Paylaş
Çocuk yetiştirmek, bir anne-baba için en ağır sorumluluklardan biridir. Sağlıklı, tutarlı, güvenli bir birey olarak hayatın içerisinde yer almasını sağlamak ise çocuğun sağlıklı bir aile ortamında büyümesiyle yakından ilgilidir. Çocuklar büyürken gelişim evreleri içinde çok farklı dönemlerden geçerler ve her bir dönem içinde anne babaları bazen çok zorlayan bir takım sorunlarla da karşılaşırlar.
Bir çocuğu büyütmek, aslında sürekli bir eğitim demektir. Her yaş ve döneme özgü bazı kuralları öğrenmesi için, toplumsal değerlere saygı göstermesi için, vresiyle sağlıklı, ilişkiler kurabilmesi için çocuk sürekli bir eğitimden geçmektedir aslında. Sosyal çevre, bireylere uyum içinde yaşamalarını kolaylaştırmak amacıyla bir takım kurallara uyma zorunluluğu getirmektedir:
• Görgü kuralları,
• Okul kuralları,
• Hukuk kuralları,
• Trafik kuralları,
• Toplum ve çevre kuralları gibi
Bu kurallara uymak için eğitim verilmesinin ilk ve en önemli yapı taşı ise çocuğa bir otokontrol ve sorumluluk bilinci kazandırılması ile mümkündür.
Sorumluluk bilincini oluşturmak
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren sorumluluk duygusu kazandırılmalıdır. Bu, çocuğun bir birey olarak toplum içinde yer edinebilmesinin de kapısını aralayan en önemli adımlardan biridir. Sorumluluk duygusunun çocuk tarafından algılanması üç yaş civarıdır.
Kendi başına bir şeyler yapması için desteklenmesi, oyuncaklarını toplamaya teşvik edilmesi, sofranın hazırlanmasına ya da ufak tefek temizlik işlerine yardım etmesi konusunda fırsatlar verilebilir. Sorumluluk duygusunun kazandırılması sırasında çocuğun gelişim düzeyi, yaşı ve cinsiyeti göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca aile içinde karşılıklı işbirliğinin olduğu bir ortam hazırlanması, çocuğun kendi işlerini yapabilmesini ve kendisini yönetmesini öğretmesi bakımından yararlı olur. Yaşına ve durumuna uygun küçük görevler verilen çocuk, kendine güven duygusunu erken yaşlarda kazanabilir.
Buna karşın, gereğinden fazla koruyucu ve kollayıcı bir ailede büyüyen çocuğun sanıldığının aksine benlik saygısının gelişiminde gecikmeler ve sorunlar olduğu görülür.
Aile bireylerinin birbirlerine karşı olan tutumları çocuğun kendi hakkındaki yargılarını oluşturur ve kendisinin değerli ya da değersiz olduğu çıkarımını bu etkileşimle yapar.
Çocuklara uygulanacak bütün eğitimlerin ve öğretilerin temelinde onun sosyal bir birey olarak toplum içinde kabul görmesini sağlamak yatar. Sosyal bir birey olmanın en önemli unsuru ise sorumluluk bilincine sahip, kendi öneminin ve değerinin farkında olan, kendisine saygı duyduğu gibi başkalarına da saygı gösteren bireyler olarak yetiştirmektir
Otokontrol ne demektir?
Otokontrol, en basit tanımıyla kendini kontrol etmek demektir.Kendini kontrol demekse hem kendi duygularının hem de başkalarının duygularının farkında olmak ve anlamak anlamına da gelebilir.Bu yönüyle empati ile yakın ilgisi ve bağlantısı vardır.
Çocuklar özellikle hayatlarının ilk yıllarında çok acımasız ve bencildirler. Kendilerini dünyanın merkezi zannederler.Bu bakımdan sürekli talep eden taraf konumundadırlar.
Oysa sosyal bir birey olmak kendisinden başka bireylerin varlığını kabul ederek onlarla uyum içerisinde yaşamayı gerektirir.Bir çocuğun bu kabule ulaşması ve kendisi üzerinde kontrol sağlaması için bazı sosyal becerileri kazanması ön koşuldur:
• Başkalarının haklarına ve isteklerine saygı göstermek,
• Empati kurabilmek,
• Ahlak ve vicdan duygusuna sahip olmak,
• Kendini sözel olarak ifade edebilmek,
• Kendi değerinin bilincinde olmak ve kendine güven duyabilmek,
• Başkalarına yardım ve işbirliği becerilerini kazanmak gibi bir takım değerler olmadan kendini kontrol edebilmekten ve sosyal bir birey olmaktan söz edemeyiz.
Sosyal beceriler ve kendini kontrol
Kendini kontrol edebilen bir çocuk yetiştirmek söylendiği kadar kolay bir şey değildir. Otokontrol sağlamayı öğrenmek için gerekli bazı faktörler vardır. Bir çocuğa bu kontrol sistemini öğretme ve kazandırma aşamaları sırasında başka etkenler devreye girer:
• Sahip olunan sosyal beceriler,
• Çocuğun diğer çocuklarla ilişkisi,
• Çevrenin çocuk üzerindeki etkisi,
• Çocuğun psikolojik gelişimi,
• Çocuğun zihinsel gelişimi,
• Çocuğun ailesi ile ilişkisi ve iletişimi.
Bütün bunlar çocuğa kazandırılmaya çalışılan kendini kontrol etme becerisini etkileyen önemli süreçlerdir.
ÖNERİLER
Çocuklar gelişim aşamaları içerisinde ailelerinden aldıkları disiplin eğitimi ile aslında kendilerini kontrol etmeyi öğreneceklerdir. Ancak disiplin derken, kesinlikle bir suç ve ceza kavramından bahsetmiyoruz.
Gerçek anlamda disiplin demek çocuğa yapıcı bir tutumla, olumlu davranış biçimlerini kazandırmaktır. Burada dikkat edilecek en önemli kural, çocuğun kendisine olan saygısını ve güvenini zedelemeden, toplumsal kuralları öğretmek ve uymasını sağlamaktır. Disiplin aynı zamanda bazı sosyal zorunlulukların ve uyulması gereken toplumsal kuralların neden var olduklarını ve bizim de neden bu kurallara uymamız gerektiğini öğretmek amacını taşır.
Sağlıklı ve tutarlı bir disiplinle çocuk kendisine olan güvenini pekiştirerek, çevresine de güven duymayı öğrenir. Öncelikle akranları ve yetişkinlerle sağlıklı ilişkiler kurabilir. Disiplin uygularken ve bazı kuralları öğretirken bize düşen çocuğa yol gösterici olmak, ona rehberlik edebilmektir. Bu eğitim yolculuğu sırasında maalesef bazı sorunlarla da karşılaşabiliyoruz.
Bizler çocuk yetiştirmenin ne kadar zor ve yorucu olduğunun bilincinde ebeveynler olarak doğru bazı davranışlar ya da beceriler kazandırmaya çalışırken karşılaşılan sıkıntıların da normal olduğunu bilmek zorundayız.
Paylaş