Paylaş
Bütün bildiklerinize ters bir cümle kurduğumun farkındayım. Anne babalar olarak hepimizin beynine kazınan klasik anlayışa ters düştüğümün de farkındayım.
Hepimiz çocuklarımızın odalarını toplayan, düzenli, titiz çocuklar olmalarını bekliyoruz. Bu beklenti konusunda inanılmaz hayalperestiz. Birçok anne baba yılmadan, bıkmadan usanmadan çocuklarından böyle bir disiplin bekler ve genellikle de beklediğine ters bir tutumla karşılaşır. Çocuklar asla odalarını toplamaz, bir düzen oluşturmaz. Aksine birçok çocuk son derece dağınıktır. Bu ters düşmenin sonucunda ortaya çıkan ise bir türlü uzlaşamayan anne baba ve çocuk ilişkisidir.
Oysa gözden kaçırdığımız önemli bir nokta var: Çocuklar bir yetişkinden beklediğimiz düzen ve disiplin anlayışına sahip olsalardı, zaten çocuk değil bir yetişkin olurlardı. Çocukların odasını toplaması dediğimiz tutum, klasik bir anne takıntısı, diğer deyişle bir anne mükemmeliyetçiliğidir. Kaldı ki ‘oda toplamak’ kavramından ne anladığımız ya da neyi kastettiğimiz de ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Odasını toplamasını istemek başka şey bu konuda baskı ve ceza uygulamak başka şey. Çocuğu kendi görevleri ve sorumlulukları konusunda bilinçli yetiştirmek başka şey, çocuktan bir yetişkin disiplinine sahip olmasını beklemek başka şey. Anne babaların kafalarını karıştıran konu da tam olarak burası.
Çocuğunu büyütürken ona en ufak bir sorumluluk vermeyen, kendi başına yemek yemesini ‘döküp saçar, etraf kirlenir’ düşüncesiyle engelleyen anne, bir zaman sonra aynı çocuktan odasını pırıl pırıl temiz tutmasını, yatağını bir askeri disiplin içinde toplamasını, derslerini zamanında yapmasını, ödevlerini aksatmamasını bekleyen anneye dönüşüyor. Yemek masasına bir tabak dahi koymamış, kendi kıyafetlerini seçmesine ve giymesine izin verilmemiş o çocuk, neden odasını toplasın? Bunu yapması için gerekli sorumluluklar zamanında verilmemiş ki!
Ayrıca çocuktan oda toplamasını istemek ve bu konuda baskı kurmak yerine eğer oda iyice içinden çıkılmaz hale gelmişse belki birlikte bir düzene koymak için yardım teklif edebilirsiniz ama onu zorlayamazsınız. Odası çocuğun özel alanıdır ve orayı nasıl kullanacağı onun isteğine bağlıdır. Çocuğuna odası üzerinden baskı kuran annelere hatırlatmak isterim. Bu durum tıpkı, komşunuzun sizin evinize gelip, ‘Neden bulaşıkları yıkamadın, neden evi süpürmedin, yemeği pişirmekte de geç kalmışsın, evi daha temizlememişsin, buraları tertemiz görmek istiyorum’ demesiyle aynı şeydir. Böyle bir müdahale size ne hissettirirse, çocuğunuza da öyle hissettirir. Çocuğuna oda toplaması konusunda baskı yapan ve bu durumu çatışmaya götüren her anne ‘nükemmeliyetçi’ bir anne davranışı içindedir. Çocuklar hiçbir şey yapmayacak mı? diye soran anne babalara belirtmek isterim ki, çocuklar pek çok şey yapacaklar, özellikle evde onların da çok önemli sorumlulukları olmalıdır. Örneğin çocuklar ortak yaşam alanı olarak bilinen salon, mutfak ve diğer odalardaki eşyalarını toplamakla yükümlüdürler. Zira ortak yaşam alanları ailedeki her bireye aittir ve herkesin eşyasını ortalıkta bırakması kaosa yol açar, evdeki düzen bozulur, ancak odasını istediği gibi kullanabilir ve dağıtabilir. Ayrıca çocuklar sadece kendileri ile ilgili olarak değil, ev işleriyle ve diğer bireylerle ilgili olarak da sorumluluk almalılar. Kardeşi varsa ona kitap okumak, giyinmesine yardım etmek, yemeğini yedirmek gibi. Ek olarak evdeki çiçeklerin sulanması, çöpün çıkarılması, yemek masasının hazırlanıp kaldırılması gibi eve ait işler de çocukların yapabilecekleri işlerdir.
Ama bir çocuk başka hiçbir işle ilgilenmediği halde odasının çok düzgün olmasını istiyorsa, çok titizse bir takıntısı olup olmadığını değerlendirmekte fayda var. Aynı şekilde bir anne ısrarla çocuğundan odasını toplamasını bekliyor ve istiyorsa, bu konuyu sorun yapıyor ve sürekli olarak söyleniyorsa o zaman annenin takıntılı olduğunu düşünmek gerekir.
Anne babaların çocuklarına hayatı zehir ettikleri iki önemli konudan birisi odasını toplamasıdır, diğeri dersini çalışmasıdır. Maalesef her ikisi de her zaman sorun olmuştur. Çünkü anneler çocuğun çocuk olduğunu unutup ondan bir yetişkin gibi davranmasını bekler. Üstelik hiçbir sorumluluk vermediği halde…
Çocuğunuzdan bu konularda şikayetçiyseniz, onun sizden ne konuda şikayetçi olabileceğini düşünmenizi öneririm.
O nedenle ‘Toplu oda yoktur, mükemmeliyetçi anne vardır.’
Paylaş