Sevda Dağcıoğlu
Sevda Dağcıoğlu
Sevda Dağcıoğlu

El ve ayaklardaki uyuşma hastalık habercisi mi?

Sık görülen bu uyuşma ve karıncalanma hissi kronikleşirse dikkat!

Haberin Devamı

Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma hissi çok sık görülen ve bir o kadar da rahatsızlık verici şikayetlerdendir. Nöroloji Uzmanı Dr. Sevda Dağcıoğlu, çoğu zaman sonu kötü olmayan ve geçici bir tablo olarak ortaya çıksa da, varsa altta yatan daha ciddi bir rahatsızlığı teşhis ve tedavi etmenin önemli olduğunu belirtti.

Beyin ve omurilikte çıktıktan sonra bacaklara ve kollara yayılan çevresel sinirlerin yüzeye yakın olduğu yerlerde basıya uğraması sonucu ortaya çıkan batma, karıncalanma ya da uyuşma hissini hepimiz biliriz. Bacak bacak üstüne attığımızda, dirseğimizi sert bir yere dayadığımızda ya da gece uyurken el bileğimizi çok kıvırmamıza bağlı olarak uyuşmalar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda ağrı olmaz ve genellikle basıyı ortadan kaldırdığımızda şikayetler düzelirler. Ancak aynı bölgelere basıncın tekrarlanması sinir üzerinde hasara neden olabilir ve şikayetleri kalıcı ve şiddetli bir hale getirebilir.

Kronikleşirse dikkat!

Sinir basısı kronikleştiğinde tabloya ağrı, kaşıntı, hissizlik ve kas erimesi eklenir. Sinir hasarının bir bulgusu olabilen karıncalanma hissinin sebebi, sinirin tekrarlayan bir stres veya travma sonucu hasarlanması olabileceği gibi bakteri veya virüs enfeksiyonu, toksik bir maddeye maruz kalma ya da diyabet gibi sistemik bir hastalık olabilir. Bu tabloya çevresel (periferik) nöropati denir. Çünkü hastalık etkeni sinirleri, beyinden ve omurilikten çıktıktan sonra yayıldığı kollarda ve bacaklarda etkilemiştir.

Periferik nöropati tablosu zamanla kötüleşebilir ve güvenli hareket etme yeteneğini bozabilir. Periferik nöropatilerin büyük bir çoğunluğunun (%30) sebebi diyabet hastalığıdır. Diyabetik nöropatide tipik olarak ayaklarda başlayan karıncalanma, uyuşma, soğukluk, hissizlik gibi belirtiler zamanla bacakta yukarı doğru çıkar. Diyabet hastalarının 2/3'sinde sinir hasarının hafif ya da şiddetli bir formu bulunur. Hatta birçok kişide bu bulgular diyabet hastalığının ilk belirtileri olabilir. Diyabetik nöropatide şeker hastalığının kontrolü büyük önem taşır. Bir diğer %30'luk periferik nöropati olgularının sebebi bulunamaz ve bunlar idiyopatik olarak adlandırılır. Kalan %40'lık olguda altta yatan sebep sinir tuzaklanma sendromları, sistemik hastalıklar, vitamin eksiklikleri ve alkolizm olabilir. Sinir tuzaklanma sendromlarının en iyi bilineni el bileğinde sinir sıkışmasının tanımlandığı karpal tünel sendromudur.

Nasıl tedavi ediliyor?

Karpal tünel sendromunun teşhisi muayene ve elektromyografi incelemesi ile konur. Sinir tuzaklanmasının hafif olduğu durumlarda ilaç tedavisi ve el ateli kullanılması yeterlidir. İlerlemiş olgularda cerrahi yöntemlere başvurulur. Sinir tuzaklanması sendromları dirsekte, üst kol iç yüzünde, diz dış yanında da görülebilir. Böbrek, karaciğer ve bağ dokusu hastalıkları, kan damarlarının hastalıkları, tiroid hormon eksikliği ve sinirler üzerine bası yapan tümörler de uyuşmalara neden olabilir. Ayrıca E, B1, B6, B12 vitaminleri ve niacin sinir sisteminin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için gerekli maddelerdir. Örneğin, B12 vitamini eksikliği özel bir kansızlığa bağlı periferik nöropatiye neden olur. Vücutta çok fazla B6 birikmesi de ellerde ve ayaklarda karıncalanma hissine neden olur. Çok fazla alkol tüketenlerde thiamine ve diğer önemli vitamin eksiklikleri ve beslenme bozukluğuna bağlı periferik nöropati görülür. Alkol ayrıca direkt sinir hasarı nedeni olarak alkolik polinöropati tablosuna yol açar. Sinire hasar veren sebep ne olursa olsun mümkünse bu etkenin ortadan kaldırılması ya da kontrol altına alınması tedavinin odak noktasını oluşturur.