Paylaş
Uzakdoğu kültürlerinde kriz ve fırsat benzer kökenli semboller ile ifade edilmektedir. Hayatın içerisinde pek çok kriz olarak nitelendirebileceğimiz durumlar yaşanmaktadır. Hamilelik pek çok açıdan bir kadının hayatındaki en önemli olaylardan birtanesidir. Hamilelik ile beraber vücutta pek çok hormonal ve fiziksel değişiklikler meydana gelmektedir. Buda anne adayının psikolojisini etkiler. Bunun yanında hamilelikle beraber başka psikolojik süreçlerde devreye girmektedir.
Kadının anne olmaya bakışı, hayatta kendini var etme biçimi, alışkanlıkları, korkuları, kaygıları, kendi annesi ile olan ilişkisi, eşi ile olan ilişkisi hamilelik süresince ve ardından anne olduğunda anneliğini etkileyen faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Pek çok kadın hamileliğin ve anne olmanın kaygılandırdığını ifade etmektedir. Bu kaygıların temel nedeni artık hayatlarında hiç bir şeyin aynı olmayacağı ve bu yeni düzene nasıl adapte olacakları düşüncesidir. Hamile kalınmasıyla ile beraber değişimler başlar. Artık içinde büyüyen canlıyı düşünmek, korumak, kollamak zorundadır. Bu noktada şunu sormanın tam zamanıdır; “Hamilelik benim için kriz mi yoksa kendimi yenileyip güçlenmem için eşsiz bir fırsat mı?”
Gerçekten de hamilelik bir yenilenme, arınma, güçlenme ve içindeki belki de daha önce hiç dokunmadığın kadınla temas edebilmek için bulunmaz bir fırsattır. Anneliğe doğru giden tadını sonuna kadar çıkarabileceğiniz bir yolculuktur. Zaman zaman bu yolculukta zor dönemeçler olabilir. Ne kadar anda ve sakin kalmayı başarırsanız zorlukları o kadar kolay atlatırsınız.
Hamilelik kendinize her zamandan daha iyi bakmak ve bir çeşit detoks yaparak arınmak için önünüze gelen şanstır. Zararlı olduğunu bildiğiniz ve belki de bırakmayı düşündüğünüz sigarayı hem bebeğiniz hem de kendiniz için bırakarak ciğerlerinize derin bir oh çektirebilirsiniz. “Yeni bir ben yolunda” önemli bir adım. Daha sağlıklı ve düzenli beslenmeye dikkat etmeye başlarsınız. Bebeğiniz sizin için harika bir beslenme koçu olacaktır. Size her yemek yemeniz gerektiğinde sinyal verecektir. Bebeğinizin sinyallerini dinlemeyi öğrendikçe aslında kendi bedeninize dair farkındalığınız artacak ve bedeninizin size ne anlatmak istediğine karşı daha duyarlı olacaksınız. Böylelikle kendinize daha iyi bakabileceksiniz. İşte “yeni bir ben” için başka bir önemli adım.
Hayatın hızlı akışı içerisinde özellikle de çalışıyorsanız kendinize fazla vakit ayırıp dinlenemiyor olma ihtimaliniz çok yüksektir. Kariyer basamaklarını tırmanmaya çalışırken genelikle iş odaklı bir hayat sürüp, iş ile varolmaya doğru bir eğilim görülmektedir. Çalışan pek çok insan kendini işkolik olarak tanımlamaktadır. Ancak işte tam da bu noktada dengeler altüst olmakta ve kişi hayatında neyin gerçekten öncelikli ve önemli olduğunu unutabilmekte veya es geçebilmektedir. Hamilelik ile beraber bu öncelik sıralaması tekrar gözden geçirilebilir. Dinlemeye ve kendine daha fazla vakit ayırmaya bundan daha güzel bir bahane olabilir mi?
Gündelik hayatın içinde yukarıdakiler ve benzeri çok da farkında olunmayan ancak yaşam kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkileyen pek çok alışkanlığın yerini hamilelikle beraber olumluları alabilir. Bu sürecin anne olacak olmanın verdiği güç ile birleşince daha farkında, daha güçlü, daha sağlıklı bir kadın olarak bebekle birlikte yeniden doğabilirsiniz. Tabiki zaman zaman zorlanbilirsiniz ve işin içinden çıkmadığınızı hissedebilirsiniz. Kaygılarınız ve sorularınız çok artabilir. Bunlarında sürecin bir parçası olduğunu ve her dönüşümde bu tarz sıkıntılar yaşanabileceğini kabul etmek ve gerektiği noktada profesyonel destek almak yardımcı olacaktır.
Paylaş