Paylaş
Hamilelik ve doğum tıbbi bir sıkıntı olmadığı sürece doğal bir süreçtir. Zaten tıbbi gereklilik durumlarında tüm medikal müdahaleler anne ve bebeğin sağlığı için emre amadedir. Sezaryen en önemli tıbbi müdahaledelerden biridir. Doktorlar ve ailelerin birlikte anne ve bebeğe saygılı bir şekilde alınmalıdır bu karar.
Çin'de doğum sezaryen doğum yapmasına izin verilmeyen kadının intihar etmesi doğumun tıbbi olduğu kadar psikolojik boyutunu da tekrar gözler önüne serdi.
Annenin fiziksel durumu kadar psikolojik ve mental durumu da doğum ekibi tarafından dikkatle değerlendirilmelidir. Korku, ve gerginlik anne adayını korku-gerginlik-ağrı çemberine girmesine neden olabilir. Bu durum da anne adayının psikolojik olarak çökmesine neden olacaktır.
Bu haberde de anne adayı için bu durumun yaşandığını ve bu durumdan çıkabilmek için yeterli destek alamadığını düşünüyorum. Bundan dolayı artık dayanamayacağı bir noktaya gelmiş ve son olarak böyle bir yol seçmiş olması çok büyük bir olasılık olarak duruyor.
İşin karşılıklı suçlama boyutunda ise olayın bütün boyutlarını ayrıntıları ile bilmediğimiz için kimin haklı olduğunu söylemek zor. Sonuçta anne adayı kendini yalnız hissetmiş, yeterli destek görememiş ve korkusu gerginliği yeterince fark edilmediği için önlem alınmamış ve bu çok üzücü sonuç meydana gelmiş.
Tartışmanın diğer ayağında sezaryen kimin kararı olmalı noktasında ise tıbbi durumlarda doktor anneyi korkutmadan durumu açıklamalı ve karan alma noktasında katılımını sağlamaya çalışmalı, annenin psikolojik olarak yıprandığı, travmatize olmaya başladığı durumlarda ise anne eğer sezaryen istiyor ise artıları eksileri anlatılarak annenin kararına saygı duyulmalı diye düşünüyorum.
Tabii ki doğuma hazırlanmak için eğitim almak, korku ve kaygılar çok yoğunsa hamilelik sürecinde psikolojik destek almak, doğumda yalnız ve desteksiz kalmamak böyle acı sonuçların yaşanmasının önüne geçicektir.
Paylaş