Paylaş
Bağışıklık güçlendirici etkisi ile özellikle soğuk algınlıklarının arttığı sonbahar-kış aylarında mutfağımızda mutlaka bulundurmamız gereken bir besin. A, C ve B grubu vitaminleri, çeşitli enzimler ve birçok mineral bulundurur. Sarımsağın antimikrobiyal etkisi vardır. Bakteri, virüs, mantar ve parazitlere karşı etki gösterdiği görülmüştür. Vücudun savunma mekanizmasını güçlendirmesi ve metabolizmayı düzenleyici özelliğinden dolayı düzenli olarak tüketilmelidir.
Sarımsak kanserden korur. Düzenli tüketildiğinde mide, prostat, göğüs, kolon ve daha birçok kanser türüne yakalanma riskini azalttığı gösterilmiştir. Bazı çalışmalarda tümör oluşumunu engellediği ve gelişimini durdurduğu görülmüştür.
İçerdiği inülin maddesiyle prebiyotik özellik gösterir. Prebiyotikler, bağırsaktaki yararlı bakterilerin besin kaynağıdır. Dolayısıyla bağırsaktaki yararlı bakterilerin artmasına yardımcı olur, sindirim sistemine faydalıdır.
Antioksidan aktiviteye sahip birçok madde içerir. İçerdiği aminoasitler, C vitamini, selenyum ve diğer antioksidanlarla vücuda zarar veren maddeleri zararsız hale getirir, vücudu yaşlandıran, damarları hasara uğratan serbest radikallerden korur. Ayrıca sarımsak kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur.
Kalp sağlığı denince ilk akla gelenlerden biri sarımsaktır. Yapılan çalışmalara göre sarımsak kanda, damar sertliğine yol açan madde olan kolesterolü düşürmektedir. Kandaki iyi huylu kolesterolü (HDL) yükseltip, kötü huylu kolesterolü (LDL) ve trigliseriti düşürmektedir. Kanda oluşan pıhtıları çözen sistemi aktifleştirir ve kanda pıhtılaşmayı sağlayan hücrelerin bu eğilimini azaltır. Dolayısıyla kanı sulandırır. Bütün bu etkiler sarımsağın damar sertliğini önleyici özelliğini desteklemektedir.
Sarımsağı ezme, çiğneme gibi işlemler sonucunda allinaz enzimi aktifleşir ve sarımsakta bulunan aliin adlı sülfür bileşiğinden "allicin" isimli sarımsağın aktif öğesi oluşur. Bu nedenle hap gibi sarımsak yutmanın bir anlamı yoktur. Enzim aktifliği ve allicin oluşumu için sarımsağın diş yapısı bozulmalıdır. Sarımsağın faydalı özelliklerinden yararlanmak için çiğ olarak yemeklere eklenmeli ve çiğnenerek, doğranarak yada ezilerek tüketilmelidir.
Çiğ sarımsağın kokusundan rahatsız olanlar, bağırsakta çözünen toz ve tabletleri kullanılabilir. Mide rahatsızlığı olan kişiler, tansiyonu düşük olanlar ve kan pıhtılaşma karşıtı aspirin ve diğer antikoagülan ilaç kullanan kişiler sarımsağı dikkatli tüketmelidir. İçerisindeki sülfürlü bileşiklerin bazı bireylerde alerjiye neden olabileceği ve sarımsağın emziren annelerde anne sütünün tadını değiştirebileceği unutulmamalıdır.
Paylaş