Paylaş
Sosyal yaşam ve sosyalleşmek deyince akıllarımızda hep aynı imaj canlanıyor; sinema, tiyatro, hobi etkinlikleri, alışveriş ve geziler… Ancak insan biliminde sosyalleşmek farklı anlamlara gelir. TDK sözlüğünde “toplumsallaşma” olarak da tanımlanan kavram; “bireyin kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanması, toplumla bütünleşmesi süreci” olarak ifade edilir. Buradan da anlaşılacağı üzere, çocuklarımızın toplumsal yaşamda kendini ifade edebilen birer birey olmaları ve çevrelerindeki bireylerin de hak ve özgürlüklerine karşı saygılı olmayı öğrenebilmeleri için onları arkadaşları ile sıkça bir araya getirmeliyiz.
Çocuklarımızı yetiştirirken onlara kazandırmak istediğimiz güzel davranışları ortaya çıkarabilmek ve besleyici olabilmek için elbette öncelikle biz benzer tutumlar sergilemeliyiz. Yani sosyal ilişkilerimizin sıklığı ve kalitesi, sosyal ortamlardaki tutumlarımız, arkadaşlarımızla ilişkilerimizde sorun çözme becerilerimiz çocuklarımız tarafından gözlemlenip model alınır. Bolca sosyal ortam gören, farklı insanlarla tanışmaya açık, ilişkilerini sürdürme becerisi gelişmiş ve arkadaşlık kavramına önem veren bir ailede büyüyen çocuk, elbette ki arkadaşlık ilişkilerini kurma ve sürdürmede zorluk yaşamadan sosyalleşmeyi başarabilir.
Konuşmayı deneyin, oyuncaklardan yardım alın: Zaman zaman çocukların sağlıklı arkadaşlıklar edinme, ilişkilerini sürdürebilme ve gerektiğinde sonlandırabilme becerilerinde sorun yaşadıklarını gözlemleriz. Bu gibi konularda çocuklarla konuşmayı denemek, bazen oyuncaklardan yardım alarak duygularını dışsallaştırarak (kendi hayatından değil de başka bir hikayenin kahramanından bahsediyormuş gibi konuşmak), paylaşımda bulunmak fayda sağlayabilir. Mesela hayal kırıklığına uğradığı bir arkadaşına karşı ortaya çıkabilecek duygu durumları hakkında arkadaşlık temalarına sahip oyuncakları canlandırarak, olay onların arasında geçmiş gibi dışsal bir paylaşım yapıp, çocukların hem ikili olarak duygularını dışa vurmaları hem de anne babaların çocukları ile sağlıklı bir şekilde süreci değerlendirmeleri sağlanabilir. Bu sayede çocuk, direkt olarak olayla ilgili sorguya çekilmiş gibi bir hisse kapılmadan veya özel hayatına müdahale edildiğini düşünmeden iç dünyasını rahatlıkla açmaya yanaşacaktır.
Uzmana başvurun: Anne ve babaların sosyalleşme sürecinde gösterdikleri tutum ve değişim çabalarına rağmen çocuğumuzda hala arkadaş ilişkileri kurma ve sürdürmede sorun görüyorsak o zaman bir uzman desteği alabiliriz.
Oyun terapisi de çözüm olabilir: Genellikle 0-6 yaş çocuklarının oyun kurma ve oyuncaklarla oynama yöntemleri, karakter seçimi, oyuncaklarıyla oynarken duygu durumları ve değişimlerini gözlemlediğimiz “oyun terapisi” ise bu süreçte çocuğu anlamaya ve aile ile uzlaşma sağlamaya yardımcı olabilecek iyi bir yardım şeklidir.
Aileler oyuncakları oynama şekli, oyuncak seçimi, karakterlere verilen isim, hayal kahramanından beklentileri hakkında konuşarak ve oyunlar esnasında gözlem yaparak da çocuklarını anlamaya ve tanımaya çalışabilirler. Bu süreçte de çocuklarımızı korkutucu, şiddet içeren oyun ve oyuncaklara değil de sevgiyi, dostluğu, arkadaşlığı ve aile olmayı vurgulayan sevgi temalı oyuncaklara yöneltmek daha sağlıklı bir gelişim sağlayacaktır.
Paylaş