Paylaş
Cildimizin üstünde ölü deri hücrelerinden oluşan bir tabaka ve onun örten cilt yağı vardır. Bu kusursuz örtüyü ne kadar korur ve bakımını bilinçli bir şekilde yaparsak egzama, kuruma çatlama gibi deri sorunlarıyla o kadar az karşılaşırız.
Cildimiz damarlar yardımıyla beslenir. Soğukla karşılaştığımızda vücudumuz bizim için değerli olan ısıyı korumak için damarları büzer fakat cildin beslenmesi de bu şekilde azalmış olur. Çiçekler nasıl susuz kalınca kurursa derimiz de bu nedenle cansızlaşır ve kuruluğun daha ileri aşamalarında aynı çorak topraklar gibi çatlar.
Sık el yıkamak, özellikle gereksiz yere sıvı sabun ve anti-bakteriyel özellikteki ürünleri kullanmak derideki koruyucu yağ tabakasını incelterek cildi daha kırılgan bir hale getirir. Sabunları gerektiği durumlarda ve az sıklıkla kullanalım. PH oranı 5.5’e yakın olanları ve daha cilde dost, alerji testleri yapılmış ürünleri tercih edelim.
Eldivenler ellerimizi ayazdan korumak ve atkı da dudaklarımızı soğuktan sakınmak için vazgeçilmezler. Amaç ısıyı dışarda tutup cilt damarlarımızın büzülmesini engellemek.
Kışın özellikle yoğun yağlı nemlendiriciler kullanmamız gerekir. Dudaklar için balmler vazgeçilmez. Artık erkek ve kadınlar için seçenekler var. Bir de tüm nemlendiriciler için ortak bir püf nokta var. Cildiniz ıslakken nemlendirici sürdüğünüz zaman alttaki suyun buharlaşmasına izin vermez bu sayede deriniz ekstra nemli ve yumuşak kalır.
Kuruma ve çatlamaya devam ediyorsa cildiniz mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmalısınız. Aşırı ince ve hassas ciltler ile egzama ve sedef gibi deri hastalıklarında ayrıca ek ilaçlar kullanmamız gerekir bu özel dönemde.
Paylaş