Paylaş
Bu benim yüzümden oldu? Benim suçum! Yeterince iyi değilim zaten! Ve zirve noktası her şey benim suçum! Susmayan bir makine sanki kafanın içinde. Ardından susturmak ve biraz olsun ödünler. Beni çok severlerse hem ben de kendimi sevebilir ve kabul edebilirim. Bu senaryo oldukça tanıdık geliyor mu? Sosyal bir canlı olarak kabul görme ihtiyacımızın fazla olduğu zaten aşikar! Tamam da önce kendimiz kendimize saygı duyup kabul edebilirsek gerisi çok daha kolay olacaktır. Suçluluk psikolojisi ile sürekli savunma halinde kalmak insanlar ile olan ilişkinizi olumsuz yönde etkileyecek ve bir süre sonra karşınızdakinin de sizi suçlu görmesine sebep olacaktır.
Bunun en önemli nedeni çocukluk çağı travmalarıdır. Çocukken yaptıkları yüzünden suçlanan, senin yüzünden oldu ithamları ile büyüyen, anne ile bağlanma sorunları yaşayan ve de istismar, taciz ve/veya tecavüze uğrayan çocuklarda, yetişkinlikte suçluluk psikolojisi yaşaması çok büyük olasılıktır.
Çocukluk boyunca bu şemaları yerleştiren birey bunu yetişkinlik hayatına da taşıyacaktır. Çocuk olmanın öğrenmek ve hata yapmak demek olduğunu öğrenemeyen, yaptığı hatalar karşısında veya başına gelenlerden ötürü sürekli suçlanan bir çocuk kendine asla hata yapma toleransı tanımayacaktır. Başkalarının hatalarına daha ılımlı bakabilirken kendisi hata yaptığında bunu dünyanın sonu olarak görecek ve filmi en başa tekrar tekrar sarıp her şey için kendini suçlayacaktır.
Nasıl anlarız suçluluk psikolojisinde olduğumuzu? Nedir belirtileri? Nereden sonra sıkıntı yaşatır?
1. Devamlı başkalarının ne düşündüğünü düşünmek. Başkalarının hakkında olumsuz düşünmesinden korkmak!
Bu kişinin olumsuz bir geri bildirim/düşünce karşısında direkt suçlama olarak alabildiğinin işaretidir.
2. Hata yapmaktan korkmak. Bu yüzden de denemekten korkmak. Kendini zarar verme korkusuna kaptırmak. Bundan dolayı neredeyse defalarca sonuçlarını düşünmeden bir şey yapamaz hale gelmek.
3. Yaşanan, yaşanmış veya yaşanabilecek her olumsuz olay ile ilgili olarak tamamı ile kendini suçlu görmek. Benim yüzümden oldu çerçevesinden bakmak. Başkaları hakkında bu anlamda olumsuz bir şey söylemekten çekinmek.
4. Olaylar karşısında sürekli kendini savunmaya çalışmak.
5. Sürekli vicdan muhasebesi yapıp, sonucunda kendini yargılayacak bir unsur bulmak. Yaşanan sorunun sadece kendinden kaynaklandığını düşünmek.
6. Bir de iyi şeyleri hak etmediği düşüncesine sahip olmak.
Tabii ki bunların hepsi bir arada olmayabilir. Ancak büyük oranda ve sık olarak yaşıyorsanız bu sorunun işareti olabilir. Bazen kendiniz hakkında olumsuz yargılarda bulunmanız ve zaman zaman kendinizi suçlamanız normal kabul edilebilir bir durumdur. Patolojik boyut kendinize dair suçlamaları genellediğinizde ve neredeyse her olumsuz olay karşısında kendinizi suçluyorsanız ve geçmişte yaşadığınız tüm kötü şeylerin suçlusu olarak kendinizi görüyorsanız burada bir problem var diyebiliriz. Olayları daha sağlıklı değerlendirebilmenize ve yeni bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olacak bir desteğe ihtiyacınız olabilir!
Peki bu durumda ne yapılabilir? Kişi kendini nasıl daha iyi hissedebilir?
1. Yaşanan olayları değerlendirirken o olayın sınırları içinde kalıp değerlendirmek faydalı olacaktır. Geçmişte yaşananlar o zamanın koşulları içinde yaşandı ve bitti. Bugün farklı.
2. Yaşananları dışarıdan bir gözle başkası yaşamış/yapmış gibi değerlendirmeye çalışmak iyi gelecektir. Bu olay çok sevdiğin yakın arkadaşının başına gelse ya da o kişi böyle bir hata yapsa nasıl yaklaşırdınız?
3. Başkalarına gösterdiğiniz hoşgörüyü ve toleransı kendinize de göstermeye çalışın.
4. Eğer ikili ilişkilerde sorun yaşıyorsanız şunu mutlaka aklınızda bulundurun; bir sorun var ise burada iki tarafın da az ya da çok payı mutlaka vardır.
5. Geçmişten taşıdığınız travmalarınız var ise bu durum bugününüzü olumsuz etkiliyor, kendinizi suçlamanıza sebep oluyor ve bununla başa çıkamıyorsanız profesyonel destek almaktan çekinmeyin.
Yani en az başkaları kadar kendinizi sevmeyi, saygı duymayı ve değer vermeyi unutmayın!
Paylaş