Paylaş
Nedir bu Challenge? Sosyal medyada kişilerin herhangi bir iddiayı gerçekleştirmek konusunda birbirlerine meydan okuyarak “kimin daha cesur olabildiğini” kanıtlama çabasına girmesine ve garip, riskli ve dikkat çekici olayların içerisine sürüklenmesine sebep olan bir akım..
Sosyal medyada bu aralar hızla yayılan; bulaşık makinesi kapsül deterjanlarını yiyerek gençlerin birbirine meydan okudukları “Tide Pod Challenge” adlı yeni furya ise; ABD'de şimdiye kadar 10 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.
Evet yanlış duymadınız bildiğimiz bulaşık makinası kapsülü.. Çiğ tavuk, Wasabi, Böcek derken şimdi de garip olmakla kalmayıp “ölümcül” olabilecek konularda cesaret yarışına ve kabul arayışına giren gençler “deterjan kapsülü” yemek konusunda birbirlerine meydan okuyorlar.
Peki ama neden? Kendilerini ifade edebilmenin ve dikkat çekebilmenin yolu neden bu denli garipliklerde aranıyor? Şaşırtıcı olmasa gerek; evde de sağlıklı yollarla kendisini ifade edemeyen ve söz hakkı bulamayan çocuğumuz ajite davranışlar sergileyerek ve dikkat çekme çabası ile garip tavırlara bürünmüyor mu?
Ergenlik döneminde sıkça kavga etmeler, sigara ve alkole merak sarma, kendine zarar verme, hatta uyuşturucu deneme, örgüt üyelikleri, çeteleşmeler... Daha birçok riskli ve dikkat çekme eğilimiyle yapılmış problem davranış sayabiliriz. Ama bu saydıklarımızın sosyal medyadakilerden en büyük farkı “alkış ve beğeni almıyor olması”.
Garip ve normal dışı karşılanan tutum ve davranışlar toplumdan topluma zaman zaman değişse de genel geçer olmayan bazı kavramlar her toplumda aynı oranda “normal dışı” karşılanır. Bunların en başında da “kendisine veya çevresine hayati risk oluşturacak düzeyde zarar verme davranışı”. İşte bu denli önemli ve riskli girişimlerde bulunan gençlerin kontrol altına alınıp psikolojik desteğe tabi tutulması ve uç davranışlara eğilmesinin altında yatan “dikkat çekme arzusu ve onaylanma ihtiyacını” sağlıklı şekilde elde etmesi konusunda destek vermeliyiz. Fakat toplum olarak biz onları izlemeyi, beğenmeyi, alkışlamayı ve teşvik etmeyi sürdürüyoruz ve bu marjinal davranışlar hayati tehlike oluşturacak düzeyde ilerliyor.
Gençlerin sahip oldukları olumlu yönleri daha fazla öne çıkarmasını sağlayarak, başarılı oldukları alanlarda teşvik edilerek, spor ve sanat alanında faaliyetlere yöneltilip “gerçek sosyal yaşamın” içine adapte olması ve sağlıklı akran ilişkileri kurmasını desteklemek, “sosyal medya tuzağı”na düşmelerini engellemenin en güzel yolu.. Tabi ki hepsinden önemlisi gözlerinin içine bakarak değerli olduklarını ve onları koşulsuz sevdiğimizi söylemek ve söz hakkı vererek varolduğu ortamda yetkin hissettirmek birincil düzeyde iyileştiricibir detay.
Paylaş