Paylaş
Psikopatolojide ‘Anoreksiya Nervoza’ ve ‘Blumia Nervoza’ olarak tanımlanan bu yeme bozukluğunun temelinde psikolojik sağlığın bozulmuş olması ve kişinin kilo almaya yönelik yoğun kaygıları yatmaktadır. Yapılan araştırmalar kadınların bu hastalıkla karşılaşma oranının erkeklere oranla on kat daha yoğun olduğunu ifade etmektedir.
Ergenlik döneminde yaşanan benlik imajı ve beden imajı ile ilgili problemlerin ilerleyen boyutta oluşturduğu travmalar veya bazen bunların dışında ortaya çıkmış bir psikolojik gerilim sonrası ‘kişinin kendi bedeninden memnun olmayışı’ ve ‘değiştirme arzusu’ olarak gözlemlenir.
Anoreksiya Nervoza’da kişi kilo almamak adına aşırı çaba içerisine girerek yoğun diyetler uygular, laksatif etki yaratan ve su kaybına neden olan ilaçlar kullanır, yoğun egzersizler yapar. Bu kişiler kendilerini aynada uzun süre izler ve ne kadar zayıf olursa olsunlar hep kilolu hissederler. Bu hastalıklarda kişi o kadar zayıflar, su ve kas kaybeder ki bazen organ iflası, bazen dehidrasyon bazen de (kalp kaslarının erimesi ile) ani kalp krizleri ile hayati tehlike veya ölümle sonuçlanan bir sürece girebilir.
Blumia Nervoza’da ise kişi bazen zayıf bazen normal bir beden hattına sahiptir ve yine kilo almamak adına yediklerini kusarak çıkarma eğilimi gösterir. Bu yemeler bazen normal şekilde bazen tıkınırcasına görülebilmekte ve kişi yemeğin arkasından hemen kusarak kalori alımını engellemektedir. Uzun vadede mide, sindirim sistemi ve yemek borusu problemlerine neden olabilen bu hastalık tedavi edilmediğinde gırtlak ve sindirim yolu kanserlerine kadar ulaşabilen korkutucu bir tabloya dönüşebilmektedir.
Temelde ‘mükemmel vücut hatları’ arzusu ile başlayan bu mücadele son yıllarda artan sosyal medya ve photoshop kullanımı ile genç kızlar ve yetişkin kadınlar için oldukça tehditkar, kontrol edilemez bir hale dönüşmeye başladı. Normal dışı ince beller, uzun bacaklar, kusursuz görünüm ve vücut hatlarının kişiliğin temel bir bileşeni hatta en temel varlık sebebi olarak algılanması bu durumu daha da vahim hale getirmektedir. Çevrenizde bu konu hakkında yoğun bir gerilim ve çaba içerisinde olan ve aşırı kilo kaybı yaşayan kişilerin konu ile ilgili ailelerinin danışmanlığında destek almasını önermeniz faydalı olacaktır. Çünkü genellikle bu gibi durumlarda kişiler yaşadıkları kilo kaybını bir problem olarak görmeyip sıradan bir diyet olarak algılayabilirler.
Güzel olmak dışında da güçlü ve tatmin edici bir benlik algısına sahip kişilerde bu gibi problemlerin görülme sıklığı azalmaktadır. Bu nedenle bu gibi sorunlarla çalışan uzmanların, yalnızca beden tahribatına değil de kişinin psikolojik sorunlarına yönelik de destek vermelerinde fayda görülmektedir.
Paylaş