Paylaş
“Hayatım bir film gibi…” cümlesini zaman zaman hepimiz kullanırız. O kadar tanıdık bir cümledir ki... Aslında hayatlarımız bir film gibidir gerçekten; ana karakterleri belli olan, senaryosu zaman zaman güncellenen bir film gibi. Yaşıyoruz, yaşadıkça bir sonraki günün senaryosunu da belirliyoruz yaptıklarımızla ve hayata kattıklarımızla.
Beynimizin sahip olduğu güç konusunda hala pek çok bilinmeyen var. Her gün farklı bilgiler okuyoruz. Beynin gizemi konusunda çözülemeyen pek çok şeye rağmen, şu an bildiklerimiz ve öğrendiklerimiz bile bizi şaşırtmaya devam ediyor.
Liderlik konusunda dünyanın en tanınmış otoritelerinden biri kabul edilen Warren Bennis; ‘’Liderlik, vizyonu gerçeğe dönüştürme becerisidir’’ diyor. Bu vizyonun nasıl gerçeğe dönüştürüleceği konusu ise gerçekten çok ilginç: Beynimizi etkin kullanmak, yani beynimizi programlamak. “Peki, bu nasıl olacak?” derseniz… İşte cevabı:
Yapılan son araştırmalar gösteriyor ki bir eylemi, bir şeyi hayal ettiğimizde beynimiz bu konuyla ilgili bir bölümü de harekete geçiriyor. Bu nedenle hayal etme kısmı çok önemli, zira bu yöntem özellikle felçli hastaların fizik tedavi uygulamalarında, sporcuların yarışma öncesi hazırlıklarında olumlu sonuç almak amacıyla kullanılan bir teknik. Özellikle olimpiyatlarda altın madalya alan Mikaela Shriffin’in kendisini altın madalyaya götüren süreci hayalinde canlandırarak, çalışmalarında bunu hayal etme kısmına ciddi zaman ayırması en son örnek olması bakımından önemli.
Beynin ve zihnin programlama haritası üzerine çalışan uzmanlara göre, öncelikle amaçlarınızı yazmalı ve bu amaçlara ulaşabileceğiniz bütün yolları ve ihtimalleri belirlemelisiniz. Daha sonra sessiz ve sakin bir ortamda gözleriniz kapalı bir durumda, hayallerinize giden bu olasılıkları adım adım zihninizde canlandırmalı ve gerçekleştiğini düşünmelisiniz. Bu şekilde bir hayal etme çalışması, beynin eyleme odaklı bölgelerinde ısınmaya yol açarak harekete geçiren bir tür enerji kablosu işlevi görür. Hatta önerilen şu ki özellikle kendinizi yorgun, isteksiz ve hevesi kaçmış hissettiğinizde bu çalışmayı yapmalısınız. O zaman enerji dolduğunuzu ve toparlandığınızı hissedeceksiniz. Üstelik beynimizin hayalle gerçeği ayırt edemediğini ve her şeyi gerçekmiş gibi algıladığını biliyoruz. Hayallerinizin gerçek olması da sizin onları gerçekmiş gibi düşünüp planlamanız ve odaklanmanızla doğru orantılıdır.
Birçoğunuzun “Hayalimde böyle bir kurgu yapamam” dediğinizi biliyorum. Haklısınız, bu kolay bir şey değil. Bir anlamda bir tür meditasyondur ve ince ayrıntılarına kadar bir konuya odaklanmak kolay değildir. Üstelik o kurgunun sonunda başarılı olduğunuzu görmek bilinçaltınıza korkutucu gibi gelebilir. Zira birçoğumuzun başarılı olacağına dair yeterli güveni ve inancı yoktur. Bu güvensizliğe de genellikle daha önce ulaşılamamış hedefler ve kazanılmamış başarılar, daha doğrusu önceki başarısız deneyimler yol açar. Ancak uzmanların bu konudaki endişelere de verilecek bir yanıtı var. Yine araştırmalar göstermiş ki, hayal etmek endişeyi azaltıyor ve kişinin rahatlamasını sağlıyor. Üstelik hayaller sadece sizinle beyniniz arasında, onları kimse görmüyor, kimse bilmiyor. Hayallerinizi korkmadan serbest bırakabilirsiniz.
Kendinize güveni geliştirmek için ‘Motivasyon ve Genel Ustalık’ adı verilen bir hayal etme, gözünde canlandırma tekniği vardır. Bu tekniğe göre gözünüzü hedefinizden ayırmadan, sürekli hayalinizde canlandırarak hedefinize doğru yürüdüğünüzü hayal etmenin yanında, bu hayale ulaşmak için somut olarak bazı eylemleri planlıyor, kağıda döküyorsunuz. Her adımda ara hedefler belirlemeniz, bu hedeflere ulaşırken kimlerle iletişime geçeceğiniz ve almayı beklediğiniz cevapları, tüm olası çözüm yollarını da oluşturmanız gerekiyor. Bu çalışma aslında son derece profesyonel bir yol haritası oluşturmanızı da sağlıyor. Hayalinde canlandırmanın pek çok farklı yolu var ve bu tamamen kişisel çabalarla belirleniyor. Her birey kendisine uygun yolu ve yöntemi bulmak durumunda. Zira hayal de ulaşılacak hedef de ve elbette ulaşmak amacıyla gerekli motivasyon da kişiye özel bir tutum.
Hayal etmek ve canlandırmak beynimizdeki dikkatle ilgili bölgeyi uyarıyor ve biz fark etmeden amaca giden yolun haritasını çıkarıyor. Bizim neyi nasıl yapacağımıza karar vermemizden daha çok beynimizin ve hayallerimizin gerçek olabileceğine inanması gerekiyor, beynimiz bize yolu çiziyor. Tıpkı bir navigasyon cihazı gibi düşünün. Nasıl ki biz gidilecek hedefi veriyorsak ve navigasyon cihazı en kısa, en az trafikli, en ekonomik seçeneklerinden bizim için en uygun olan yoldan hedefe ulaşıyorsa beynimizin çalışma sistemi de aynı. Dolayısıyla beynimize hedefi verip hayalimizde canlandırdığımızda beyin, hedefi ve ulaşılacak yolları kendisi planlayıp yolu buluyor ve hedefe ulaşıyor.
Burada en önemli konu, amacınız konusunda net ve istikrarlı bir tutum belirlemeniz. Her gün sürekli değişen hedefler ve hayaller yerine tutarlı ve anlamlı hayaller oluşturun. Düzenli olarak hayallerinize zaman ayırın. Kendinize uygun saatler belirleyin ve zihninizde canlandırma işlemine devan edin. Aldığınız yola göre yeni güncellemeler yapın ve hayallerinizin gerçek olup olmaması konusunda asla şüphe duymayın.
Ancak unutmayın, iş sadece hayal etmekle sınırlı değil. Hayatınızın filmini yaratırken, siz hayal edeceksiniz, beyniniz yol haritasını çıkaracak ama o yolu siz yürüyeceksiniz. Yani oturduğunuz yerden hiçbir hayaliniz gerçek olmaz, çaba göstermeniz gerekir. Aldous Huxley’in çok güzel bir sözü vardır: “Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur.’’ Unutmayın, oturduğunuz yerden hayal kurabilirsiniz ama gerçekleştirmek için ayağa kalkmak zorundasınız.
Paylaş