COVID-19 dünyasında iklim değişikliği eğitiminin önemi

Z kuşağı dediğimiz yeni neslin çocukları, iklim değişikliğinin etkilerine ve etkilerine karşı gelecekteki refahlarını sağlamak için giderek daha fazla harekete geçiyor. Yeni yapılan araştırmalar ise çocukların ebeveynlerini daha sürdürülebilir davranmaya teşvik etmede büyük rol oynadığını bizlere gösteriyor. Dolayısıyla çocuklar, iklim değişikliğiyle mücadele için gerekli davranış değişikliklerini teşvik edecek politikalar oluştururken göz önünde bulundurulması gereken kilit aktörler olarak karşımıza çıkıyor.

Haberin Devamı

Latin Amerika gibi iklim değişikliği konusundaki eğitim içeriklerine önem veren ülkelerde yapılan araştırmalarda, çocukların çoğunun ebeveynlerine nasıl daha sorumlu tüketici olacaklarını ve çevreye nasıl bakmaları gerektiğini öğrettikleri ön plana çıkıyor. Örneğin, çocuklar bazı elektronik cihazların beklemedeyken gücü nasıl kullandıkları veya düşük ekolojik ayak izi nedeniyle yerel olarak üretilen ürünleri tüketmenin önemi hakkında ebeveynlerine bilgi aktardıklarını belirtiyor.

Yine yapılan araştırmalarda, çocukları iklim değişikliği konusunda eğitmek için en iyi yaşların 8,5 ila 11 yaşları arasında olduğu belirtiliyor; bu yaş aralığı, çocukların en proaktif oldukları ve bu konuyu gerçekten öğrenmek istedikleri zamanlar olarak görülüyor.

Peki, ulusal bir iklim değişikliği eğitim programı tüm vatandaşlar arasında çevre dostu davranışları nasıl teşvik edebilir?

Haberin Devamı

Kısıtlı eğitim imkanları ve sosyoekonomik düzeyi düşük olan yerlerde konumlanan okullarda ve yerel halklarda, çevre kültürü oluşturmakta zorluk yaşanmasının ve gelirin ve eğitimin sürdürülebilir davranışların belirlenmesinde önemli bir rol oynayabileceği somut olarak görülüyor. Örneğin, ileri eğitim düzeyi ve daha yüksek geliri olan ailelerden gelen çocukların ve gençlerin, daha düşük eğitim düzeyi ve geliri olan ailelerden gelen çocuk ve gençlere kıyasla, iklim değişikliği konularında daha fazla çevre bilinci ve öğrenme isteği gösterdiğini görüyoruz.

Dünyanın günümüzdeki durumu göz önüne alındığında, iklim değişikliğini iyileştirmek adına ve ona uyum sağlamamıza yardımcı olacak daha iyi stratejiler bulmak için iklim değişikliği eğitiminin genişletilmesi gerektiğini hatırlamanın yerinde bir düşünce olduğu kanısındayım. İklim değişikliği eğitimi ile çocuk temsilcilerimizin güçlendirilmesi ailenin katılımını artıracaktır. Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarındaki değişiklikleri teşvik etmelerine yardımcı olmak için harekete geçeceklerdir.

Geçtiğimiz yıl son zamanların en sıcak yılını yaşadık. Fakat pandemi krizi için alınan geçici önlemler iklim değişikliği sorununa kalıcı bir yanıt olduğu izlenimini ne yazık ki vermiyor. Hatta buna karşılık olarak evde geçirilen zaman ile hane başı doğal kaynak tüketimlerinin daha da artmış olduğu yönünde. Peki neden? Çünkü son zamanlarda gözlemlediğimiz sera gazı emisyonları ve hava kirliliğindeki düşüş, lineer ekonomi modelimizi duraklatmanın hızlı bir tepkisi. Ekonomi faaliyetlerinin daha da hız kazanmaya başlayacağı dönemlerde ise sera gazı emisyonları nedeniyle gezegene verdiğimiz hasar devam edecek. Fakat yine de ekonomi faaliyetlerine ara verilen bugünlerde gezegenimiz için neler olduğuna şahitlik ettik. Peki, bireysel tüketimlerimizi de dengeleyerek neden yeryüzünde daha düşünceli davranmaya, alışkanlıklarımızı değiştirmeye ve doğal dünyayla bir arada yaşamayı öğrenmeyelim ki?

Haberin Devamı

COVID-19 bize bir salgının etkisini öğretti, fakat yine de üstesinden gelmek için başka bir büyük zorluk daha var: İklim değişikliği. Geçirdiğimiz bugünlerde davranışlarımızı değiştirmeye başlamalı, iklim değişikliği ve çevre konusunda kendimizi eğitmemiz gerekiyor. Sonrasında ise iklim değişikliğine uyum stratejileri için daha fazla kaynağa sahip olacağımız bir gerçek. Ülke çapında bir iklim değişikliği eğitim programının oluşturulması, tüm vatandaşlar arasında çevre dostu davranışları teşvik etmenin en önemli yolu olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları