Paylaş
Bir gün, çelimsiz, küçük bir kız çocuğu sokağın köşesine oturmuş; yiyecek, para ya da alabileceği herhangi bir şey için dileniyordu.
Üzerinde yırtık pırtık giysiler, yüzü gözü kir içinde, perişan bir hali vardı.
Kız dilenirken, sokaktan genç, canlı ve iyi görünümlü bir adam geçti. Kızı fark etmişti ama belli etmemek için dönüp ikinci kez bakmadı. Büyük ve lüks evine, mutlu ve rahat ailesinin yanına geldiğinde, çok güzel hazırlanmış akşam sofrası onu bekliyordu.
Fakat az sonra düşünceleri tekrar o fakir kıza takılıverdi. Duyguları bir şeylere itiraz ediyordu. Sonra kolay yolu tercih etti ve itirazlarını Allah’a yöneltti: "Böyle bir şeyin olmasına nasıl müsaade ediyorsun? Neden o küçük kıza yardım için bir şeyler yapmıyorsun Allah’ ım?" diye yakındı içinden.
Sonra ruhunun derinliklerinden gelen bir cevap işitti: "Yaptım. Seni yarattım!"
Hepimiz bir başka yaşamı değiştirebilecek kadar güçlüyüz aslında. Hepimiz yaratıldık ama bizim de yaratıcı gücümüz olduğunu hatırlatmak istedim bu minik hikayeyle.
Hayata, kendimize ve başkalarına kahrederek enkazlar yaratabiliriz ya da hayata, kendimize ve çevremize sevgi katarak harikalar yaratabiliriz.
Kelebek Etkisini biliyor musunuz? Kelebek Etkisi; matematikte, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır.
Adı, Edward N. Lorenz'in hava durumuyla ile ilgili verdiği şu örnekten gelmektedir: ''Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir. Farklı bir örnekle bu, bir kelebeğin kanat çırpması, dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir.''
Ya da James Gleick'in Tübitak yayınlarından çıkan kitabı "Kaos"ta, çağdaş fiziğin kavramlarından "kelebek etkisi" şöyle tanımlanıyor: "Bugün Pekin'de kanatlarını çırpan bir kelebeğin havada oluşturduğu dalgalar, gelecek ay New York'ta fırtına sistemlerine dönüşebilir."
Aynı yayınevinin "Rastlantı ve Kaos" adlı kitabı ise Edward Lorenz'in "kelebek etkisi" kavramını "Bir kelebeğin kanat çırpmaları bile, belli bir süre sonra atmosferin durumunu tümüyle değiştirebilir" diye açıklıyor.
Demek ki hepimiz çevremizde farklılıklar yaratabilecek kadar yaratıcı olabiliriz. Belki de bizi yaratana böyle bir borcumuz bile olabilir. Belki hayatta, başka hayatları değiştirmek gibi bir görevimiz vardır.
Bilmiyoruz.
Ama biliyoruz ki, başkalarına yapacağımız en küçük bir davranışın geri dönüşü vardır. O zaman artık kendimiz için değil, başkaları için de bir şey yapmamız gerekiyor.
Bu sefer ''önce başkaları'' diyebilmek ne hoş olurdu.
Başka hayatlara dokunmak, başka hayatlara ışık olmak, başka hayatlara anlam katmak!
Üstelik kelebek etkisi kuramına göre, minicik bir iyilik bile bize katlanarak dönüyor. Fizik kuralları bunu söylüyor. Bütün inanç sistemleri bunu söylüyor. Vicdan bunu söylüyor.
Başka ne söylenmeli ki?
Sevgilerimle, iyi bir hafta diliyorum hepinize.
Başka hayatlara umut olabilmek dileğiyle...
Paylaş