Paylaş
Artık Nisan ayına geldik. Havalar hala soğuk ve yağışlı olsa da mevsim bahar ve mevsim aşkı gösteriyor. Ortalıkta ıhlamur kokuları, hanımeli kokuları insanı alenen baştan çıkarıyor. Kıpır kıpır bir heyecan ve yürek aşk arıyor. Özdemir Erdoğan’ın şarkısındaki gibi insan her bahar aşık olmak istiyor.
Aşık olmak da gerekiyor zaten. Başka türlü çekilmez bu mevsim geçişleri. Her şey zamanında yaşanmalı. Sonbahar nasıl hüzünlerin, ayrılıkların, bitişlerin ve depresyonların mevsimiyse, bahar da aşkın, yeni başlangıçların, doğuşun, yenilenmenin mevsimi ve insan aşık olmalı.
Boş verin enflasyonu, küresel ısınmayı, komşunun dedikodusunu, arkadaşınızın telefonu suratınıza kapatmasını. Hatta sevgilinizden bile ayrılmış olabilirsiniz. Durum ne kadar kötü olursa olsun, bahara haksızlık etmeyin. Aşık olun…
Öyle aşık olun demekle aşık olunmaz ki, diyenlere duyurulur; merak etmeyin hormonlarınız sizin için bunu yapmak için hazır zaten. Baharın tüm doğanın uyanması, yenilenmesi olması gibi beden de yenileniyor, hormonlar inanılmaz bir tempoda çalışmaya başlıyor. Hava yağmurlu da olsa, soğuk da olsa, biyolojik saat tıkır tıkır işlemeye başlıyor ve insan bütün her şeye aşk dolu bakıyor.
Özellikle insanlar daha önce aşkı yaşayarak öğrendiklerinden bahar gelince yine aşk arıyor. Bu arada beyin istikrarlı bir biçimde streoid hormonu salgılamaya başlıyor ve bu hormon aynı zamanda bütün vücudun değişiminden,yenilenmesinden sorumlu. Kışın üşümemek için harcanan enerjinin açığa çıktığını ve bedenin bunu mutlaka harcamak zorunda olduğunu da unutmayalım. Bütün bu aşk arayışlarında ve aşık olmaya eğilimli olmamızda en etkili olan faktör,dünyaya dik açıyla gelen güneş ışınları…
Güneş ışınları vücudumuzdaki biyolojik saati devreye sokuyor ve gerçekten de baharla birlikte doğadaki canlanma ve çiçekler, böcekler, hormonlar elbirliğiyle bizi baştan çıkartıyor.
Aşk deyince de illa ki kadın ve erkek arasındaki aşk olması gerekmiyor.
Hayata karşı aşkla bakmak, enerji dolu olmak, yüzümüzde kocaman gülümsemelerle evden çıkmak, yaptığımız işten zevk almak, çocuklarımıza, yakınlarımıza daha sıcak davranmak, kendimiz için bir şeyler yapmak ve mutlu olmak için mutlaka bir sebep olmasını beklememek en güzeli. Mutlu olmamız için zaten pek çok nedenimiz var. Belki baharla birlikte bu nedenleri fark ederek keyif almaya çalışmalıyız.
Her şey emek ister. Aşık olmak da öyle. Ben buradayım ama aşık olacağım kimse yok diyorsanız haksızlık ediyorsunuz. Hayata karışmadan, emek harcamadan, sahip olduğunuz güzelliklerin değerini bilmeden diğer istediklerinizi zaten elde edemezsiniz. Hazır mevsim baharken, hazır ortalık papatya cennetine dönmüşken bu fırsatı kaçırmamak lazım. Her şey aşkla başlamıştır zaten doğada. Her şey sevmekle başlar.
Baharda önce kendimizle barışarak, kendimizi severek yaşamaya başlayabiliriz. Geçmiş kırgınlıkları ve kızgınlıkları oldukları yerde bırakarak, güzel sürprizlere hazırlanarak karşılamalıyız yeni mevsimi ve sımsıcak güneşi. Romantizm katmak güzel olur hayatımıza.
Kendimiz için çiçek toplamalıyız kırlardan. Başkasından beklemeye gerek yok.
Çıkıp dolaşma zamanı, rüzgara ve yağmura kendimizi bırakma zamanı. Belki biraz aşk acısı da çekmeliyiz. Öyle hemen istediğimizi elde edince tadı olmaz, biraz uğraşmalıyız. Aşk böyle bir şey işte, platonik aşklar yaşamalıyız mesela. Varsın aşık olduğumuz insan bilmesin. Kendi kendimizin sırdaşı olalım.
Ne olursa olsun mutlaka aşık olalım. Bir erkeğe, bir kadına, bir çocuğa, bir çiçeğe, çok istediğimiz bir elbiseye ya da hayalini kurduğumuz bir eve…Hiç fark etmez. Bizi biz yapan en önemli tarafımız duygularımızın olmasıdır. Duygularımızın en yoğun yaşananlarından biri de aşktır. Hazır havada aşk kokusu varken...
Aşık olalım!
Paylaş