendi içinizdeki kurallar da tutarlılığınızı bozuyor olabilir. Örneğin, aklınızda çocuklarınız için tutturmaya çalıştığınız ‘mükemmel beslenme düzeni’ gibi bir kural sizi yorgun düşürüp tahammülsüzleştirdiğinde, hedefinizi en azından bir süreliğine düşürebilirsiniz.
Evden çalışma ve evde çocuk bakımı ya da online eğitimi gibi süreçler tahammülünüzü aştığında yine durup yardım alabilir ya da mola verebilirsiniz. Çünkü kendi içinizdeki yorgunluk ve zorlanma çocuğunuza karşı uyumsuzluk, tutarsızlık olarak yansır.
Önceden yaptığınız seçimlerin ya da karşınıza çıkan zorunlu koşulların kabullenicisi olmak kolay değildir. Ama uyum ortamının yaratacağı güven hissi, süreklilik ve huzur beraberinde getireceği uygulama zorluklarını mutlaka aşacaktır.
Önce güvende ve rahat hissetmeye odaklanalım. Çocuklar için belirsizliklere belirsizlik eklememeye özen gösterelim. Sevdiğim bir uzmandan şu alıntının buraya uyacağını düşünüyorum: ‘Çocuklar bizden iki şey bekler: Tutarlılık ve düzen. Çocuklar istediği şeyi dürüstçe söyleyen, söylediği şeyi kendisinde takip eden ve söz verdiği şeyi yapan ebeveynlere ihtiyacı duyar.’ Ve anonim bir alıntı olarak da ‘Karanlık günlerin kararsız insanıyım, bundan sonra hep zarardayım’ demek istemiyorsanız, hem çocuğunuz hem kendiniz için birincil çevredeki (ev, okul, geniş aile) belirsizlikleri azaltmaya öncelik verebilirsiniz.
Paylaş