Paylaş
Antioksidanlar, başka moleküllerin oksidasyonunu engelleyen moleküllerdir. Oksidasyon ise maddenin bünyesinde bulundurduğu elektron ve hidrojenin alınıp okside edici ajana transfer olduğu kimyasal reaksiyondur. Oksidasyon sonucu hücrede zincirleme reaksiyon gerçekleşir. Bu zincirleme reaksiyon da hücre deformasyonu yada ölümüyle sonlanır. Antioksidan moleküller serbest radikalleri ortadan kaldırarak oluşabilecek zincirleme reaksiyonları ve diğer oksidasyon reaksiyonları önler.
Maddi manevi ciddi bir yük olan tüp bebek uygulamasında istenilen sonucu almamak gerçekten bir yıkım yaratır. Ancak unutulmamalıdır ki iki üç, hatta daha fazla deneme sonucu da mutlu sona ulaşan sayısız çift vardır. Önemli olan umudu yitirmeden detaylı bir değerlendirme ve araştırma sonrasında gözden kaçan bir konu varsa düzelmesi sağlanarak tekrar denenmesidir.
En saf oksidan çevresel faktörler ve serbest radikallerden dolayı çok büyük miktarda strese maruz kalındığında dahi pro-oxidant (oksidatif strese neden olan) aktiviteye sahip değildir.
Antioksidanlar preeklampsi tedavisinde (gebelik zehirlenmesinde) ve önlenmesinde faydalıdır. Uzun zincir yapısı ve polar uç grupları sayesinde oksidatif strese karşı dayanıklılığı arttırmak için membranın iki katmanını da kapsayabilirler. Üstün mitokondri kontrolü sağlarlar. Mitokondri membranı serbest radikallerin saldırısı sonucu hasar gördüğünde erken hücresel yaşlanma ve hücresel canlılık kaybı meydana gelir.
İnfertilite (kısırlık) problemi olan erkeklerin 6 ay boyunca günde belirli miktarda koenzimQ10 içeren takviye edici gıda kullandığı takdirde, sperm sayısı ve molilite oranlarında belirgin bir düzelme sağlanacağı düşünülür. Ayrıca düşük koenzimQ10 düzeyine sahip erkeklerde sperm hücrelerinin molilitesinin yükseldiği de tespit edilmiştir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Perinatolog
Doç. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç
Paylaş