Paylaş
Günümüzde anne-baba olmak, geçmiş yıllara göre oldukça farklı bir zorluk taşıyor. Bizler bu anlamda ara kuşak olarak kabul edilmeliyiz aslında. Bir ayağımız geleneksel, bir ayağımız modern yaşamın içindeyken çocuklarımıza zamanında bizim sahip olamadığımız ne varsa ya da verebileceklerimizin en iyisi neyse vermeye çalışıyoruz. Ebeveyn olmanın en sıkıntılı tarafı burası. Neyi ne kadar ve ne zaman vereceğimizi bilemiyoruz, bazen sınırları şaşırıyoruz. Ne kendimize ne de çocuklarımızın isteklerine sınır koyabiliyoruz. Neredeyse tüm yaşam biçimimizi çocuklarımızın okul, ders, ödev ve ihtiyaçlarına göre düzenlemeye başladık ve artık insan olarak, bir sosyal birey olarak tükenmeye başladığımızı hissediyoruz. Bu nedenle son yılların belki de en önemli sonuçlarından biriyle yüzleşmek zorunda kalıyoruz: Hepimiz çocuk merkezli ya da diğer deyişle çocuk egemen aileler olduk.
Ailede görev dağılımı, çocuklara sorumluluk vermek
Çocuk merkezli aile olduğumuzun en belirgin kanıtı, evde bütün işlerin anne-baba tarafından yapılıyor olması ve evle ilgili olarak çocukların en küçük bir sorumluluk dahi taşımamasıdır. Bu konuda çocuklarda kusur aramak yanlış olur. Önce anne-baba olarak çok küçük yaşlardan itibaren çocuklara yaşlarına uygun görevleri ve özellikle kendileriyle ilgili sorumlulukları öğreterek vermek bizim görevimizdi. Zamanında yapamadığımız işler için çocukları suçlamak yerine şu andan itibaren eksik bıraktığımız sorumluluk paylaştırma işine başlayabiliriz. Çocuklar aile içinde bir çok konuda alınan kararlarda merkez olduklarını biliyorlarsa, maalesef anne-baba olarak bizim çok fazla söz sahibi olmadığımızı ve istediklerini yaptırabileceklerini de biliyorlar demektir. Oysa çocuk sonuç olarak çocuktur ve asıl kararlar her zaman anne babaya ait olmalıdır. Bunun yolu da duruma göre değişmeyen, kesin ve net çizilmiş sınırlar ile aile kurallarının olmasından geçer.
Evdeki düzeni ve tatil programlarını çocuğa göre ayarlamak
Son yıllarda pek çok aileden aynı sözleri duyuyoruz: Tatile çıkacağız ama çocuğun sınavlarını bekliyoruz ya da çocuğun yaz okulu bitince tatil programımızı yapacağız. Elbette ki çocukların okulları, dersleri, sınavları önemli. Ancak durumu biraz abarttığımız da bir gerçek. Hafta sonu gezmeleri, akraba, eş-dost ziyaretleri, gidilecek yerler gibi konularda zaman zaman neredeyse tek söz sahibi çocuk oluyor. Eğer çocuklar istemezlerse o hafta sonu aile büyükleri ziyaret edilmiyor ya da ailece ne zamandır gitmek istedikleri sinemaya çocuklar gelmek istemiyor. Ve her zaman çocukların sundukları alternatifler programa alınıyor. Sırf çocuklar mutlu olsunlar düşüncesiyle anne-baba bütün planlarından vazgeçmek zorunda kalabiliyorlar. Sonuç olarak, istekleri yapılan ama yine de mutlu olmayan çocuklar ve çocukları için her şeyi yapan ama mutlu olmadıklarını görünce bir kat daha üzülüp mutsuz olan aileler. Demek ki konu, çocukların her istediğini yapmak, bütün planları onların isteklerine göre düzenlemekten çok başka bir şeyle ilgili. Konu, evdeki otoritenin, yetkinin ve son söz hakkının kendilerine ait olduğunu bilen ebeveyn tutumlarıyla ilgili.
Evde kimin sözü geçiyor?
Çocuklu ailelerde zaman zaman güç gösterileri, üstünlük kurma çatışmaları yaşanması son derece normal. Çocukların farklı kişilikleri olduğunu, büyümeleri sırasında şekil alan kişiliklerine ve yapılarına uygun olarak isteklerinde ve beğenilerinde de farklılaşmaların olacağını biliyoruz. Bazen ebeveynleri zorlayıcı ve inatçı yapılarıyla baş etmek gerçekten sıkıntı verici olabiliyor. Ancak yine de çocuklarla olan ilişkimizde sınırları olduğunu hissettirmek gerekiyor. Anne baba olarak çocuklarımızı sınırsız seveceğiz elbette, ancak davranışlarında ve isteklerinde sınırları olması gerektiğini çok küçük yaşlarda hissettirmek çok büyük önem taşıyor.
Eğer siz de;
• Bir karar alma aşamasındayken, çocukların ne tepki vereceği konusunda endişeler yaşıyorsanız,
• Eşinizle verdiğiniz bir kararı ya da programı çocuklarınıza nasıl açıklayacağınızı düşünüyorsanız,
• Onlar yokken kendinize ait bir plan ya da program oluşturamıyorsanız,
• Önceden yapılmış programlarınızı çocukların isteklerine göre değiştiriyorsanız,
• Siz çok isteseniz dahi, çocukların istemediğini gördüğünüzde isteklerinizden vazgeçebiliyorsanız,
• Bütün planlarınız çocuklarınızın hayat akışlarına göre düzenlenmişse,
• Bir arada olduğunuzda neler yapmanız gerektiği konusunda söz hakkını çocuklara veriyorsanız ve onların isteklerine göre program yapıyorsanız,
Evde kesinlikle çocukların sözünün geçtiğini bilmenizde fayda var.
Haftaya, çocuk egemen ailede ortaya çıkan sorunları ve bu konuda önerileri okuyabilirsiniz...
Paylaş