Sibel Deniz Toledo
Sibel Deniz Toledo
Sibel Deniz Toledo

Mutsuzum ben ama neden?

Devamlı mutlu olmak, ağzımız kulaklarımızda gezmek zorunda mıyız?

Haberin Devamı

Reklam kampanyaları, sosyal medya mesajları bir de üzerine kişisel gelişim kitapları hepsi mutluluğu yüceltmek üzerine kurgu oluşturmuş durumdalar. Yani "Mutlu değilsen bizimle değilsın git bir şey al, bir şey yap, bir şey oku “mutlu ol!” Gel. Mutsuzluğunu da bize bulaştırma.

Oysa mutsuz olmak da mutlu olmak kadar olağan. Hem her şey zıttı ile anlamlıdır. Esas büyük sorun mutsuzluğu ele alma, yorumlama şeklinde mutsuzluğu; zayıflık, güçsüzlük, çaresizlik, kırılganlık vb. negatif duyguların toplamı olarak hatta adeta tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak görmekte. Bundan dolayı da mutluluk dış kaynaklarda, nesnelerde veya paylaşılan fotoğraflarda aranmakta. Peki, nedir gerçek mutluluk? Devamlı mutlu olmak zorunda mıyız? Mutsuzluk kaçmamız gereken bir veba mıdır? Aslında hayatta amacımız ne olmalıdır? Kaliteli hayat yaşamanın yolu mutluluktan mı geçer?

Haberin Devamı

Mutluluk aslında dış etkenlerden bağımsız, kişinin içinden gelen, bulunduğu, yaşadığı andan keyif alma halidir. Ters giden, sıkıntı veren şeyleri üzerinde bir yük gibi taşımak ve kendini bunların kurbanı görmek yerine çözüm üretmeye çalışma motivasyonudur. Yani aslında mutlu olma halidir. Mutluluk renklerin güzelliğini fark edebilmektir. Mutluluk hayata gülümsemeyi başarabilmektir. Mutluluk aslında mümkün olduğunca anda kalmayı, anın tadını çıkarabilmeyi başarabilmektir. Mutluluk kişinin iyi kötü, güçlü zayıf tüm yönleri ile kendini kabul etmeyi başarabilmesidir. Mutluluk satın aldıklarımız değil o satın aldıklarımız ile hayatımıza kattıklarımızdır. Yani satın aldığımız şey ile ne yaptığımızdır.

MUTLULUK DA MUTSUZLUKDA HAYATIN BİZİM İÇİN SUNDUĞU ÖĞRETMENLERDİR ASLINDA

Peki ama devamlı mutlu olmak, ağzımız kulaklarımızda gezmek zorunda mıyız? Mutsuz olsak azıcık ne olur ki? Tabii her an ışıl ışıl, mutlu, kocaman bir gülümsemeye sahip olmak zorunda değiliz. Kendimizi kötü, keyifsiz, isteksiz hissettiğimiz anlarımızın olması çok doğal. Bu durumlar bize iyi anlarımızın kıymetini bilmemiz, çözüm üretemediğimiz konularda/sıkıntılarda kendimizi geliştirmemiz, sahip olduklarımızın anlamını tekrar gözden geçirmemiz, hayatımızın genel bir muhasebesini yapmamız için bir fırsattır aslında. Gelişim, sorunları çözme sürecinin bir sonucudur. Yaşadığınız iyi kötü her şey size bir şey öğretmek için yaşanmaktadır. Sonuç odaklı olmayıp tüm süreci bir bütün olarak değerlendirmek hayatınıza kalite ve gelişim katacaktır. Mutsuz olmak zayıf, güçsüz, çaresiz olmak değildir. Zaman zaman mutsuzluk yaşamanız depresyona girdiğiniz anlamına gelmez. Mutsuzluğunuzla barışabilir ve onu da mutluluk gibi zaman zaman uğrayan bir misafir olarak kabul edebilirsiniz. Ancak hayatın geneline yayılan bir mutsuzluk-isteksizlik hali, gündelik aktiviteleri yapmakta zorlanma, uyku ve beslenmede yaşanan olumsuzluklar daha ciddi bir sıkıntının habercisi olabilir ve mutlaka bir uzmanla görüşülmesi gereklidir.

Haberin Devamı

Reklamlara bakarsak hayatın yegane amaçlı mutlu olmak gibi gelebilir. Oysa hayattaki amaç daha kaliteli bir yaşam sürmek olmalıdır.

Kaliteli hayat sürmek derken ne mi anlatmak istiyorum. Şöyle ki;

1. Sevdiğiniz ve size keyif veren aktivitelere zaman ayırmak demektir.
2. Sağlığınıza özen göstermeniz demektir.
3. Peynir ekmek bile yeseniz tadını çıkararak hakkını vererek yemektir.
4. Mümkün olduğunca aktif olarak anda kalmayı başarabilmektir.
5. Kendinize saygı duymanız saygı ile davranmanız demektir.
6. İlgi duyduğunuz alanlarda kendinizi geliştirme fırsatları yaratmaktır.
7. Mümkün olduğunca “Önce Ben” diyebilmektir.
8. Küçük dokunuşlar ile yaşadığın ana ve yere renk katabilmektir.
9. Tüm duyguları kabul etmek, yaşamak ve ardında bırakmayı bilmektir.
10. Sevdiklerine zaman ayırmak ve bu zamanı o kişi ile en iyi şekilde geçirmeye çalışmaktır. Sevdiklerin ile sık sık iletişimde, paylaşımda olmaktır.
11. İşin özü kaliteli yaşam hayattan mümkün olduğunca tat almaktır. 

Haberin Devamı

Sonsuz, sürekli bir mutluluk beklemek kişide hayal kırıklığı yaratacaktır. Bunun yerine yaşamını elinden geldiğince imkanlar dahilinde kaliteli hale getirmek ve bir amacın olması kişinin hayattan alacağı tatmini arttıracaktır. Bu da zaten uzun vadede kişiyi ruhsal olarak daha sağlıklı, dengeli ve güçlü bir birey yapacaktır. Mutsuzluk dönemleri rahat bir şekilde deneyimleyecek, mutluluğu da daha dolu dolu yaşayacaktır. Daha az kaygılı bir insan olmaktır. Zaten önemli olan da bu içerden gelen denge ve huzur halidir.