Paylaş
Kariyerinin zirvesinde bir mühendisin butik bir pastane açması ya da tıp fakültesini bitirmiş bir yeni mezunun aslında bu mesleği yapmak istemediğini anlayıp farklı bir sektörde iş araması bu gibi durumlara verilebilecek bazı örneklerden. Peki, bu duruma sebep olan etkenler neler? Yanlış mesleki yönlendirmeler mi, yoksa popüler iş alanlarının çekim gücü mü bireylerin bu tip radikal kararlar almasına neden oluyor? Bireyler sağlıklı kararlar alabiliyor ve psikolojik olarak tatmin olabiliyorlar mı? Bu soruların cevabını verebilmek oldukça önemli.
Öncelikle meslek seçiminin kişinin ilgi, beceri ve arzuları dikkate alınarak yapılıp yapılmadığı ve ilgisine uygun alanlara yönelip yönelmediği önemli bir nokta. Mesleğin avantajları, maddi getirisi, aile ve çevrenin beklentileri göz önüne alınarak yapılan tercihlerde, genellikle kişisel beklentiler göz ardı edilir. Kişi mesleğini icra etmeye başladığında ise yaşadığı tatminsizlikten ötürü kendini mesleği ile bir bütün olarak görmez. Bazı durumlarda kendisini tatmin edebilecek mesleği hiçbir zaman fark edemezken, bazı durumlarda bunu fark etmesine rağmen sıfırdan yeni bir işe başlamak konusunda tereddüt eder. Bunda, yeni bir eğitim veya iş alanının zaman, çaba ve maddi güç gerektirmesinin etkisi olabilir ve kişi asıl yapmak istediği işi görmezden gelerek isteksiz ve memnuniyetsiz bir biçimde çalışmaya devam eder.
Dolayısıyla kişinin ortalama 18-20 yaşlarında yaptığı meslek tercihinin sağlıklı biçimde oluşturulması için öncelikle kendini tanıması, ilgi ve yönelimlerinin farkında olması, beklentilerini ve hedeflerini çizmesi, ailenin ve çevrenin de bireyin isteklerine saygı duyması gerekir. Bunlar dikkate alınmadığında memnuniyetsiz bir iş hayatı sonrası radikal değişimler yaşanması doğaldır. Bu gibi durumlarda bilinçli kararlar verilerek yapılan değişiklikler bireylerin çalışma hayatlarında daha mutlu olmalarını sağlayabilir.
Özellikle son on yılda teknolojinin, internetin ve sosyal medya platformlarının hayatımıza hızlı girişiyle beraber meslekler ve kazanç stratejileri de değişti ve değişmeye devam ediyor. Yeni medya teknolojileri dijital pazarlama amacıyla kullanılmaya başladığından beri pek çok kişi bu araçlarla gelir elde etmeye başladı. Dolayısıyla bir şirkette mesai saatleri içinde çalışarak para kazanmak yerine, dijital pazarlama aracılığıyla para kazanmak daha cazip hale geldi. Artık daha az çalışarak daha fazla para kazanmanın bir akım olarak hayatımızda etkili olduğu söylenebilir. Özellikle yeni teknolojilere hakim olan genç kuşağın artık home ofis olarak tanımlanan biçimde, bir iş yerine gidip belli saatlerde orada çalışmak yerine evinden ya da farklı mekanlardan işini sürdürebilmesi mümkün.
Bireylerin ve toplumların bu ve benzeri alanlara yönelerek para kazanma isteği ise mevcut işlerinde memnuniyetsizliğe yol açıyor ve daha çok para kazanmak için farklı yöntemler aramalarına neden oluyor. Sosyal medya araçlarının daha az maliyetli olması ve müşteriye daha kolay biçimde ulaşması, kendi markalarını oluşturan ve meslekleri dışında farklı alanlarda üretim yapan kişi sayısının da artmasını sağlıyor.
Kalabalık şehir hayatının zorluğu iş yaşamındaki stresle bir araya geldiğinde bireylerin çok sık depresyona girdikleri ve psikolojik ihtiyaçlarının arttığı araştırmalarla ortaya konmuş durumda. Buna aile içi iletişim problemleri, maddi sıkıntılar, çalışma arkadaşları ya da yöneticilerle yaşanan sorunlar da eklendiğinde bireylerin bulundukları ortamdan uzaklaşma veya yaşamlarında radikal değişiklikler yapma istekleri de artıyor. Bundan dolayı bulunulan şehirden farklı bir yere taşınmak, iş ya da sektör değişikliği yapmak, farklı yollardan para kazanarak kendilerine daha fazla vakit ayırmak, hobileri işe çevirmek son yıllarda bireylerin sık sık uyguladıkları yöntemlere örnek olarak gösterilebilir. Bu değişiklikler bazı durumlarda olumlu sonuçlar getirirken, doğru adımlar atılmadığında ise olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Sonuç olarak kişinin yapmak istediği değişikliğin tam olarak hangi sebepten kaynaklandığını bilmesi ve bireyin mevcut işinden edindiği tatmin ile yapmak istediği işten edineceği tatmin arasındaki farkı görebilmesi gerekir. Meslek hayatında yapılan değişiklikler her zaman bireyleri mutlu etmeyebilir ve bireyler daha fazla zorlukla boğuşmak zorunda kalabilirler. Bu yüzden öncelikle ilgi, beceri, istek ve beklentilerin bir araya getirilerek hedeflerin belirlenmesi çok önemlidir. Günümüzde çalışan bireylerin zamanının büyük bir kısmını icra ettiği işiyle geçirdiğini düşünürsek, hayaller ve hedeflerin mantık çerçevesinde bir araya getirilmesi daha doğrudur. Bütün bunlar doğru planlanıp yönetilebilirse kişinin kendine güveni ve inancı, motivasyonunu artırarak iş hayatında memnuniyet sağlayacaktır.
Bulunulan ortama, seçilen mesleğe, yapılan işe kırgınlıkla ya da öfkeyle meslek değiştirilmesi çok mutluluk getirmeyecektir ancak bilinçli bir tercihle, doğru zamanda doğru adımlar atılarak yapılan iş değişiklikleri, hayatının geri kalanını bu işle ve bu işten kazandığı parayla geçirecek olan insanları olumlu bir şekilde motive edecektir.
Paylaş