Paylaş
Doppler ultrasonografide bebeğe olan (uterus damarları ve göbek kordonundan) ve bebekteki kan akımlarının değerlendirilmesi ile bebekteki kan akım hızlarındaki azalma, yani plasental yetmezlik fark edilebilir. Hedef bebeği renkli olarak görüntülemek değildir. Kalbin sistol yani atım, diyastol yani, dolum anlarında ‘kan akım hızlarını’ değerlendirmektedir. Zaten ekranda görülen renkler, bilgisayar ortamında doğal olmayan biçimlerde oluşturulmuş renklerdir. Kan akımının proba yaklaşması ya da probtan uzaklaşması durumuna göre mavi ya da kırmızının farklı tonlarında gözükür.
Renklendirilmiş kan akımlarını tespit etmek daha kolaydır ve tespit edilen kan akımları dalga şekilleri halinde grafiksel olarak dökümante edildiklerinde kan akım hızındaki değişiklikler görüntülenebilir ve birtakım özel oranlama teknikleri ile subjektif olarak hesaplamalar ile akım hızındaki azalmalar belirlenebilir.
Doppler ya da renkli doppler ultrasonografi özellikle gelişme geriliği başta olmak üzere yüksek riskli hamileliklerin takibinde oldukça işe yarar bir yöntemdir. Doppler daha çok yönlendirici bir test olarak geçer. Fakat kimi durumlarda misalen göbek kordon atardamarında ‘ters akım’ ortaya çıkması bebeğin ciddi risk altında olduğunun anlaşılmasını sağlar ve derhal doğumun gerçekleşmesi gerekir.
Ultrason cihazı ses dalgaları ile çalışma prensibine sahiptir. Doppler ultrason bu ses dalgalarının kan damarları içerisinde bulunan kan hücrelerine çarpıp geri yansırken frekans değiştirmesinden faydalanılarak çalışır. Renkli doppler incelemesi ise buna ilave olarak ekrana damarlardaki kanın akış yönünü ve hızını kırmızı-mavi renklerle gözükmesini sağlar. Ekrandaki ortaya çıkan görüntüler damarların üzerinde bu renkler belirir, ayrıca kalp atımına benzer sesler işitilir.
Ultrasonografinin bebeğe hiçbir hasarı dokunmaz. Radyasyon içerme gibi bir durum söz konusu değildir. Oldukça sık şekilde ultrasona girilse dahi, bebeğe bir zararı dokunmaz.
Hamileliğin durumuna ve fark edilen risklere göre bu sıklık değişebilse de, genellikle en az olarak belirtilen zamanlarda yapılır. Gerektiği durumlarda, ilave olarak ultrasona girilebilir.
Cinsiyetin dış görünüş olarak 11. hafta dolaylarında farklılaşmaya başlaması, ultrasonda bebeğin cinsiyetinin görülebileceği anlamına gelmez. Genellikle 15 ila 20. haftalarda ultrason ile bebeğin cinsiyeti ayırt edilir. Ancak her zaman yanılma payı bulunmaktadır. Bunun dışında, bebeğin duruşu sebebiyle cinsiyetin ayırdını yapmak kolay olmayabilir.
Doppler incelemesinin çalışma prensibi hareketli cisimlerden yansıyan seslerin farklı olmasına dayanır. Burada hareketli olan kan damarları içerisindeki kandır. Kan içerisindeki hareket eden kırmızı hücrelere çarpan ses dalgaları geri yansır. Çeşitli damarlara doppler incelemesi yapılmaktadır.
Hamilelikte doppler değerlendirmesinde en yaygın kullanılan damarlar;
Bu güne dek doppler ultrasonun herhangi bir zararı ya da bir bebeğe ters etkisi saptanmamıştır. Ancak teorik açıdan ısı artışı ortaya çıkarması gibi bazı sebeplerden dolayı yine de gerekli olmayan durumlarda ve fazla uzun süre maruz kalınmaması tavsiye edilir.
Paylaş