Paylaş
Önde gelen psiko-sosyal gelişim kuramcılarından Erik Erikson'un bu dönemin özelliklerini konu aldığı ‘Psikososyal Gelişim Kuramı’nda da bahsettiği kritik 8 evrenin ilk 4’ünü içeren ergenlik ve öncesinde psikososyal gelişim basamaklarından bahsederek sizlere ışık tutmak isterim.
Doğumla başlayan ve 1-1,5 yaşın tamamlanmasına kadar devam eden anne-bebek arasında güvenli bağın kurulması sürecinde annenin, bebeğe karşı koşulsuz sevgi ile yaklaşması, beslenme, temizlik, güvende olma ve fizyolojik temel ihtiyaçların karşılanması konusunda gereken özeni zamanlı bir biçimde göstermesi ile çocukla arasında ‘güvenli bağ’ dediğimiz ilişki oluşur. Bu evrede anne çocuğun gereksinimlerini sevgi temelli yeterince karşılayamaz ise çocukta anneye karşı oluşan ve zamanla dış dünyaya genelleyeceği bir güvensizlik hali ortaya çıkar.
İlerleyen süreçte 2-4 yaş arası başlayan ve çocuğun fiziki yeterlilikleri sağlaması ile yani;
Okul öncesi eğitimin başladığı ve dış dünyayla iletişimin arttığı, artık kendisini açık bir dille ifade etme ve kendi tercihlerini yapabilme becerisinin geliştiği dönemdir. 4-6 yaş aralığındaki çocuğumuzda ise kendi problem çözme yolları, iletişim kurma yöntemleri, çevreyi, doğayı, arkadaşlarını, kreşinde oyun alanlarını veya yeni oyuncakları veya çevresindeki herhangi bir olayı veya nesneyi keşfetmeye yönelik sonsuz bir istek oluşur. Sürekli neden-niçin soruları sorarken bir yandan da kendi keşif yolculuğuna çıkar. Bu dönemde sorularına sabırla yanıt verilen, merkezde olmasına ve gönlünce çevresini keşfetmesine izin verilen, aşırı kısıtlama görmeyen ve hataları sonrası aşırı cezalandırmalar veya aşağılanmalara maruz kalmayan çocuk ‘girişimcilik ve dışa dönüklük’ yönünü pekiştirir. Tersi davranışlara maruz kalan çocuklarda ise ‘suçluluk, kaçınma, düşük öz güven’ gibi olumsuz duygu durumları ile karşı karşıya kalınabilir.
7-11 yaş arası özellikle de ilk eğitim ve öğretim yaşantısı ile karşılaşan çocuk sürekli yeni denemeler, değişik alet ve materyallerle keşifler, kendince geliştirdiği oyunlar veya dersleri ile ilgili kendi öğrenme tekniklerini geliştirir. Bu dönemde çocuğun girişimciliği, bilgi ve becerilerinin düzeyi ile ilgili olarak, başarılarına ve yükselişlerine karşı takdir edici ve onaylayıcı; üstesinden gelemediği problemlerle karşılaştığında, akademik olarak zayıf yönlerini fark ettiğinde veya herhangi başka bir konudaki başarısızlık ve düşüşlerine karşı ise destekleyici ve yol gösterici olmak gerekmektedir. Bu dönemde başkaları ile karşılaştırılan, aşağılanan, potansiyelinin üstünde başarılar beklenen çocuklarda başarı duygusunun karşıtı olarak başarısızlığa kapılma ve kendini aşağılama davranışı gelişmektedir.
Tüm bu gelişim dönemlerinde yapılması gereken ve asla yapılmaması gereken ebeveyn davranışlarına dikkat etmek. Doğumu itibari ile sağlıklı ve destekleyici ebeveyn ilişkisi kurduğumuz çocuklarımızın; öz güveni yüksek ve kendisini hem sosyal hem de akademik anlamda iyi hisseden, hayatta sağlıklı duruşlara sahip bireyler olmasını sağlayabiliriz.
Paylaş