İlk Merhaba

Hürriyet Aile’mde bu ilk köşe yazım...

Farklı yerlerde, dergilerde, haber sitelerinde, Anneyiz Biz ve Hamileyiz Biz olarak da hem dergilerde hem de sitede onlarca, hatta yüzlerce yazı ve makale yazmış bir psikolog olarak Hürriyet Aile’mi çok önemsiyorum.

Belki de o yüzdendir, günlerdir ‘ne yazsam, nasıl başlasam?’ diye düşünmem, heyecanlanmam.

O nedenle köşe adını bulmak mesele oldu, ulaşabildiğim herkesin fikrini almak istedim. İlk konu mesele oldu, başladım ama hala sonunu nasıl bağlayacağımı bilemiyorum. Nelerden bahsetmem gerektiğini düşüne düşüne bana yazıyı göndermem gerektiği söylenen tarihe geldik.

Daha önceden yazılarımı okumuş olan, tanıyan bütün Hürriyet Aile takipçilerinin hoşgörüsüne sığınarak, artık aileden biri olarak yazmaya başladım.

Hürriyet Aile’m diye yazışım yanlışlıktan değil, bilinçli bir sahipleniştendir.

Köşemizin adı ‘Pusula’ olsun istedim, çünkü zaman zaman hepimiz yönlendirmelere ihtiyaç duyarız, nereye gideceğimiz, hangi yolu seçeceğimiz konusunda kararsız kaldığımız anlar vardır. O anlar için bir ışık olsun, yol gösterici olsun istedim. Ne kadar yapabilirsek. Yapabilirsek diyorum çünkü birlikte yapacağız.

Bazen bir müzik, bazen bir ses, bazen bir dokunuş, bazen bir kitap konularımızı oluşturabilir. Minicik şeyler bize ilham verebilir, yolumuzu aydınlatabilir. Psikolojiden güncel konulara kadar, çocuklarımızdan, eşlerimize, işlerimize kadar çok geniş bir yelpazede her şeyden bahsedebiliriz. Sorularınız ya da sorunlarınız olduğunda birlikte cevaplar arar, buradan paylaşabiliriz. Sizin sorununuz ve bir diğerinizin bulduğu çözümler, benzer sorunu yaşayan başkaları için de çözüme giden yol olabilir.

Hepimizin şikayet ettiği bencil, içe dönük, güvensiz toplumlardan, daha dışa dönük, daha güven dolu ve daha mutlu bir toplum yaratmak istiyorsak, hepimizin birbirimiz için yapacağımız şeyler var.

Hayatın olumlu ve olumsuz sürprizler hazırlayabileceğini ve her şeyin biz insanlar için olduğunu bilerek, olumsuzluklardan en az etkilenmek ama olumlu olanların tadını çıkararak birlikte güzellikler yaratmak dileğiyle güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.

Mümkünse sizin de önerilerinizi alarak her hafta farklı konularda ‘Pusula’mızın yönünü belirlemek çok hoş olur.

Pusulamızın bir amacı var; hayatımızın yönünü belirlerken ,gönlümüzden geçenleri, içimizde kalanları, hayal ettiklerimizi gerçekleştirmek üzere harekete geçmek ve amaçlarımızı belirlemek.

Amacımız olmazsa işimiz zor, hayatla başa çıkmak zor, amaçlar, ulaşmak istediğimiz hedeflerdir ve amaçsız insan, neden yaşadığının da farkında olmayan insan demektir.

Zamanın birinde küçük bir karınca, sırtına çıkınını vurmuş, yola çıkmış. Etraftaki diğer hayvanlar sormuşlar:

- “Hayrola karınca kardeş, nereye böyle?”

- “Mekke’ye gidiyorum, hacı olacağım.”

Hayvanların hepsi kahkahaya boğulmuş:

- “Ufacık hayvansın, oraya varmadan açlıktan, susuzluktan ölürsün.”

- “Olsun” demiş, minik karınca; “Varamazsam da yolunda ölürüm!”

Avrupa ülkelerine yönelik intihar eylemleri üzerine yapılan araştırmalar, kendine dönük bu saldırganlığın yani intiharın en çok ekonomik sorunu olmayan, eğitim seviyesi yüksek kişiler arasında görüldüğünü ortaya çıkarmış.

Sebebi ise çok ilginç: Bu insanlar hayatlarının amaçlarını kaybetmişler.Amaçsızlık o kadar berbat bir şey ki insanları en değerli şeyden hayatlarından vazgeçmeye kadar götürüyor.

O halde siz de ne yaparsanız yapın, ulaşma ihtimaliniz olsun ya da olmasın, sadece hayal bile olsa bir amaç edinin. Aksi halde amaçsızlığın içinde kaybolabilirsiniz.

Ama eğer bir amacınız olursa, gerçekleşmeyeceğini kim iddia edebilir ki!!!

Amaçlarınız olsun, amaçlara ulaşmak için gerekli araçlar karşınıza çıkar.

İlk yazımız, ilk merhabamız umarım hepimizi daha olumlu yönlere ulaştırır.

Yeni hafta yeni güzellikler getirsin, hepinize.

Sevgilerimle

SERAP DUYGULU KİMDİR?

İstanbul doğumlu.Evli, 2 çocuk annesidir. Hacettepe Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı üzerine eğitim aldı.

Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. Noterden Yeminli İngilizce Tercümandır. İstanbul AFSİAD Yönetim Kurulu Üyesidir.

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Psikoloji üzerine eğitim alarak, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde Yüksek Lisans yaptı.

Yüksek Lisans bitirme projesi olarak İstanbul Çapa Tıp Fakültesi, Nöroloji Ana Bilim Dalı’nda,Nöropsikolog Profesör Dr.Öget ÖKTEM’in danışmanlığında araştırma ve hasta takibi yaparak,beyin kanamalarına bağlı olarak gelişen konuşma bozuklukları üzerine hazırladığı ‘Afazi Hastası Yakınlarında Depresyon ve Olumsuz Otomatik Düşünceler’ başlığı altındaki çalışmasını tamamladı.
Bu çalışma bu alanda yapılmış ilk ve tek psikolojik araştırma olarak önemini korumaktadır.

Halen İstanbul Ataköy’de kurucusu olduğu Özgür Bilge Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nde danışman psikolog olarak çalışmakta, okullara ve kurumlara yönelik danışmanlık yapmaktadır.