Paylaş
24 Ağustos 2014 günü, yıldızların öğretmeni Satürn ve savaşın, cesaretin temsilcisi Mars, Zodyak’ın en gizemli burcu Akrep'in tam ortasında birleşecekler. Gezegenler 17 derece Akrep burcunda ve 18 ve 15 derece Güney deklinasyonda alacaklardır. Bunun anlamı Ekliptik üzerinde ve gök ekvatorunun güneyinde yerleşmeleridir. Aynı zamanda sabit yıldız "ZUBEN ELGENUBİ" 16 derece güney deklinasyonda ve 15 derece Akrep burcundadır. Astronomik olarak Satürn ve Mars Sabit Yıldız Zuben Elgenubi ile kavuşumdadır ve bu durum çok ender olacak bir gökyüzü işaretidir!
Zuben Elgenubi, aslında Akrep burcunda yerleşen çift yıldızdan oluşan bir takımdır ve Güneş'ten daha parlaktır. Terazi burcunun en parlak alfa yıldızının adını Araplar koymuştur. Anlamı "Kuzey Pençesi" demektir. Eski Babil'de astrologlar tarafından Horary yorumlarında kullanılmıştır. Ptolemy'e göre yıldızın karakteri Mars ve Satürn özellikleri taşır. Robson’un yorumlarına göre yıldızın etkileri kötü niyet, tıkanıklık, affedilmezlik, şiddet, hastalık, yalan, suç, utanç, zehir ve tehlikelere neden olur. Mars ile kavuşumu acı veren olaylar, kan ve ölüm demektir. Satürn ile kavuşumu onursuzluk, kişisel huzursuzluk, adaletten kaçmak ve zarar görmek, kıskançlık ve asabi ruhluluk anlamına gelir.
24 Ağustos 2014 günü gökyüzünde Sabit Yıldız Zuben Elgenubi ile transit Mars ve Satürn astroloji yönünden kavuşum yapacaktır. Deklinasyon birleşimi de olduğundan astrolojik olarak aynı zamanda "Paralel Görünüm" ortaya çıkacaktır. Böyle bir gökyüzü olayının hem Mars hem de Satürn için birlikte olması kolay rastlanan bir astronomi olayı değildir. Özellikle siyasi gerginlikler ve anormal durumlar yaşayan ülkeler ve insanlar için kozmik yıkım zamanı olabilir. Bu konuda daha ilginç ve tuhaf olan durum Zuben Elgenubi- savaş ve cesaretin temsilcisi Mars yıldızların öğretmeni Satürn üçlüsünün Türkiye'nin Mundane horoskopunda 5.evindeki VENÜS üzerinden geçmeleridir. Natal Venüs deklinasyonu ise 16,42 derece güney olması da çok ender ve fazlası ile dikkat çekici bir gökyüzü olayıdır!
24 Ağustos 2014 günü gökyüzünde gerçekleşen bu nadir kombinasyon, siyasi gerginliklerin çok daha ciddi boyutlara ulaşmasına, skandallar, suikastler ve akıl tutulması diye adlandırabileceğimiz olaylara neden olabilir. Pek çok ülkede idari yönetimlerin ani değişimi, siyasi krizler, etnik köken ayrılıkları, dini ideolojilerin farklılığına bağlı ayaklanmalar, hükümetler ve halkları karşı karşıya getiren çatışma ortamlarının oluşumunu tetikleyebilir.
Dünya genelinde işsizlik büyük bir artış gösterebilir. Ayrıca tüm dünyada ve ülkemizde doğal afetlerde artış, deprem ve volkanik patlamalar, denizde ve havada yaşanacak olumsuzluklar korkutucu düzeyde seyredebilir. Uçak ve trafik kazaları dikkatsizlik sonucu trajedilere neden olabilir. Havadan gelecek olan zararlar ve hastalıklar bu dönemde son derece etkili olacak gibi görünmekte. Özellikle 24 25 26 27 28 29 30 Eylül tarihleri bu konular için oldukça hassas tarihler. Yolculuklarda yaşanan kazalar, trenler, hava taşıtları, yer altı metrolarında meydana gelecek trajik olaylar söz konusu olabilir! Diğer bir etki de tüm dünyada etkili olacak salgın hastalıklardaki artış. Hastalıkların hızla yayılacak olması, bu anlamda yeni arayışları ve tıpta önemli gelişmeleri de beraberinde getirebilir. Özellikle havadan ve sudan gelecek zararlar tüm dünyada etkili olacak. Depremler ve doğa olayları ile zorlayıcı mücadele gerektiren bir sürecin içerisindeyiz.
Ülkemiz için değerlendirdiğimizde milliyetçi akımların yükseleceği, protestolar ve siyasilerin birbirleri ile sınırları aşan boyutta çatışmaları gergin halkı daha da tepkisel bir hale getirebilir ve bu durum sürekli gündemimizde yer alabilir. Etnik köken ayrılıkları, mezhepler ve dinsel öğelerin ön plana çıkması bunun getirdiği gerginlikler, çatışmalar ve ayrımcılıklar acı deneyimlere yenilerini ekleyebilir.
Ekim 2014 ile birlikte Türkiye, Osmanlı dönemindeki gibi ilim, felsefe ve bilimde dünyaya ışık tutacak pek çok yabancı ülkenin de dikkatini çekecek; eğitimle ilgili konularda yaşanacak olumlu gelişmelerle dünya genelinde gururla adından söz ettirecektir. 2016 sonrasında Türkiye’de istikrarlı ve yenilikçi sürecin başlayacağı bir dönem olacak. Hepimiz tercihlerimiz ve tutumuzla bu sürecin içinde yer alıp seçimlerimiz ve tercihlerimizle şekillendireceğiz!
Kişisel olarak liderlerden halka hepimiz benlik duygularımızdan uzaklaşmayı başarır, çözüm üretmek için unuttuğumuz değerlerimize sahip çıkarak “biz” olmayı başarabilirsek eğer! Ender oluşan bu göksel enerji yaşadıklarımız ve yaşattıklarımızı sorgulamamıza, kendi iç dünyamıza yönelerek doğrularımızı bulmamıza yol gösterecek. Farkındalığımız doğrultusunda...
Üstat Nostradamus’un "Altın Çağla" ilgili söylemini sizlere hatırlatmak istiyorum.
"Altın Çağ insanoğlunun yaşamdan aldığı dersleri bilinçli bir şekilde dünyaya yansıtması, emek ve mücadelesi ile şekillenecektir. İnsanlığı afetler değil kendi yaptıkları seçimleri ya yıkacak ya da yeniden yapılandıracaktır" der...
Gökler rehberimiz yolumuz ışık olsun.
Paylaş