Paylaş
Kelime anlamı olarak baktığımızda eskiden özellikle savaş zamanlarında insanlar göremedikleri yerlerden, arkalarından gelebilecek saldırılara karşı sırtlarını sağlam bir kayaya, taşa dayarlarmış. Arkadaşlık kelimesinin buradan türediği düşünülür. Küçücük bir kelimedir ama anlam olarak pek çok şeyi içinde barındıran sonsuz bir evrendir aslında. Derler ki, “Kardeşlik zorunlu bir arkadaşlık, arkadaşlık seçilmiş bir kardeşliktir.” İnsan hayatında belki de güven ve sevgi ihtiyacından sonra en etkili ve belirleyici ilişkidir arkadaşlık ilişkisi. Hayatımızın her anında birileriyle arkadaşlığımız vardır. Arkadaşlık, tekil bir anlam içermez.
Dikkat etmiyoruz belki ama o kadar çok arkadaşlık ilişkisi yaşıyoruz ki: Hayat arkadaşlığı, okul arkadaşlığı, iş arkadaşlığı, mahalle arkadaşlığı, çocukluk arkadaşlığı, kader arkadaşlığı, yol arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, dert arkadaşlığı ilk sayabileceklerim.
Mevlana “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.” der. Aynı duyguları paylaşmaktır gerçekten de arkadaşlık. Aynı duyguları paylaşmak demek, birbirinizin düşüncelerini, duygularını anlayabilmek demektir. Arkadaşınız üzüldüğünde neden üzüldüğünü hissedebilmektir. Özellikle empati dediğimiz duygu, en çok arkadaşlık ilişkisinde görülür. Arkadaşınızın hissettiklerini anlamak, sıkılıp bunaldığında çözümler üretebilmektir, onun görmediği çıkış yolları bulmaktır.
İlişkilerin bir enerjisi vardır, bir ortama girdiğinizde fark edebilirsiniz bu enerjiyi. Hiç tanımadığınız insanların olduğu ortamlar bile olsa, bazı insanlar sizi yakalar enerjileriyle, içiniz ısınır, ışıltıları sarar her yeri. Arkadaşlık ilişkisinde de durum tam olarak budur. Hiçbir ortak yönünüz olmasa bile, seversiniz, kanınız kaynar, moda deyimle yıldızınız barışır, elektriğiniz tutar. O elektiriği aldığınız an arkadaşlığınızın başladığı andır. Kadın, erkek, genç, yaşlı fark etmez. Sevdikleriniz, sevmedikleriniz, ortak yönlerinizin olup olmadığı fark etmez. O andan itibaren kendi ortaklığınızı oluşturursunuz çünkü.
Arkadaşlık dediğimizde o kadar çok anlamı vardır ki, hakkında o kadar çok yazılar yazılmıştır ki. Yine de yazılan hiçbir şey yeterli değildir, tamamlamaz anlamları.
Arkadaşlarımız aslında bizim dışarıya açılan pencerelerimiz, aynı zamanda kendimizi gördüğümüz aynalarımızdır. Üzüntümüzde bölüşüp hüzünleri azaltan, mutluluğumuzda, sevinçleri çoğaltan can yoldaşlarımızdır arkadaşlarımız. Her şeyin çıkış noktasıdır arkadaşlıklar. Birlikte çıkılan yol ya dostluklara gider, ya kırgınlıklara, ya mutsuzluklara... Ya bütün bir ömür sürer, ya sizi yarı yolda bırakır gider. Ne kadar emek harcadığınızla, ne beklediğinizle ve verdiğiniz anlamlarla biçimlenir. Üstelik en çok yaraladıklarımız ve bizi en fazla yaralayanlar da arkadaşlarımızdır. Çünkü en yakınımızdadırlar, en ölçüsüz, en dengesiz anlarımıza tanıklardır. En zayıf yönlerimizi bilirler. Arkadaşlık iki ucu keskin kılıç gibidir. Yola çıktığımız herkes bir gün bütün her şeyi kötüye kullanabilir. Arkadaşlıklar, olumlu ya da olumsuz birlikteliklerdir. Bu birlikteliğin içini nasıl dolduracağınız size bağlıdır. Arkadaşlarımızı seçebiliriz ama gidişatını belirlemek her zaman elimizde değildir. Bazen o bizim akıntımıza kapılır, bazen biz onun. Bazen o çeker gider, bazen biz.
Arkadaşlık bütün beraberliklerin ilk adımıdır. Eskilerin dediği gibi sırtınızı dayadığınız yere dikkat edin. Savaşta ilk yenilgiyi görmediğiniz, beklemediğiniz yerden almamak için, sırtınızı dayamadan önce daha dikkatli bakın. Bilin ki hayatınıza aldığınız her insan, bundan sonraki hayatınızda az ya da çok etkili olacaktır. Arkadaşınız sizi toplum içinde temsil edecek kişidir. Bir anlamda sizi anlatan görünmez sözcüklerinizdir. Hayatlarımıza birileri girer, birileri gider. Bazıları kalıcıdır
Kalıcı dostluklarınız olması dileğiyle.
Paylaş