Paylaş
Bir çok anne ve baba, çocuklarının hayali arkadaşları olduğunu ve bu arkadaşların çocuğun hayatında çok özel ve önemli bir yere sahip olduğunu gözlemlemiştir.Bazen çocuk bu arkadaşı o kadar ciddiye alır ki aynı özeni çevresindeki bireylerin de göstermesini ister. Genellikle bu hayali arkadaşın bir adı ve kendine göre zevkleri vardır. Örneğin çocuk hayali arkadaşıyla ilgili konularda abartılı tepkiler gösterebilir, arkadaşını görmediği için anne babasına kızabilir. Annesinin arkadaşını nasıl olup da görmediğini anlayamaz, yanına gelip oturan annesine arkadaşının üzerine oturduğunu söyleyerek ciddi tepkiler gösterebilir. Hatta bazen durum o kadar ileri gider ki, çocuk anne babadan gelen uyaranlardan daha çok hayalindeki arkadaşının sözde uyaranlarına karşı daha duyarlı davranır ve arkadaşından izin almadan harekete geçmez.
İlk bakışta ürkütücü gelse de söz konusu çocuklar olduğunda hayali arkadaşlar o kadar korkulacak bir durum değildir. Sıklıkla okul öncesi dönemde ve 2-5 yaşlar arasında yaygın olarak görülür.Kıvrak bir zekaya sahip, hayal gücü oldukça geniş çocuklar, çevrelerindeki olayları, kişilere ve duruma uyarlamak için hayali arkadaşlara başvururlar.
Çocuk hayali arkadaşı ile, insanlar arası ilişkilerdeki otoriteyi, güç kullanımını, ilişkilerin doğasını, kendi gücünü ve sınırlarını öğrenir, hayatına uygulama çalışmaları yapar. Dikkat edilirse bazen, bu hayali arkadaşı çocuğun sahip olmak istediği bir takım özellikler taşır. Örneğin uçabilir, zıplayabilir, her yere ulaşabilir, asla yenilmez, kimse ona zarar veremez, o herkesten güçlüdür ve istediği her şeyi yapar ve başkalarına da yaptırabilir.
Genellikle ailenin ilk veya tek çocuklarında görülen hayali arkadaşlar 6-7 yaşlarda yok olurlar. Çünkü çocuk okul çağına geldiğinde genellikle hayal-gerçek arasındaki kavram karmaşası bitmiş ve neyin gerçek neyin hayali olduğunu algılamaya başlamıştır. Çocukların hayali arkadaşıyla olan ilişkisi zaman zaman anne babaları zor durumlara düşürse de doğru bir izlemeyle çocuk hakkında son derece önemli gözlemler elde edilmesine de imkan sağlar. Çocuğun yaşadığı duygu durumunu, endişelerini, beklentilerini ve aslında ifade edemediği her şeyi dolaylı yoldan, hayali arkadaşını kullanarak ortaya koyduğunu göz önünde bulundurmakta fayda var.
Kendini yalnız hisseden, özellikle ailesi tarafından anlaşılmadığını düşünen çocuklar sıklıkla hayali arkadaşlarına sığınırlar. O nedenle çocuklar anne babalarına hayali bir arkadaştan bahsettiklerinde korkuya kapılmaktan daha çok, hayali arkadaşın neyi simgelediğine dikkat etmek gerekiyor. Çocuklar çevrelerinde gördüklerini ve birçok kuralı sembolize ederek ve başka insanları modelleyerek öğrenirler. Bu işlemleri yaparken de kendileri de başka bazı modeller kullanabilirler. İşte hayali arkadaşların bir görevi de budur. Çocuğun çevresinde olan biten her şeyi ve tüm gözlemlerini uygulayabileceği, yönlendirebileceği, dolaylı olarak isteklerini ortaya koyacağı bir başka varlık onun dış dünyaya açılan kapısı olabilir.
Günlük hayatın içinde başa çıkmakta zorlandığı pek çok konuda hayali arkadaş, çocuğa hayatı kolaylaştıran bir faktör olarak görev yapar.
Hayali arkadaşlar masum olarak görülmelidir ancak,
• Okula başlamış bir çocuk hala bu tip arkadaşlardan bahsediyorsa,
• Olumsuz olarak ortaya çıkan davranışlarını hayali arkadaşına yüklüyorsa,
• Dışa dönük saldırgan davranışlar geliştirmişse,
• Hayali arkadaşına aşırı bağımlılık geliştirmişse,
• Çevresiyle olan ilişkisinde öncelik hayali arkadaştaysa,
• Sosyal çevreye uyum sorunu yaşıyorsa, artık masum bir hayali arkadaş olarak görmek zorlaşır. Burada başka sorunlar ve davranış bozuklukları düşünülmelidir.
Okul öncesi çağlarda normal karşılanan arkadaşlar, okulun başlamasıyla beraber, yerini başka uğraşlara ve ilgi alanlarına bırakmalıdır. Durum bu şekilde gelişmiyorsa çocuğun hayali arkadaşta ısrar etmesinin arkasında yatan sebepler iyi araştırılmalı ve doğru değerlendirilmelidir.
Aileler çocuklarının hayali arkadaşlarını asla reddetmemelidir. Çünkü çocuğun gözünde o arkadaşın bir kişiliği vardır ve çocuk bu arkadaşla ciddi bir bağ geliştirebilir. Özellikle çocuğun çevresindeki değişimlere kolaylıkla uyum sağlamasının bir yolu bile olabilir. Aileye katılan yeni bir kardeş, evin ve yaşanılan ortamın değişmesi, anne baba ayrılığı, çocuğun ebeveynlerden biriyle olan ayrılığı, okul değişimi, yakın bireylerden birinin hastalığı ya da ölümü, çocuğun yaşadığı korku ve endişeleri alt etmesinde yararlı bir yol olarak görülmelidir. Çocuk arkadaşıyla oyun oynar, onunla konuşur, birçok konuda ona sorar ve hayali arkadaşının kendisini yönlendirmesine izin verir. Anne babasından da aynı davranışı bekler. Durumu tamamen hayali arkadaşın kontrolüne bırakmadan aile bireyleri hayali arkadaşı kabul ederek, çocuğun düşüncelerine ve duygularına saygı ve anlayış göstermelidir.
Okul öncesi dönemde sosyal bir birey olmaya, kendi kimliğini ve kişiliğini kazanmaya çalışan çocukta hayali arkadaşlar normal gelişim süreçleri içinde görülmekle beraber, bazı davranış bozukluklarına doğru gidiyorsa, çocuğun davranışlarında ve çevresiyle olan ilişkisinde olumsuz etkilere yol açmaya başladıysa profesyonel bir destek almakta fayda vardır. Normal şartlarda kendi kendine ortaya çıktıkları gibi kendiliğinden yok olan hayali arkadaşlarda korkutucu bir durum bulunmaz. Ailelerin iyi bir gözlemci olmaları yeterlidir. Anne babalar çocuklarındaki olumsuz değişimleri rahatlıkla fark edebilir ve yardım istemeleri gereken durumu anlayabilirler.
Paylaş