Paylaş
Aslında hem doğal hem klinik ortamda gözlemlenen birçok ebeveyn bebeklerinin ihtiyacına cevap verme konusunda neredeyse içgüdüsel bir eğilim olarak oldukça iyi ve başarılıdır. Peki ama bu konuda kendimizi daha da ileri taşımak, bebeğimizle tam bir uyum yakalamak istiyorsak nelere dikkat edeceğiz?
Bu sorunun en temel cevabı bebeğinizin beden dili çözebilmek olurdu. Her bebeğin doğduğu andan itibaren jestler ve mimiklerle kendini ifade edebilme becerisi vardır. Hatta bebekleri beden dilini kullanırken sergiledikleri stillerine göre bile ayırt edebiliriz. Bazı bebekler beden dilini fazlasıyla teatral şekilde kullanırken diğerleri daha sakin ve yumuşak olabilir ve bizlerin daha iyi gözlemci olmasını gerektirebilir.
Eğer bebeğiniz beden dilini teatral şekilde kullananlardan biriyse bunu çoktan fark etmişsinizdir. Bu tarz bebekler yanına yaklaştığınızda sadece gülmezler neredeyse kahkaha atarlar; bir şey onları kızdırırsa kaşları çatılır, dudakları kitlenir, tekmelemeler başlar, adeta gözyaşları fışkırır. Bu bebekler kucağınıza gelmek istediklerinde büyük kas becerilerini kullanarak size doğru yönelir, iletişimi sürdürmek istediklerinde yüz kaslarını kullanarak sizin mimiklerinizi taklit ederler. Beden dili bu denli net olan bebekler genelde istediklerini kolayca elde ederler çünkü ebeveynin bebeğinin ne istediğini anlamak için çaba göstermesi gerekmez. Ayrıca, bu tarz bebekler büyüdükçe duygularını ifade etme ve sizinle paylaşımda bulunma konusunda da zorluk yaşamazlar. Böyle bir bebeğin elbette ebeveyn açısından bakım süreci kolaydır çünkü bebeğinizin hangi oyuncağı istediği, hangi ortamda rahat edip etmediği ya da hangi tadı sevip sevmediği gibi soruların cevapları hep açıktır.
Diğer bir grup bebek ise duygularını ifade etme ve sizin iletişim girişimlerinize karşılık verme konusunda daha temkinli, sakin hatta zayıf olabilir. Bu tarzdaki bebeklerle duyarlılığı yakalamak için gözlem becerilerinizi ilerletmeniz gerekebilir. Örneğin, böyle bir bebek kucağa alınmak istediğinde gözlerinizin içine bakıp kollarını havaya kaldırarak size yönelmez, sadece mırıltılı sesler çıkararak ve hafifçe sağa sola dönmeye çalışarak işaret verir. Yine de bebeğinizin hevesli şekilde ve tam beklenilen beden dilini kullanmıyor olması ihtiyaçlarını anlatmaya çalışmadığı anlamına gelmez. Bebeğinizin hangi durumlarda hangi bedensel işaretleri sergilemeyi kolay ve konforlu bulduğunu keşfetmeye ve bu işaretler üzerinden duyarlılığınızı göstermeye çalışmalısınız.
Bebekten bebeğe beden dilini kullanma şekli değişebildiği gibi ebeveynlerin tepkilerinin de kendine özgü olduğunu hatırlamalıyız. Belki bebeğinizin zayıf olan beden diline siz güçlü tepkilerle ya da tam tersi bebeğinizin güçlü olan beden diline siz zayıf tepkilerle cevap veriyor olabilirsiniz. Hatta belki bebeğinizin beden diline verdiğiniz karşılık tam beklenen davranış da değildir. Yine de bebeğinizle bir şekilde iletişim halinde olmaya çalışıyorsanız, tepki derecesi ve tepkinin doğruluğundan bağımsız olarak aranızda güvenli bir bağ ve ilişki gelişiyor demektir.
Bebeklerin beden dilini takip etmek önemlidir, bunun için elimizden geleni yapmalıyız ama her jestine karşılık vermek ve doğru tepkiyi sergilemek zorunda olmadığımızı hatırlamak da sanırım rahatlatıcı. Bazen bebeklerin bekletilmeyi, ertelenmeyi öğrenmesi de gerekir çünkü bu, hayal kırıklığının yaşamın bir parçası olduğunu anlamalarını sağlar, onları adım adım daha dayanıklı yapar.
Birbirimizi çoğunlukla anladığımız, anlayamadığımız anlarda da çaba gösterme motivasyonunu hiç kaybetmediğimiz keyifli zamanlar dileğiyle…
Paylaş